Milli Emlak’a: 27207 numaralı ada ‘karmakarışık’..

Abone Ol

Yer; Kepez Sütçüler Mahallesi 6490. Sokak..

Yapılan imar planlarında 6 hisseli bir ada oluşturulmuş..

27207 numaralı bu adada şu anda 6 tane “gecekondu” var..

Çevresindeki adalarda modern inşaatlar hızla yükselirken, 27207 numaralı adanın sakinleri elleri-kolları bağlı, sinir küpü olmuş bir durumda, üstelik toz-toprak altında ve “çaresizce” bekliyor..

Bu ada üzerinde hissesi olanların kimi yeni bir ev sahibi olabilmek, kimi de satıp kendine sermaye edinmek istiyor..

“Kentsel dönüşüm” için de her şeye razılar aslında..

Ama..

Maalesef hiçbir müteahhit ne ev yapmaya yanaşıyor, ne de arsayı satın almaya..

Çünkü..

Milli Emlak tarafından çözülmesi gereken bir sorun, uzunca bir süredir çözülmüyor..

“ADA”NIN HİKAYESİ İLGİNÇ

Bu adanın hikayesi epeyce ilginç..

1- Örneğin, 2002 yılından bu yana önce “işgaliye” ödenip daha sonra tapu verilen bir arsanın üzerindeki ağaçlara birileri “bu ağaçlar benim” diyerek tapuya şerh koydurmuş..

Tapusu birine ait olan bir arsanın üzerindeki ağaçlara başka biri nasıl “benim” der ve böyle bir müracaatı hangi makam kabul eder, gerçekten anlaşılmaz-tuhaf bir durum..

Bu şerh yüzünden arsa üzerinde herhangi bir imalat yapılamıyor..

2- 27207 numaralı adada bulunan 6 hisseden biri “Hazine”nin..

Ada üzerindeki bir hissedar “tapu parasını” ödememiş, o hisse Hazine’ye geçmiş..

Bu ada üzerine “kentsel dönüşüm”le inşaat yapılabilmesi için, Hazine’ye geçen yerle ilgili izin verilmesi gerekiyor..

Bu izni de Milli Emlak verecek..

Ama..

Yazılı başvuru uzunca bir süre önce yapılmış ve Milli Emlak’tan hala cevap bekleniyor..

3- Bunların yanı sıra, diğer hissedarlar da bir araya gelip “aynı fikirde” birleşemiyor..

4- Bu sorunlar çözülmeden de müteahhitler, bu adada inşaat yapmayı göze almıyor..

BİR ADA SAKİNİ ANLATIYOR

27207 numaralı adanın hissedarlardan biri diyor ki:

“450 metrekarelik alanımız imar geçince 298 metrekareye düşürülmüş, üstüne bir de 6 ortak yapmışlar..

Bu kadarcık bir yerde, bu kadar kalabalık bir grubu bir araya getirmek, zulümden başka bir şey değil..

Velev ki getirdin, herkes ayrı kafada..

Birinin istediğini biri istemezse hiçbir şey yapılamıyor..

Bu durumda, diğer ortakların mağduriyeti ne olacak?

Tam bir keşmekeş ..

Düşünün; yıllarca oturduğunuz evinizin dört bir tarafı şantiye haline gelmiş, 3-4 ortaklı herkes anlaşmış daireleri bitmek üzere..

Ama, size sadece onların yapılan binalarının tozunu yutmak kalıyor..

Gürültü de bambaşka bir eziyet..

Öte yandan..

Enteresan bir şekilde 2009-2011 arasında arazimizin üzerine hiç tanımadığımız vatandaşlar tarafından ‘bu arazi üzerinde ağaçları olduğuna dair’ şerh koydurulmuş..

Biz 2002 yılından beri burada oturuyoruz, ne zaman bizim bahçemize iki ev ve o ağaçları diktiler anlamak mümkün değil..

Tam bir komedi..

Bir başka komedi de bu meçhul şahsiyetleri ikna etmeden ‘kentsel dönüşüm’den faydalanamıyorsunuz..

Ben hissemi satıp sermaye yapacağım, ama bu karışıklıklar yüzünden hakkınız olan parayı da alamıyorsunuz..

Bunu yapabilmem için, diğer 5 hissedarın ikna edilmesi gerekiyor..

İyi de, hepsi ayrı havada, bunu nasıl yapıp da isteğime ulaşacağım konusu tam bir muamma..

Görüldüğü gibi..

İçinde bulunduğumuz ‘Arap saçı’ pozisyonundan ne zaman kurtuluruz bilinmez..”

MİLLİ EMLAK ÇÖZECEK

27207 numaralı adanın hali işte böyle bir durumda..

Kamu kurumları “vatandaşa hizmet” için varlar..

Birkaç kişi de olsa, bu insanlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi gerekir..

Milli Emlak, duruma “acil” bir çözüm bulmak zorunda..