Ne dersek o!..

Önceki gün gazetede oturuyorum. Saatler 17.00 civarı. Cep telefonum çaldı.
Karşıdaki ses
“Ya ağabey nedir bu rezalet?. Tepemizde güneş beynimize işliyor. Trafik desen santim santim yürüyor. Millet 5 ayda gökdelen dikiyor ama Mevlana Caddesi’ne günlerdir 1 kilometrelik asfaltı dökemediler” diyordu.
Diyordu demesine de, bunu söyleyen kişi, 29 Mart yerel seçimlerinde CHP’li Mustafa Akaydın’a çalışan, seçilebilmesi için maddi-manevi katkısını hiç çekinmeden koyan birisi.
Ve sözlerinin sonunu nasıl bitirdi dersiniz?
“Ellerim kırılsaydı da, Akaydın’a oy vermeseydim.”
Sizce bu söylem olmadığı halde, ben yazmış mıyımdır?
Dostumun adı bende saklı ve trafik keşmekeşinin verdiği stresten kaynaklanarak sarf ettiği sözlerden başka bir şey değil ancak
Olayın bir de, “Ancak” yönü var.
Bu nedenledir ki, benim de konuşmanın sonunda kendisine verdiğim cevap “Beter ol (!)” oldu.
Beter eden ben değilim ki. Oy verdiği Akaydın.
Mevlana Caddesi’nde ne yapılıyor arkadaş?
Yol genişletme çalışmaları mı, asfaltlama mı?
Yoksa hiç kimsenin bilmediği bir yol daha mı açılıyor?
Hazine mi arıyorsunuz be mübarekler!..
Diyelim ki hepsi.
Çağ teknoloji çağı. Teknolojinin katkılarıyla şimdi artık 30-40 bin kişilik stadyumların yapımı dahi 1 yılı bulmuyor.
Merak ediyorum da Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, makam aracıyla belediyeye hangi güzergahtan gidip-geliyor.
Öğle sıcağında aracının kliması bozulacısa.
Yoksa, seçim öncesi ışıklı kavşaklarda sizleri uzun süre bekletmeyeceğim deyip, seçildikten sonra yüzlerine bile bakmadığı klimasız araç sürücülerinin çektiği azabı anlayamaz.
Akaydın’ı akıl hocaları kendisini yanlış yönlendirdiğine artık ben yürekten inanıyorum.
“Hoca’nın akıl hocaları mı olurmuş” demeyin sakın.
İnsan oğlu öyle bir duruma düşüyor ki, en bildiği konuyu bile bazen unutuyor.
“O zaman sende herkesi kendin gibi sanma” denecektir.
Denmesin.
Niye mi?
Örnek
Alkollü olduğu sırada vukuat işleyen CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan,”Olay gününü hatırlamıyorum” demişti ya hani
Milletin vekili olduktan sonra ilk soru önergesini alkollü içecekler konusunda vermiş.
Tecrübesini mi konuşturmuş, yoksa “Ben ettim başkaları etmesin” zihniyetiyle mi bilemiyorum.
1 kilometrelik Mevlana Caddesi’nin asfaltlama işlemi 15 gündür nasıl bitirilemez onu da bilemiyorum.
Büyükşehir Belediyesi, Fen İşleri Daire Başkanlığı’nın bilemediğini ben mi bileceğim?
Eminim ki benim bu yazımdan sonra Mevlana Caddesi trafiğe açılır.
Yatsınlar, kalksınlar bana telefon açan o dostuma dua etsinler. Yoksa bana ne Mevlana Caddesi’nin 15 gündür 1 kilometrecik asfaltlama işleminin bitirilip, bitirilemediğinden!.
“Vurdun mu ses getireceksin” denildiği gibi, yazdın mı ortalığı toz dumana katacaksın arkadaş!.
Nasıl mı?
Bakın bakalım Mevlana Caddesi bugün olmazsa en geç yarın açılacak mı, açılmayacak mı!..