Kıyaslama

Geçtiğimiz hafta Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) Almanya’ya düzenlediği iş gezisinde yer aldım.

İş gezisiyle ilgili ilk yazımı dün kaleme aldım. Görüşmelerin iki ülke açısından olumlu geçtiğini dile getirdim. Bu tür gezilerin de sıklıkla yapılması gerektiğini bir kez daha dile getirmekte yarar görüyorum.

Bugün olaya bir de futbol penceresinden bakmak istiyorum.

Almanya’daki ilk ziyaretimiz Türk dostu Heino Wiese’ye oldu. Alman siyasetinin önemli isimlerinden olan ve eski başbakan Kanzler Schröder’in ekibinde yer alan Wiese, aynı zamanda sıkı bir Hannover 96 Futbol Takımı’nın taraftarı. Hannover’de milletvekilliği de yapmış olan Wiese, her fırsatta Hannover 96 Takımı’nın maçlarını izlemeye gider. Takıma maddi katkı olsun diye de arkadaşlarıyla birlikte her yıl loca almayı da ihmal etmez.

Wiese, bizi ilk olarak Hannover Stadı’na götürdü. Locasında oturttu ve takımla ilgili bilgiler verdi.

Başarısız sonuçlar alan ve şu anda küme düşme potasında olan takıma yürekten bağlı olduğunu söyledi, konuyu Antalyaspor’a getirdi.

Kırmızı beyazlı takımı yakından takip ettiğini belirtti, bunun değerini bilmemizi istedi.

Peki Antalya’daki siyasetçiler de bu kadar duyarlı mı? Maalesef değil. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel dışında siyasilerin Antalyaspor’a ciddi bir katkısı olmadığını biliyoruz. Hatta bazı milletvekillerinin Antalyaspor’un şu anki durumundan bihaber olduğunu da iyi biliyorum. 

Sözünü ettiğimiz Hannover 96 Takımı, 18 takımın bulunduğu Alman Ligi’nde 16’ncı sırada. Yani küme düşme hattında. 500 bin nüfusa sahip kentin stadı 49 bin kişilik. Her maçını en az 30 bin kişiye oynuyor. Üstelik de her taraftar biletini alarak maça giriyor. Her yıl 30 bin kombine satan Hannover 96, bir sezonda 25-30 bin lisanslı forma da satıyor.

Bu rakamları okurken Antalyaspor ve Antalya Stadı’nı gözünüzün önüne getirdiğinizi biliyorum. Nüfusu 1 milyon 500 bine yaklaşan Antalya’da en kritik maça bile 15 bin biletli seyirci gitmiyor. Kombinelerin çoğu hediye edilmesine rağmen bu rakam 20 bine ulaşmıyor. Yılda belki de bin lisanslı forma satılmıyor. Loca almak mı? Ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.

Evet, iki takım arasında kısa bir kıyaslama yaptım. Tabi Hannover’e özenmemek elde değil. Darısı başımıza demekten başka bir şey bulamıyorum.

Son olarak gezide bizi yalnız bırakmayan SunExpress Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Çalışkan’a buradan seslenmek istiyorum. Türk-Alman ortaklığı olan SunExpress, Hannover Kulübü’ne sponsor olmuş. Gelirinin büyük bir bölümünü Antalya’dan kazanan firma yetkililerinin Antalyaspor’u da es geçmemelerini istiyorum. Antalyaspor’un da bunu hakettiğini düşünüyorum. Umarım firma yetkilileri bu uyarımı dikkate alır ve kendilerinden beklenene kayıtsız kalmaz.