Birleşik Kamu İş Konfederasyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, Askeri İş Yerlerinde Görevli Kamu Çalışanları Sendikası, Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu ve Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu, memurlara yapılan zammı yetersiz bularak bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Antalya’da Aydın Kanza Parkı’nda toplanan grup, Güllük’ten Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı yürüyüşte grup adına Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Antalya İl Başkanı Sadık Acar açıklamalarda bulundu. Ellerindeki döviz ve sloganlar eşliğinde yürüyen kalabalık grup sık sık slogan attı.
‘Trajikomik bir zam’
Alandaki ilk konuşmayı Birleşik Kamu-İş İl Başkanı Sadık Acar okudu. Ülkenin her köşesinde alanlarda olduklarını hatırlatan Acar, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı yüzde 44,38’lik yıllık enflasyon oranı çarşıda, pazarda yaşadığımız gerçeklerle asla bağdaşmamaktadır. Halkı yanıltan bu sahte rakamlarla bizleri sefalete mahkûm etmeye çalışanlara karşı susmayacağız. Yalanlarla örülmüş bu sistemin ilüzyonunu reddediyoruz ve emeğimizin onurunu korumak için mücadele bayrağını yükseltiyoruz. Kamu emekçilerinin maaşlarına yüzde 11,54 gibi trajikomik bir zam uygulamak, alın terimize ve emeğimize yapılmış büyük bir hakarettir. Üstelik bu hakaret yalnızca kamu emekçilerini değil, toplumun geniş kesimlerini de derinden yaralamaktadır. Ekonomik krizle her gün biraz daha ağırlaşan hayat koşulları, temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamayacak duruma gelmemize yol açmıştır. Açlık sınırında yaşamaya zorlanan milyonlar olarak, bu düzenin sürdürülemez olduğunu haykırıyoruz Artık zamlar, sıradan bir haber olmaktan çıkıp emekçilerin günlük yaşamını alt üst eden bir gerçekliğe dönüşmüştür. Market raflarından temel ihtiyaçlara, faturaların her kaleminden ulaşım ücretlerine kadar fiyatlardaki artışlar, emekçilerin cebine her gün biraz daha yük bindiriyor. Kamu emekçileri, maaşlarını hangi ihtiyaçlarına yetiştireceklerini şaşırırken, art arda gelen zamlarla mücadele etmek neredeyse imkânsız hale geldi” dedi.
‘Daha neyi boykot edelim?’
‘Ülkemizde kira artışları, artık vatandaşların barınma hakkını elinden alacak boyutlara ulaşmıştır’ diyen Acar, “Ortalama konut kira bedeli asgari ücret düzeyine ulaşmış, kamu emekçileri kirasını ödeyebilmek için adeta öğrenciler gibi ortak ev tutmaya mecbur bırakılmıştır. 2025 yılına milyonlarca çalışanı ilgilendiren yüzde 30’luk asgari ücret zammı, memur emeklilerine reva görülen yüzde 11,54’lük sefalet artışı ve işçi emeklilerine verilen yüzde 15,75’lik zam ile girdik. Bu zamlar yurttaşlarımızın büyük bir çoğunluğunu açlığa mahkum etmektir. Bu kölelik düzeni ile hayatta kalmak mümkün değildir. Cumhurbaşkanının ‘fahiş fiyatlı ürünleri boykot edin’ çağrısı, siyasi iktidarın halktan ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Emekçi ve emeklilere yapılan bu boykot çağrısı, bir avuç ayrıcalıklı azınlığın sokaktan, çarşıdan ve halkın gerçeklerinden tamamen uzaklaştığını açıkça göstermektedir. Sayın Erdoğan’a soruyoruz; Elimizde bir simit, bir bardak çayla daha neyi boykot edelim? Elektrik faturasını mı? Çocukların eğitim masraflarını mı? Market reyonlarını mı? Ulaşımı mı?”ifadelerini kullandı.
‘Marazlı bir yaklaşım’
Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu İl Temsilcisi Hilmi Taner de zam oranları ve yüksek enflasyona dikkat çekerek, “2025 yılı için çalışanlara ve emeklilere reva görülen zam oranları, gerçek enflasyon rakamlarını ve halkımızın alım gücü kaybını göz ardı eden marazlı bir yaklaşımın ürünüdür. Yüzde 30’luk asgari ücret zammının yanı sıra kamu çalışanları ve memur emeklilerine yapılan yüzde 11,54; işçiler ve işçi emeklilerine reva görülen yüzde 15,75’lik sefalet zamları kabul edilemez. Burada dikkat edilmesi gereken asıl durum şudur; kamu çalışanlarının 3 Ocak tarihinde belli olan 11,54 oranındaki zammı 7. Dönem toplu sözleşme hükümlerine göre aslında sadece yüzde 6’dır. Geri kalan kısım ise kamu çalışanlarının zaten alacağı olan enflasyon farkıdır ki, bu da zam değildir” dedi.
‘Maaşlarımız mum gibi eriyor’
KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İlhan Karakurt ise hayat pahalılığına dikkat çekerek, “Her geçen gün etkisini artıran ekonomik kriz, milyonların yaşamını daha da zorlaştırıyor. Alım gücümüz düşerken, en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamakta zorlanıyoruz. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları gerçeğin birazını bile yansıtmazken, maaşlarımız mum gibi eriyor ve ülke olarak hızla yoksulluğa sürükleniyoruz. Artık yeter. Emekçisi, emeklisi bilcümle geçinemiyoruz. 2025 yılını yüzde 30’luk asgari ücret zammının yanı sıra, kamu emekçileri ve memur emeklilerine yapılan yüzde 11,54; işçiler ve işçi emeklilerine reva görülenyüzde15,75’lik sefalet zamları ile karşıladık. 1 Ocak’tan itibaren vergi ve harçlara yüzde 44 zam yapıldı. 2025 bütçesine göre attığımız her adımda ödediğimiz KDV’de geçtiğimiz yıla göre yüzde 81, ÖTV’de ise yüzde 51 artış olacak. Hükümetin kendi alacaklarına yaptığı zam oranları ortadayken, kamu emekçilerine ve emeklilere reva görülen maaş artış oranının sadece yüzde 11,54 olması utanç verici bir durumdur. Siyasi iktidarın toplumun büyük bölümünü oluşturan işçiler, kamu emekçileri ve emeklileri sefalete mahkûm eden politikalarına ve emeğimizin değersizleştirilmesine karşı bir kez daha sesimizi yükseltmek ve taleplerimizi kamuoyuyla paylaşmak için buradayız” dedi.