Kriz döneminde kaygı
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre koronavirüs riskini azaltmak için atabileceğiniz bazı adımlar var. Bunlar hepinizin bildiği gibi, ellerinizi iyice yıkamak, yaygın olarak kullanılan ev yüzeylerini dezenfekte etmek, elleri yüzünüzden uzak tutmak ve öksüren veya hapşıran diğer insanlardan uzak durmak gibi önlemlerdir.
Ek olarak, bağışıklık sisteminizin en iyi şekilde çalışması için kendinizi sağlıklı tutmaya çalışın. Çeşitli meyve ve sebzeleri yemek, düzenli egzersiz yapmak gibi basit uygulamalar sizi psikolojik ve bedensel sağlıklı tutacaktır.
Bir tehdit hissettiğimizde periferik sinir sistemimiz daha fazla çalışmaya başlar. Bu hepimizde varolan evrimsel bir özelliktir ve temel amaç organizmayı korumaktır. Bunu bir yırtıcıya karşı savaşmaya ya da ondan kaçmaya hazır olduğumuzdan emin olmanın bir yolu olarak düşünebilirsiniz. Tepki, tehlikeyi çözmeye ya da ondan kaçmaya yönelik olur ve bu tepki beynimizdeki otonom sinir sistemi tarafından verilir. Otonom sinir sistemimizin bir parçası olan sempatik sinir sistemi aktivite ya da stres durumunda enerji tüketimini uyarır. Dolayısıyla adrenalin daha çok salgılanır ve kana karışır. Bu sayede kalp, beyin ve kaslar gibi hayati organlara daha çok kan pompalanır. Sorun şu ki her zaman bu alarm doğru olmayabiliyor ve kronik stres durumlarında da vücudumuzda aynı tepkiyi gözlemliyoruz.. Strese karşı bedensel tepkilerimiz uzun süre hiper-tehdit modunda sürdürüldüğünde vücudumuz sürekli daha çok enerji harcayarak yorgun ve halsiz hissetmemize sebep olurken diğer yandan bizi çok daha kötü hissettirmeye başlayabilir. Bu stresli süreçte endişeli olmak doğal ancak bu zamanlardan daha az zararla çıkabilmek için nefes egzersizlerini ve keyif verici ev aktivitelerini anlamlı olarak yararlı buluyorum.
Güne güzel bir parçayla başlayın. Kişisel bakımınıza özen gösterin, iyi görünmek iyi hissettirecektir. Panik ortamında okunacak mutlaka yeni bir haber oluyor, ben telefonumu son zamanlarda sadece iletişim amaçlı kullanıyorum. Haberlerden gün içinde mümkün olduğu kadar uzak kalıp günde sadece yarım saatimi buna ayırıyorum.
İnsanlarla yakın bağ kuramadığımız bu dönemde sevdiklerinizle yanyana olmasanız bile beraber yapabileceğiniz aktiviteler bulmaya çalışın. Beraber yeni bir diziye başlamak, aynı kitabı okumak gibi aktiviteler gündem dışı sohbet etmenizi sağlayacak ve bu sayede ortak paylaşımınızda da azalma olmayacaktır. Bu karantina dönemini fırsata çevirmek bizlerin elinde diye düşünüyorum. Online eğitimlere katılabilir, senelerdir ertelediğiniz tezinizi yayınlamaya şimdi zaman bulabilirsiniz.
Bugün iyi hissetmenin zor olduğunu biliyorum. Ancak olumlu olmanın kime zararı var?! Küçük anları önemseyin çünkü bugün herkesin tek ihtiyacının şükran duygusu olduğunu düşünüyorum. Sevgiyle kalın.