Antalya Haberleri

‘Mühendislik konuşulmalı’

Son dönemde artan deprem bilinci, vatandaşları daha dikkatli olmaya sevk ederken, televizyon programlarına çıkan bazı deprem uzmanlarının açıklamaları toplumu ikiye böldü. Deprem uzmanlarının lokasyon yerine mühendisliği konuşmaları isteniyor.

Abone Ol

Bazı deprem uzmanlarının, televizyonlarda büyükşehirlerde "nokta atışı" ilçe ve mahalle isimleri vererek yaptığı "Buradan ev almayın" şeklindeki uyarılar, gayrimenkul sektörünü ayağa kaldırdı. Sektör temsilcileri, bu tarz kesin ve genellemeci açıklamaların bilimsel uyarı sınırını aştığını belirterek, asıl odak noktasının lokasyon değil, binanın mühendisliği ve zemin etüdü olması gerektiğini vurguladı. Açıklamaların, piyasayı manipüle ederek yatırım tavsiyesi niteliği taşıdığı iddia edildi.

Uzmanlar panik mi yaratıyor?

Uzmanların özellikle İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde spesifik ilçe ve hatta mahalle isimleri vererek, "Buradan ev almayın" veya "Hemen taşının" gibi kesin ifadeler kullanması, kamuoyunda büyük bir panik ve kafa karışıklığı yarattı. Söz konusu uyarılar, adı geçen bölgelerdeki gayrimenkul piyasasında fiyatları ve buna bağlı olarak talebi doğrudan etkilemiş durumda. Gayrimenkul ve inşaat sektörünün önde gelen temsilcileri, bu "nokta atışı" lokasyon belirten açıklamalara karşı cephe aldı. Sektör yetkilileri, genel fay hatları veya zemin sıvılaşması potansiyelini gösteren coğrafi uyarıların elbette ki değerli olduğunu kabul ediyor. Ancak, bir uzmanın belirli bir ilçe ismini vererek o bölgeyi toptan riskli ilan etmesinin yanıltıcı ve haksız rekabet yaratan bir durum olduğunu dile getiriyorlar. Önemli bir vurgu yapan sektör temsilcileri, bu tür açıklamaların, bir bölgedeki gayrimenkul değerini düşürerek farklı bölgelere olan talebi artırdığını ve bu durumun "bilimsel bir uyarıdan çok, piyasayı yönlendiren bir yatırım tavsiyesi" niteliği taşıdığını iddia etti. Bu tip genellemelerin, sağlam zemin üzerinde, yeni yönetmeliğe uygun yapılmış binaların değerini de haksız yere düşürdüğü belirtiliyor. Sektörün ortak görüşü, vatandaşların paniklemesi gereken yerin hangi ilçede oturdukları değil, oturdukları binanın teknik durumu olduğudur. Temsilciler, deprem güvenliğinde asıl odaklanılması gereken noktanın genel coğrafi riskler yerine, her bir yapının kendi içindeki depreme dayanıklılık kapasitesi olduğunu belirtiyor.