Kişinin diyet programını aile hekimi veya dahiliyeci ve diyetisyenin ortaklaşa gözden geçirmesi gerektiğinin altını çizen Aile Hekimi Doktor Ozan Uzkut, “Kişinin yaşı, cinsiyeti, geçirdiği hastalıklar; tiroit, diyabet, tansiyon, kemik erimesi, hipoglisemi gibi hastalıkları ve bu hastalıkların dereceleri, kalp hastası oluşu, spor yapıp yapmadığı, ne derece kalori yakabildiği, kandaki kolesterol durumu, iyi kolesterol kötü kolesterol oranı gibi daha akla gelmeyecek bir çok sorunun birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunlar atlanırsa kilo verilemeyeceği gibi kişinin sağlığından da olabileceği göz önünde tutulmalıdır. Diyet yaparken kişinin psikolojik durumu da son derece önemlidir. Yemek yemenin kişi için önemi, depresyon, anksiyete, obsesyon halleri de çok etkilidir. Bazı kronik psikolojik hastaları olanlar, şizofren gibi kilo vermekte çok zorlanır veya fazla abartarak sağlıklarını da bozabilir” dedi.
Yaş, cinsiyet, kiloya göre diyet
Diyet yaparken kalp krizi geçirenler, beyin kanaması geçirenler gibi birçok sağlık sorununa yakalanan insanların olduğunun altını çizen Uzkut, “Sadece diyetisyenden diyet programı alırsak olmaz. Şeker hastasının diyeti ile şeker hastası olmayan bireyin diyeti farklıdır. Herkese aynı diyet uygulanmaz. Diyet yaparken kalp krizi geçirenler, beyin kanaması geçirenler, diyet yaparken daha çok kilo alanlar, böbrek yetmezliğine girenler, iyice güçten düşüp çalışamaz hatta yürüyemez hale gelenler, suçluluk duygusu ile kusma hastalığına (bulimia) yakalananlar, daha birçok komplikasyonla bize veya hastanelere başvuranlar bulunmaktadır. Sadece hekim de diyet programı veremez. Çünkü besinlerin kalori değerleri, sindirimde kaldıkları süre, günlük vermesi gereken kalorinin hesaplanması gibi daha birçok spesifik durum diyetisyenler tarafından ayarlanır. Bu birlikteliğe bir de psikolog katılır ve kişinin psikolojik durumu her seansta ayrıca incelenirse çok daha başarılı bir kişiye özel program çıkar. Buna eklenecek bir fizyoterapist veya spor hocası da olursa kişinin fiziksel aktivitesi değerlendirilir; yaşına, cinsiyetine, kilosuna ve hastalığına göre yapacağı egzersizler ve egzersiz şiddeti gösterilirse diyet çok daha iyi şekilde işlemeye başlayacaktır. Diyet yapmak ciddi bir iştir. Kulaktan dolma, televizyondan görme, kitaptan okuma şeklinde diyete başlarsak hem sağlığımızdan olabiliriz hem de özgüvenimiz sarsılacağı için daha sonra diyet yapmakta zorlanırız” diyerek konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES
Yaş, cinsiyet, kiloya göre diyet
Diyet yaparken kalp krizi geçirenler, beyin kanaması geçirenler gibi birçok sağlık sorununa yakalanan insanların olduğunun altını çizen Uzkut, “Sadece diyetisyenden diyet programı alırsak olmaz. Şeker hastasının diyeti ile şeker hastası olmayan bireyin diyeti farklıdır. Herkese aynı diyet uygulanmaz. Diyet yaparken kalp krizi geçirenler, beyin kanaması geçirenler, diyet yaparken daha çok kilo alanlar, böbrek yetmezliğine girenler, iyice güçten düşüp çalışamaz hatta yürüyemez hale gelenler, suçluluk duygusu ile kusma hastalığına (bulimia) yakalananlar, daha birçok komplikasyonla bize veya hastanelere başvuranlar bulunmaktadır. Sadece hekim de diyet programı veremez. Çünkü besinlerin kalori değerleri, sindirimde kaldıkları süre, günlük vermesi gereken kalorinin hesaplanması gibi daha birçok spesifik durum diyetisyenler tarafından ayarlanır. Bu birlikteliğe bir de psikolog katılır ve kişinin psikolojik durumu her seansta ayrıca incelenirse çok daha başarılı bir kişiye özel program çıkar. Buna eklenecek bir fizyoterapist veya spor hocası da olursa kişinin fiziksel aktivitesi değerlendirilir; yaşına, cinsiyetine, kilosuna ve hastalığına göre yapacağı egzersizler ve egzersiz şiddeti gösterilirse diyet çok daha iyi şekilde işlemeye başlayacaktır. Diyet yapmak ciddi bir iştir. Kulaktan dolma, televizyondan görme, kitaptan okuma şeklinde diyete başlarsak hem sağlığımızdan olabiliriz hem de özgüvenimiz sarsılacağı için daha sonra diyet yapmakta zorlanırız” diyerek konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES