Türk Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Oğuz Öztürk, eğitim çalışanlarının haklarını koruma mücadelesine kararlılıkla devam edeceklerini belirterek, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun (ÖMK) çıkmasında sendikanın büyük emeği olduğunu vurguladı. Öztürk, yıllardır bu konu üzerinde yoğun çaba harcadıklarını ifade ederek, “2005 yılından bu yana Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıran ve mesleği sağlam bir zemine kavuşturacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini sürekli dile getirdik. Sendikamızın Genel Merkez Yönetim Kurulu’ndan, şube başkanlarımıza, ilçe ve iş yeri temsilcilerimizden kadın komisyonlarımıza kadar tüm kadrolarıyla bu konuda büyük bir mücadele verdiğini herkes bilmelidir. Bugün geldiğimiz noktada ÖMK’nin yürürlüğe girmesi, bu mücadelenin bir sonucudur. Ancak bu kanunun daha güçlü ve kapsayıcı hale getirilmesi için mücadelemiz devam edecek” dedi.
‘Önemli kazanımlar sağlandı’
Öztürk, sendikanın mücadelesi sonucunda ÖMK’de öğretmenler adına birçok kazanım elde edildiğini belirterek, öğretmenlerin kariyer planlamasında önemli bir değişiklik yapıldığını söyledi. Öztürk, “Kariyer basamakları sınavı kaldırıldı ve öğretmenlerin kariyerleri sadece hizmet yılına göre belirlenmeye başlandı. 20 yıl ve üzeri kıdeme sahip öğretmenler, uzman öğretmenlikte bekleme süreci olmadan doğrudan başöğretmen unvanı aldı. Bu düzenleme ile öğretmenlerin yaklaşık yüzde 60’ı uzman ve başöğretmen tazminatı almaya hak kazandı. Öte yandan eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarında faillerin ceza oranlarında yüzde 50’lik bir artış sağlandı. Bu adımlar önemli kazanımlar olmakla birlikte, eğitim çalışanlarının tüm sorunlarını çözen bir yapı oluşturmak için sendikamız mücadelesini sürdürecektir” diye konuştu.
Sorunlara değindi
Öztürk, ÖMK ile sağlanan kazanımlara rağmen kanunda hâlâ eksik ve düzeltilmesi gereken noktalar bulunduğunu belirterek, öğretmenlerin özlük haklarının daha da iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Öztürk, “Kamuda tüm öğretmenler sadece kadrolu olarak istihdam edilmeli, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarına son verilmelidir. Öğretmen atamalarında mülakat kaldırılmalı ve yalnızca KPSS başarısına göre atamalar yapılmalıdır. Bu noktada adaletin sağlanması için net ve objektif bir sistem oluşturulması şarttır. Ayrıca, öğretmenlerin nakil ve tayin süreçlerinde ciddi mağduriyetler yaşanmaktadır. Bu mağduriyetlerin giderilmesi için adil ve düzenli bir nakil/tayin sistemi kurulmalı, özellikle özür grubu tayinlerinde daha esnek düzenlemeler getirilmelidir. Yönetici atamalarında ise liyakat ve ehliyet ilkeleri esas alınmalı, siyasi veya sendikal referanslarla yapılan atamalara son verilmelidir. Öğretmenlerin maaş ve özlük hakları, günümüz ekonomik şartlarına göre revize edilmeli ve iyileştirilmelidir. Ayrıca, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapan öğretmenlere teşvik ödeneği verilerek bu bölgelerde görev yapmayı cazip hale getirecek bir mekanizma oluşturulmalıdır” dedi.
Vergi düzenlemesi çağrısı
Öztürk, kamu çalışanlarının ekonomik sorunlarına dikkat çekerek, 2025 yılı için memurlara yapılan yüzde 11’lik maaş zammının yeterli olmadığını söyledi. Kamu çalışanlarının giderek artan enflasyon karşısında alım gücünün düştüğünü belirten Öztürk, “Birinci dereceye inmiş kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge mutlaka verilmelidir. Bunun yanı sıra, Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nda çalışan personelin Genel İdari Hizmetler Sınıfı’na geçirilmesi, sözleşmeli personelin kadroya alınması ve üniversite çalışanlarına tayin ile becayiş hakkı tanınması gibi konular, kamu çalışanları açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, kamu çalışanlarının maaşlarından kesilen yüksek vergilerin de gözden geçirilmesi gerekiyor. Vergi dilimi yüzde 15’e sabitlenmeli ve çalışanların maaşlarının yıl içinde giderek azalmasına yol açan yüksek oranlı vergi kesintileri düzeltilmelidir. Ocak ayında memur ve emeklilere verilen yüzde 6’lık zam, sadece ilk ayda yüzde 5,3’lük enflasyon karşısında neredeyse erimiştir. Tüm harcamalar yüzde 40’ın üzerinde artarken, 2025 yılı için memurlara yapılan yüzde 11’lik zam yeterli görülüyor. Yüzde 6,5 zam memura reva mı?” ifadeleri kullandı.
‘Gündemde tutmaya devam edeceğiz’
Öztürk, yaklaşan Ramazan ayı öncesinde kamu çalışanlarının ekonomik sıkıntılarla mücadele ettiğini belirterek, “Memurlar mübarek Ramazan ayına kısıtlı bir bütçeyle giriyor. Artan enflasyon ve düşük maaş zamları nedeniyle ekonomik olarak zorlanıyorlar. Bu nedenle ek zam ve refah payı taleplerimizi gündemde tutmaya devam edeceğiz. Ayrıca, emeklilere verilen bayram ikramiyesi tüm kamu çalışanlarına da verilmeli” diye konuştu. Türk Eğitim-Sen olarak eğitim çalışanlarının haklarını savunmaya ve talepleri karşılık bulana kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
ESRA ALTUNKES