Dün bir grup girişimci ile birlikte kahvaltıda bir araya geldim. Bu buluşmanın mimarı, aktif sporculuğu döneminden beri tanıdığım, sevdiğim, can arkadaşım, kadim dostum Sema Veltan Bilgin…
Sema Veltan Bilgin, Antalya’da özellikle sporla ilgili çevrelerin çoğunlukla tanıdığı bir isim. Tanımayanlar için ise, 2004 yılında World Shotokan Karate Federasyonu (WSKF) tarafından Japonya’nın Tokyo kentinde düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda 3 dalda altın madalya kazanmış bir isim desem şimdilik sanırım yeterli olur.
Aktif sporculuğu dönemi ve sonrasında yine Antalya’da yıllarca Karate hocalığı yapan, bir çok gence bu sporu aşılayan Bilgin son 10 yılı aşkın süredir de sağlık ve güzellik sektöründe faaliyet gösteren uluslararası bir firmanın doğrudan dağıtım işini yürütüyor. Bunun yanı sıra kariyer ve gelir uzmanlığı da yapan Sema hanımın son dönemde üstlendiği bir başka görev ise başarılarıyla tüm Antalya’nın gurur kaynağı olan 1207 Antalya Döşemealtı Kadın Futbol Takımı’nın yöneticiliği ve Mental Başarı Eğitmenliği.
Yani sözün kısası, bir koltukta birçok karpuz taşıyor…
İşte bu yazıya konu ettiğim kahvaltıya Sema hanımın daveti üzerine icabet ettim. Zeynep Aydın Aytaç, Esin-Ali Akkanatlı çifti, Belgin Bilge, Gaye Dardagan, Naz Akbaba bu kahvaltıda tanıştığım birbirinden değerli isimlerden sadece birkaçı. Farklı meslek dallarından, farklı yaşlarda, farklı kültürlere sahip bir grup insanı bir araya getiren kahvaltı aslında Sema Veltan Bilgin ve ekibinin gelenekselleştirdiği bir organizasyonmuş. Bunu orada öğrendim. Amaç, hem birbirleriyle olan dayanışmalarını güçlendirmek, hem de aralarına yeni katılanlara yaptıkları işle ilgili mini eğitimler vermek.
Yaptıkları işe gelince, aslında dünya genelinde bu işe verilen ad; Network Marketing. Ancak ülkemizde geçmişte ve günümüzde yaşanan bir takım olumsuzluklardan dolayı bu isme karşı oluşan kötü algı nedeniyle bu ekip ‘doğrudan dağıtım’ demeyi tercih ediyor. Network Marketing aslında dünyada özellikle son yıllarda yüzde 40-50 büyüme trendine girmiş bir sistem. Yasal olmayan bir piramit düzeni filan değil, yapılan işin çevredekilerle paylaşımı, kişilerin piyasada kabul görmüş ürün veya hizmetlerin dağıtımı ve satışı doğrultusunda ciddi para kazandıkları bir ticaret biçimi. Ciddi bir emek verildiğinde oldukça iyi paralar kazandıran bir iş kolu. Üstelik bu iş kolunda öyle profesyonel filan olmaya da gerek yok. Dolayısıyla bu sistemin içerisinde toplumun her katmanından insanları görmek mümkün. Yani bir ziraat mühendisi de, bir ev hanımı da, emekli veya herhangi bir iş kolunda çalışan da bu sistem içerisinde son derece başarılı olabiliyor. Kazanç, daha sisteme dahil olur olmaz başlıyor çünkü, sistemde yer alan herkes satışı yapılan ürünlerden yüzde 30 indirimle faydalanabiliyor. Daha açık ifade etmek gerekirse, evinde kullandığı ve bugüne kadar marketten, bakkaldan aldıkları birçok ürünün daha kaliteli ve sağlıklısına yüzde 30 ucuza sahip olabiliyor.
Bu sistemde zorla yaptırılmak istenen bir şey yok çünkü tamamen gönüllülük esasına göre yapılıyor. Ürünler emsallerinden çok daha sağlıklı ve kaliteli olduğu için de sadık bir tüketici kitlesi oluşuyor.
İşte Sema Veltan Bilgin’in başını çektiği ve sayıları her geçen gün biraz daha artan bu girişimci grubun yaptığı iş özetle bu…
Ev hanımları, emekliler veya farklı iş kollarında çalışan nice insan günde sadece birkaç saatini vererek aile bütçelerine ciddi katkılar sağlıyor. Hayata hep olumsuz bakan, karamsarlıklarıyla çevrelerine sürekli negatif enerji yayan, küçücük sorunları bile devleştirerek hayatı kendine zindan edenlerin aksine onlar, çabalarıyla, emekleriyle her engeli aşıyor. Özgüvenlerini geliştiriyor ve mutlu oluyorlar. Bu yüzden de tamamının yüzü gülüyor.
Çünkü tamamı mutlu.
Birkaç saatinizi ayırıp bir toplantılarına katılın bana hak vereceksiniz…
İyi tatiller.