Dün Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün AGC’deki basın buluşmasına katıldım.
Yaşadığı talihsizlikten sonra aradan geçen bir yıl içinde neler yapacağını dikkatle takip ettim…
Ancak dün yaptığı açıklamalardan bir yıl içinde ciddi bir mesafe aldığını, Kepez’in insanlarının hayatına ciddi olarak dokunduğunu gördüm…
Yatırımdan daha çok, insanların hayatını değiştirmeye yönelik birçok projeyi hayata geçirdiğini, bir kısmının da hazırlık aşamasında olması gerçekten Kepez için umut verici…
Mesela kısa adı OBA olan projesi bence alkışı alacak bir proje…
Açılımı “Ortak Buluşma Alanı” olan OBA projesi, Kepez halkının, doğum günleri, söyleşi, çeşitli etkinlikleri için bir araya gelecekleri bir çalışma…
Bu buluşmalarda gelenlere ücretsiz çay hizmeti ile beraber personelleriyle de etkinliğin düzenlenmesine katkıda bulunulacağını ifade etti.
Ancak benim en çok etkilendiğim ve sonuna kadar da destekleyeceğim “Mahalle Meclislerinin oluşturulması” projesi oldu.
Demokrasinin yerelleşmesine özel önem verdiğini, bu nedenle bu meclisleri oluşturduğunu söylemesi, demokrasiye gönülden bağlı benim için heyecan vericidir.
Mahalle meclisleri, halkın her şeyine merkezi otoritenin karar verdiği böyle bir dönemde, halkın kendisi için yine kendisinin karar vereceği bir oluşumu meydana getirmek her türlü takdirin üstündedir.
Siyasilerin dillerinden düşürmediği ama uygulamaya gelince bu sözlerini unuttukları “katılımcı demokrasiyi” Kocagöz’ün gerçekleştirmesi umarım diğer CHP’li belediye başkanlarına da örnek olur…
Demokrasiyi tabana yaymak, halkın yönetime katılımını sağlamak CHP’nin de üyesi olduğu, Genel Başkan Özgür Özel’in, Genel Başkan Yardımcılığını yaptığı “Sosyalist Enternasyonal” kuruluşunun da en temel ilkesidir.
Bugün evrenselleşen bu ilke gereği batı demokrasilerinde sosyalist enternasyonale üye olmayan sağ partiler bile yerel demokrasinin gelişmesi için bu türden yerel halk meclislerinin öncülüğünü yapmaktadır.
Zaten Kocagöz de bu meclislerin siyasi bir yapı olmadığını vurgulayarak oluşumunu şöyle açıkladı:
“Mahalle muhtarının başkanlığında, seçim barajını aşan bütün siyasi parti temsilcilerinin yer alacağı gibi o mahallece kabul edilen gençlerden bir erkek ve bir kadın ile “aksaçlı” olarak kabul edilen tecrübeli bir yaşlı kişi bu meclisi oluşturacak.
Mahalledeki dayanışma, yardım ve desteklerin muhtaçlara dağıtımında yetkili olacakları gibi yine mahalle halkının sorunlarının belediyeye iletilip önerileri ve çözülmesi yine bu meclisler aracılığı ile olacak…”
Atatürk’ün işaret ettiği “muasır (gelişmiş) medeniyet” seviyesine ulaşmak birilerinin dediği gibi teknolojide ve sanayide gelişmişliği yakalamak değil, halkın yaşama biçimi olarak demokrasiyi özümsemesi, ülkesini ve dünyayı doğru takip etmesi, kendisi için yine kendisinin karar vermesi demektir.
Bunun yolu da demokrasiyi tabana yaymak, katılımcılığı öne almak, yerel demokrasiyi hayata geçirmekle olur…
Bu projesinden dolayı Mesut Kocagöz’ü yürekten kutluyorum…