Hafta sonu Erasta AVM’de düzenlenen Pedalia etkinliğinde stant açarak farkındalık yaratmaya çalıştı. Organizasyona destek vererek daha fazla insana ulaşabilmek adına orada olduklarını belirten M.A.K.S.A.T Arama Kurtarma ve Sosyal Aktivite Topluluğu Kurtarma Başkanı Sevim Dündar, “Biz Antalya merkezli bir arama kurtarma ve sosyal projeler üzerine faaliyet gösteren bir derneğiz. Bizim kuruluş amacımız Türkiye’deki afet süreçlerinden sonra özellikle Manavgat yangını, kayıp, sel vakaları ve ülkemizde bulunan yıkımlı depremlerde hızlı bir şekilde aksiyon alıp, bir vatandaş olarak hızlı bir şekilde yardım elini ulaştırabilmek. Bu konuda eğitim almış STK’de gönüllü bireyler olarak sahada insanlara yardım edebilmek temel hedefimiz. Bu yüzden aslında Antalya’da belki de bir ilki gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Çok farklı kesimlerden insanları bir araya toplamaya çalışıyoruz. Bizim içimizde motorcularımız, bisikletçilerimiz, kampçılarımız var. Ev hanımından tutun doktor, hakim, savcı ve hatta kolluk kuvvetine kadar birçok kişi, ‘Maksadımız İyilik’ sloganıyla yola çıkarak derneğimize geliyor. Burada herkes tek bir amaç için beraber, omuz omuza veriyor. Hepsinin ortak gayesi aynı; Türkiye’de olası bir afet durumunda bir araya gelmek” diye konuştu.
Gönüllülük esasına dayanıyor
Dernek olarak birçok sosyal faaliyet gerçekleştirdiklerini, isimlerini duyurmaya çalıştıklarını ifade eden Başkan Sevim Dündar, şöyle konuştu: “Projelerimizle okullarda ve benzeri kamu kurum kuruluşlarında ya da özel yapılarda farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Bugünkü yapılan organizasyonda da amacımız hem bir farkındalık oluşturmaya çalışmak hem de Antalya’da isim bilinirliğimizi, üye sayımızı artırmak. Çünkü yaptığımız iş gönüllülük esasına dayandığı için her durumda birbirimizin ikamesi olabilecek arkadaşlara ihtiyacımız var. 18 yaşını doldurmuş olan bir birey, rüştünü ispat etmiş olan bir birey olduktan sonra kapımız herkese açık. Derneğimizin temel güdüsü şu: Hiçbir şekilde ötekileştirmenin yapılmadığı, yapılmayacağını simgelemeye çalışıyoruz. Birçok olguya dikkat çekmeye çalışıyoruz. Toplumda birçok bireyin ortak düşüncesini ekibimizle birlikte oluşturmaya çalışıyoruz. Zaten toplumun en önemli unsuru eğitimdir. Ben her zaman ekip arkadaşlarıma şunu söylüyorum: ‘Öğrenmenin yaşı yok. En son ölürken de ölmeyi öğreneceğiz. O yüzden birbirinizden ne öğrenebiliyorsanız öğrenin. Hepinizin birer hayat tecrübesi var. Bunları birbirinize aktarın ki daha gelişmiş bir toplum oluşturalım.’ Bizim herkese ihtiyacımız var. Sesimizi duyuracak gazeteciye de ihtiyacımız var. Sağlıkçıya da ihtiyacımız var. Biz hepimiz bir bütün oluyoruz. ‘Sen yoksan biz bir eksiğiz’ sözü işte burada geçerli.”