İktidar dururken muhalefeti eleştirmeyi uygun bulmayanlarınız vardır mutlaka…
Aslında haklılar da…
İktidarın icraatlarını takip edip eleştirmek işin asıl doğasıdır.
Lakin, iktidarı eleştirirken iktidar alternatifi olan CHP’nin de hal-i pür melalini izlemek, geleceğe umut verip veremediğini takip etmek, bu halka nasıl bir gelecek vaat ettiğini gözlemlemek de gazetecilerin, aydınların, toplumsal önderlerin görevleri arasındadır.
İktidar, başta ekonomi olmak üzere hukuk, adalet, uluslararası kayıplar içerisinde sıkışmışlık sarmalındayken yüzde 25-30 arası seçmenin “kararsız” hallerde olması dikkatleri elbette CHP üzerine çekmektedir.
Soru şu:
Kararsız seçmen neden CHP’ye yönelmiyor?
İktidar alternatifi olan ve halen birkaç puan AK Parti’nin önünde olan CHP, kararsız seçmenleri toparlayamıyorsa burada bir sorun var demektir.
Bence bu sorun “güven” sorunudur.
Sabah İmamoğlu söylemiyle kalkıp akşam Tayyip Erdoğan söylemiyle yatan bir CHP kararsız seçmen için bir güven ortamı, koruyucu bir liman konumuna gelemiyor…
Elbette ülkenin en büyük kentinin Büyükşehir Belediye Başkanına yapılan bir haksızlık varsa buna karşı mücadele edeceksiniz…
Elbette icranın başı olan Tayyip Erdoğan’a yönelik kötü yönetimini eleştireceksiniz…
Ancak bu ülkenin başka gündemleri de var…
Bu halkın, özellikle sizlerden bir ışık bekleyen “kararsız seçmenin” İmamoğlu’nu sahiplenmenizden öte beklentileri var…
Nasıl bir Türkiye kuracaksınız?
Mazotun fiyatı ne olacak?
İstihdam projeleriniz nelerdir?
AB ile ilişkileri nasıl kuracaksınız?
Gelir dağılımındaki adaletsizliği nasıl düzelteceksiniz?
Kürt sorununu nasıl çözeceksiniz?
Hakikatler Komisyonu kurup faili meçhulleri ve kayıp(!) milyarlarca dolar sorununu nasıl aşacaksınız?
Şaibeli Kurultay bagajından nasıl kurtulacaksınız?
Ve en önemlisi; parlamenter sisteme geçiş için yol haritanız ne olacak?
Vs.. vs…
Bu soruların güven oluşturacak açıklamalarını bu topluma sunamıyorsunuz ve haliyle karşılığı da bu kadar oluyor…
İmamoğlu’nu cezaevinden çıkardığınızda bu sorular cevaplanmış olmuyor…
Geleceğin Türkiyesini kurma iddiası olan CHP’nin bu sorulara açık ve net cevaplarının olması gerekmektedir.
Kendi dışında oluşan gündemlerin peşinden giden CHP değil, kendi gündemlerini oluşturan CHP olamadıkça bu güven meselesini aşamazsınız…
İmamoğlu gündemiyle de daha uzun süre yol alamazsınız…
Saraçhane ve Maltepe mitinglerindeki kalabalıklar ise sizleri yanıltmasın…
O kalabalıklar konjonktüreldir…
Sistemin sıkışmışlığından bunalan insanların can havliyle sizlere uzanmasıdır…
Ama sizler can havliyle gelen bu insanlarla da gönül bağı kuramıyorsunuz, uzanan ellerini tutamıyorsunuz…
Eğer CHP’liler iktidar olmak istiyorlarsa (elbette ki istiyorlar) bunları sağlayacak yeni bir parti liderliğine ihtiyaçları var…
Özgür Özel ve Genel Merkez kadrolarının iktidar yolculuğunu gerçekleştireceklerini sanmıyorum…