İnsan Hakları Derneği (İHD) Antalya Şubesi, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Antalya Şubesi ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Antalya Temsilciliği, ‘kuyu tipi hapishaneler’ olarak adlandırılan Y Tipi, S Tipi ve YGC Tipi cezaevlerinde süren açlık grevleri ve ölüm oruçlarına ilişkin ortak bir açıklama yaptı. Dernekler, bu hapishanelerde tutulan mahpusların tecrit koşullarına ve insanlık dışı muamelelere karşı direnişlerini sürdürdüklerini, yaşamlarının ise ciddi risk altında olduğunu belirtti. Açıklamada grup sözcüsü Ulaş Ertaş, kuyu tipi hapishanelerin üç katlı olarak inşa edildiğini, güneş ve hava girişinin neredeyse engellendiğini, tutsakların günde yalnızca 1,5 saat havalandırmaya çıkarıldığını vurguladı. Ayrıca Ulaş Ertaş, infaz kanununa göre hücre cezalarının en fazla 20 gün uygulanabileceği belirtilmesine rağmen, bu cezaevlerinde ‘süresiz ve sınırsız hücre cezası’ uygulamasına gidildiğini ifade etti. Ertaş, kitap, yayın, sohbet gibi temel haklarının da tutsaklardan keyfi biçimde alındığını, Kırıkkale F Tipi Cezaevi gibi bazı kurumlarda da bu uygulamaların yaygınlaşmaya başladığını bildirerek, “Kuyu tipi hapishaneler yeni bir infaz rejimi haline getirilmeye çalışılıyor” ifadelerine yer verdi.
‘Açlık grevleri kritik aşamada’
İHD Antalya Şubesi’ne ulaşan bilgilere göre, 7 Kasım 2025 itibarıyla 15 tutsağın çeşitli cezaevlerinde açlık grevi veya ölüm orucu eylemini sürdürdüğünü dile getiren Ulaş Ertaş, “Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Serkan Onur Yılmaz, ölüm orucu eyleminin 359’uncu gününde. Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde bulunan Ayberk Demirdöğen, eylemini 239 gündür sürdürüyor. Çorlu YG Cezaevi’nde tutulan Fikret Akar, açlık grevinin 221’inci gününde. Antalya YGC Cezaevi’nde ise Ümit Çobanoğlu 163’üncü, Gürkan Türkoğlu 102’nci, Tahsin Sağaltıcı 102’nci ve Hüseyin Özeti 83’üncü gündedir” diye konuştu. Ertaş, Antalya YGC Cezaevi’nde açlık grevindeki tutsakları ziyaret ettiklerinde ciddi kilo kaybı, halsizlik ve fiziksel yıpranma gözlemlediklerini, açlık grevlerinin kritik eşiği geçtiğini belirtti.
‘Adalet Bakanlığı harekete geçmeli’
Ulaş Ertaş açıklamasında, Adalet Bakanlığı’nın Serkan Onur Yılmaz ve Fikret Akar’ın sağlık durumundan haberdar olduğunu, iki tutsağın haftada iki kez il sağlık kurulu hekimleri tarafından muayene edildiğini aktardı. Ertaş, sağlık durumu kritik aşamayı geçmiş bu iki tutsağın taleplerinin bir an önce karşılanması ve sevk işlemlerinin derhal yapılması gerektiğini vurguladı. Ertaş, Adalet Bakanlığı’nı eleştirerek, “Bir yandan ceza infaz sisteminde refah başlıklı konferanslar düzenlenirken, diğer yandan tutsaklar güneşsiz, havasız beş adımlık hücrelerde yaşamak zorunda bırakılıyor. Serkan Onur Yılmaz’ın 359 gündür devam eden eylemi karşısında hareketsizlik öldürüyor” ifadelerini kullandı. İHD, ÇHD ve ÖHD Antalya temsilcilikleri adına konuşan Ulaş Ertaş, açıklamalarını şu çağrıyla sonlandırdı: “Kuyu tipi hapishaneler insanlık dışı yerlerdir ve bir an önce kapatılmalıdır. Tutsakların sevk talepleri derhal kabul edilmeli, yaşam hakkına ve insan onuruna uygun koşullar sağlanmalıdır.”