Mesele doğru olanı bulmak mı?

Abone Ol

Üstünden 5 yıl geçmiş 44.Altın Portakal Film Festivali’nde harcanan paraların cebe indirildiği iddialarının şu an Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı sürdürmekte olan Mustafa Akaydın tarafından Eylül 2012’de yalanlanmış olmasına rağmen, 1 sene sonrasında asılsız iddiaların bir daha gündeme gelmesi her şeyi anlatıyor. Detaylar ile canınızı sıkmak istemem fakat şunu bilmek gerekir; Menderes Türel döneminde festivallere harcanan miktar 30 milyon iken, Mustafa Akaydın’ın harcamaları 50 milyon TL’yi geçmektedir. Bu durumda “asıl yolsuzluğu Mustafa Akaydın mı yapıyormuş? ” demek mi gerekir?
Bir kentin tanıtılmasında en önemli iki faktörün sanat ve spor olduğunu söyleyen Türel, kendi dönemimden sonra yapılan festivallerin ne kadar dünya basınında yer aldığını, kimin ilgisini çektiğini ve kente ne kadar katkı yaptığını sorarak yapılan harcamalardan elde edilen değerlerin iyi hesaplanması gerektiğini söyleyerek en anlamlı cevabı vermiş. Bu tekzibin özeti de çamur at izi kalsın mantığının ne kadar demode olduğunu gözler önüne seriyor.
44. Altın Portakal Film Festivali’nde misafir olan dünyaca ünlü konukların otel masrafları, yeme içme masrafları üzerinden yapılan tipik karalama kampanyası Türel’in detaylı ve şeffaf açıklamaları ile başlamadan bitmiştir. Oda Tv’nin ‘Antalya’da Büyük Vurgun’ başlıklı haberinde uydurma belgelerde en dikkat çeken detaylardan biri konaklama bedelinin euro olmasına rağmen uydurma belgede TL olarak gözükmesi. Diğer bir komedi de otelde Türel’in akrabalarının da kaldığı iddiası. Lakin bunun gerçeği yansıtmadığı ispatlanmış ve Türel bu olayı şöyle noktalamıştır: ‘Aynı soyadını taşıyan herkes akraba değildir. Çocuklar bile bilir.’
Neyse bu konuyu birkaç kez yazdım zaten. Bir daha bir daha anlatmanın manası yok. Gelin çok daha önemli bir konuya daha bakalım.
Menderes Türel’in yasaları çiğneyerek hayata geçirdiği iddia edilen “Hafif Raylı Sistem” projesi.
Aynı şekilde bu proje yapılıp hayata geçeli 5 yıl olmuş.. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı sürdürmekte olan Mustafa Akaydın tarafından günde 40 bin kişiden fazla yolcu taşıdığı beyan edilmiş ve bu projenin “yapımcılarının” ifadesine göre Dünya rekoru sayılacak sürede tamamlanmış. Ortaya atılan usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarının seçim süreci yaklaştığı zaman ısıtılıp ısıtılıp tekrar gündeme getirilme çabalı niyeti açıkça ortaya koymakta. Kısaca kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş. Yani o ray sistemi Akaydın hoca lehine olmamış..
Tavsiyemiz bütün bu yalan yanlış iddiaları bir kenara bırakıp, Akaydın hocanın vaatlerinin peşine düşmek olacaktır. 10 bin ev hanımı günde 4 saat çalışarak sigortalı olacaktı. Ne Oldu? Antalya güneşten enerji elde edecek ve elektriğe para ödemeyecekti. Ne Oldu? Kepez’e 1 değil 5 tane yüksek ihtisas hastanesi açılacaktı. Ne Oldu? Antalya 12 ay çalışıp 12 ay kazanacaktı. Ne oldu? Antalya’ya en az 4 yeni Üniversite kurulacaktı. Ne Oldu?
Bu sorular haksız mı?