Marko Paşa’nın atladığı detaylar

Abone Ol
Antalya’nın Marko Paşası namıyla bilinir gazeteci ağabeyimiz Ahmet Dökdök…
Basının gerçek emekçilerindendir, duayendir. Sever, sayarız. 
Sevgili Ahmet ağabey dünkü köşesinde, bizim şu son birkaç gündür gündemimizde olan CHP’li Erol Özkarabekir meselesini yorumlamış kendince. Bir süre önce partilisi M. Reşat Oktay’la Büyükşehir Meclisi’ndeki kavgası, birkaç gün önce de Oktay’a yine mecliste yaptığı küfür ve hakaretlerle manşetlere çıkan Özkarabekir, önceki gün ise Muratpaşa’nın CHP’li bir grup meclis üyesi tarafından il başkanlığına şikayet edildi. Disipline verilmesi istendi. Bu kişi hakkında ben de bizzat şikayetçi oldum CHP İl Başkanlığı nezdinde..
Ahmet ağabey dünkü yazısında olayı (bildiği kadarıyla) özetleyip, Özkarabekir’in kendisine söylediklerini de aktararak ‘Özkarabekir partiden ihraç edilir mi?’ sorusunu sormuş. 
“Partiden atılsın deniyor. Yahu 50 yıllık partili mi dikkate alınır, 2 yıllık CHP’li mi?” diyerek yanıtı da kendisi vermiş...
Sevgili Ahmet ağabey, Özkarabekir’in 50 yıllık CHP geçmişini özetlemeyi de ihmal etmemiş sağolsun…
Şimdi ben de buradan Ahmet ağabeye bazı sorular yöneltmek istiyorum;
Bir kişinin 50 yıllık partili olması önüne gelene ana avrat küfretme, tehditler savurma hakkı mı veriyor?
Parti geçmişi 5-10 yıldan az olanların bir kıymeti yok mu?
Öyleyse CHP’nin gerek il, ilçe örgütlerinde, gerekse genel merkez yönetiminde olanların tamamı bu şahıs gibi partiye yıllarını vermiş isimlerden mi oluşmalı? 
Gençler bu partide siyaset yapmamalı mı sevgili Ahmet ağabey..
En hafif ifadesi bile sinkaflı olan bu kişinin yaptıklarını sadece ‘patavatsızlık’la değerlendirmek ne kadar doğru?
70’li yaşlarda bir adamın kalkıp 60’lı yaşlarda birisine hem de şahitlerin huzurunda “Senin pantolonunu çıkarıp….m” demesi patavatsızlık mı, terbiyesizlik mi?
Bizzat kendi partilisi meclis üyelerinin CHP İl Başkanlığı’na verdikleri dilekçede öne sürdükleri iddialar ortada dururken, bu kişinin, “Ben partimin iyiliği için çalışıyorum” sözü gerçekten de seni tatmin ediyor mu?
CHP çevrelerini benden kat be kat daha iyi tanıyan sen, bu kişinin kırıp dökmediği, küfür ve hakaret etmediği birilerini tanıyor musun?
Sevgili ağabey, biliyorum sen meseleyi ‘tatlıya’ bağlama yanlısısın ama bu meselenin artık ekşisi, tatlısı kalmamış. Acımış, bozulmuş, küflenmiş…
‘CHP karışacak gibi’ diyorsun ya, karıştıranların en önde geleni bu kişi zaten. Şahsi talepleri yerine gelmediğinde çevresindeki tüm partilileri FETÖ’cü veya faşist diye nitelendiren bu kişi kalkıp sana, “Partimin iyiliği için çalışıyorum” diyor ve sen de buna inanıyorsun öyle mi?.. ‘Konuyu Özkarabekir’e sordum’ demişsin yazında, gönül isterdi ki meselenin diğer muhatabı Reşat Oktay’a da sorsaydın. Benim bizzat yediğim küfürleri aktarmıştım sana, bunlardan da bahsetseydin. Ha bir de “CHP İl Disiplin Kurulu ihraç kararı alsa bile bana göre Erol Özkarabekir’i ihraç etmeye güçleri yetmez” şeklindeki ifadene takıldım. Doğru bir önceki başkan Semih Esen sırf bu yüzden görevinden istifa etti. Birileri bu kişiye kalkan oldu belli ki. Ancak bir siyasi partide böyle şeylerin yaşanması sence kabul edilebilir mi? Kişiler fani kurumlar bakidir. Hiç kimse, geçmişi ne olursa olsun partiden üstün olamaz/olmamalıdır. Böyle olduğu takdirde o kişi kendini her şeyin üzerinde görür ki, Erol Özkarabekir denilen şahsın yaptığı da budur. Partinin belediye başkanlarını, il, ilçe yöneticilerini takmayan, ‘Ne istersem onu yaparım’ mantığıyla hareket eden, karşı çıkanları ise tehdit, küfür ve hakaretlerle yıldırmaya çalışan bu kişi sırf 50 yıllık partili diye göz mü yumulmalı sevgili ağabey?
Bence bir kere daha düşün…
Sağlıcakla kalın