Dün sabah, geçmiş dönemde Antalya siyasetine damgalarını vurmuş, Antalya’nın sevilen-sayılan eski milletvekilleri, eski belediye başkan ve meclis üyelerinin yanı sıra, şehrin ileri gelenleri tarafından AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Menderes Türel ile Ak Parti Muratpaşa Belediye Başkan adayı Cihat Bulut onuruna verdikleri kahvaltıdaydım..
Kimler yoktu ki?
Tek, tek isimlerini belirteyim mi?
Mehmet Baysarı, Hüseyin Bodur, Kemal Açıkalın, Adnan Ünal, Hayri Bilginez, Mustafa Özalp, Bayram Avcı, Mehmet Başaran, Hasan Canöz, Mehmet Manavoğlu, Özcan Açıksöz, Süleyman Kıvrak, Mustafa Pıhlız, Haydar Canıberk, Mustafa Hayan, Yakup Kahya, Ali Gökay, Seyfettin Serttaş, Abdullah Toy, Necip Piyon, Murat Hakay, Nafiz Temiz, Zühtü Çomuz, Halil İleri, Hüseyin Yecim, Mustafa Aktepe, Hasan Eroğlu, Sait Koca, Erdoğan Tekin, Abdurrahman Fırtına, Veysel Barut, Hasan İnce, Bayram Şam, Hüseyin Öztaş, Ahmet Öztürk, Ferdi Başkan, Şenol Yavuz.
DP İleri gelenlerinden Bayram Barut ve Adnan Saraç'ın organize ettiği kahvaltılı basın toplantısına Antalya'nın siyasetine yön veren önemli isimler katılırken, kahvaltı öncesi herkesin kendi arasında fısıltı şekilde konuştuğu konu, Devrim Kök’ün bir gün önce CHP Muratpaşa Belediye Başkan adayı Ümit Uysal’ın basın mensuplarıyla yaptığı toplantıda takındığı tavırdı..
Eski mi desek, bir önceki mi bilemiyorum..
Zira belli mi olur, hangi hitabımıza bozulur da, bir başka belediye başkan adayının yapacağı basın toplantısına önceki günkü gibi yine baskın yapmak zorunda kalıp.,
Belki de hızını alamayıp, maazallah sinkaf bile eder!..
Öncelikle büyük bir gürültü koparıp..
Yalanlarıyla partilisini kandırıp..
Onlardan aldığı oylarla CHP İl Başkanı seçilip..
Göreve geldiği ilk günden itibaren, partililerine verdiği sözü tutmadığı gibi.,
Adaylıkları kesinleşmediği halde, “CHP’nin adayı” diye lanse ettiği Süleyman Evcilmen olayının baş mimarı olarak gösterilip..
Genel Merkez Muratpaşa’ya Sultan Yeğen’i aday gösterdikten sonra..
Yeğen’e, “Kendi rızanla ayrıl” baskısı yaptırıp..
Evcilmen’in yerine göz dikip, “Muratpaşa’nın adayı benim” deme cüretine gitme yolunu dahi seçip,
“Ben 29 Kasım’da İl başkanlığından istifamı verdim” gibi abuk, sabuk sözler kullandıktan sonra.,
Aralık ayı içerisinde il başkanı olarak tutanak imzaladığı ortaya çıkmasıyla, Muratpaşa’ya Ümit Uysal’ın aday yapılmasıyla suların durulduğu sanılan CHP’de fitili ne yazık ki ateşleyen kişi yine Devrim Kök olmuştur..
Ve aynı Kök-ki dikkat edilirse kendisiyle ilgili ne eski, ne de bir önceki ya da mevcut il başkanı diye söz etmiyorum..
Zira bu saatten sonra hiçbir titre kendisi layık değildir.
Kök Ümit Uysal’ın gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısını tek kelimeyle sabote etmiştir.
Yaklaşan yerel seçimler öncesi il başkanlığı makamında oturmuş birisinin kendi partilisi adayın basın toplantısında yapması gereken tek şey mütevaziliktir.
Kabadayılık değil..
Basın mensuplarına hitaben tehditkar sözler hiç değil..
Biz ne kabadayı, ne tehditçi ve bir o kadar üslubu bozuk eski-yeni il başkanları, milletvekilleri gördük.
Onlar tarih olup gitti, bizler hala dimdik ayaktayız..
Neyi ispat etmeye çalışmış.,
Nedir derdi bilemiyoruz da, kiminle derdi varsa gitsin onu halledeceği yerde halletsin..
Adı gibi eski köye yeni adet getirme gayreti gibi devrimler içersine girmesin..
Siyasetçi dediğin kendi partilisinin toplantısını sabote etmez..
Hele hele gazetecileri hiç tehdit edemez..