Antalya Haberleri

Kiracılar bir kez daha sokakta: Barınma hakkımız susmayacağız

Antalya’da artan kira fiyatları, tahliye baskıları ve barınma krizine karşı seslerini duyurmak isteyen KİRA-DER üyeleri, basın açıklaması gerçekleştirdi. KİRA-DER Başkanı Cengiz Kul ve Başkan Yardımcısı Seda Kul kiracıların yaşadığı zorlukları çarpıcı sözlerle anlattı.

Abone Ol

Antalya Kiracılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KİRA-DER) üyeleri Attalos Heykeli önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına çok sayıda vatandaş da destek verirken, ‘Barınmak haktır, lüks değildir’, ‘Evimiz yok ama sesimiz var’, ‘Kiracılar susmayacak’ pankartları dikkat çekti. Antalya Kiracılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KİRA-DER Başkanı Cengiz Kul: barınma hakkının her geçen gün gasp edildiğini belirterek, “Bugün burada, artık yeter demek için toplandık. Bu ülkede artık öfke bile yoruldu! İşçiler ölüyor, ‘kısmet’ diyorlar. Deprem oluyor, ‘mukadderat’ diyorlar. Açız diyoruz, ‘şükredin’ diyorlar. Orman yanıyor, ‘kader’ diyorlar. Her şeyi görünmeyen bir güce bağlıyor, yönetenlerin sorumluluğunu örtbas ediyorlar. Bu suskunluğa isyanım var. Ev kiraları maaşı geçmiş durumda. Ay sonu geldiğinde elimizde sadece kira borcu kalıyor. Ev sahipleri ‘çıkarım mahkemeye veririm’ diye tehdit ediyor. Biz maaşımızla sadece kira mı ödeyelim, çocuğa ayakkabı mı alalım? Pazarda artık akşam artıklarıyla yemek yapan halktan bahsediyoruz. Bizim tek isteğimiz var: Barınmak! Bu bir lüks değil, haktır. Kiracıyı kapı önüne koyan ev sahiplerine dur deyin! Fahiş kira artışlarını engelleyin! Devlet hukuki ve sosyal destek sunsun! Barınma hakkımız kutsaldır, gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Kiracılar yalnız değildir, biz birlikteyiz, dayanışmayla güçlüyüz” dedi.

‘Bu düzen bize reva değil’

KİRA-DER Başkan Yardımcısı Seda Kul ise, konuşmasında hem duygusal hem de sert ifadelerle kiracıların yaşadığı insani krizi ortaya koydu. Seda Kul, “ Yetti artık! Bu hayat bize reva değil! Biz bu ülkenin kiracılarıyız. Yani ezilenin de ezileni, çalışanın da yoksulu… Kira günü geldiğinde midemize ağrılar giriyor. Ev sahipleri acımasızlaştı, devlet ise sağır. Asgari ücretli biri 20-25 bin lira kirayı nasıl ödesin? Emekli, maaşıyla bir odayı bile kiralayamıyor. Kirayı mı ödeyelim, fatura mı, yoksa çocuğa ekmek mi alalım? Kışın battaniyeye sarılarak yatan yaşlılarımız var, üç çocukla tek odada yaşayan aileler var. Ama bu düzene artık razı değiliz. Markete giriyoruz, çıkarken başımız dönüyor. Her şey ateş pahası! Barınma hakkımız yok sayılıyor, kendi evimizde yabancı gibiyiz. Biz yoksuluz ama haklıyız. Ve bu ülkenin haklıları sonunda kazanacak. Biz bu düzene sığmıyoruz artık! Kriz bizim değil, patronların krizi. Bedelini biz ödemeyeceğiz! Hep birlikte haykırıyoruz: Yaşanabilir bir ülke, insanca bir yaşam istiyoruz! Evimiz yok belki ama direncimiz var. Kiracı olmak suç değil, yoksulluk kader değil, susmak çare değil” dedi. Katılımcılar açıklamanın ardından, “Kiracıya adalet”, “Barınma hakkı engellenemez” sloganları atarak dağıldı.