Ne olacak şimdi?
Olay (Ben dahil) başta ülkenin önde gelen aydın gazetecilerine olmak üzere, elektronik posta yöntemiyle herkese gönderildi.
Dün Türkiye’nin en önemli internet sitelerinde, “Bu kez Antalya” başlığıyla verilen konu ile ilgili olarak milyonlarca kişi yorumlarda bulunmaktan kaçınmadı.
Kanun maddeleri sıralanırken birileri mutlaka bir takım yerlerde eksiklikler mi bırakıyor, yoksa o kanun maddesi uygulanırken keyfiyet söz konusu mu işte bunu anlayabilmiş değilim.
O maddelerin anlaşılmazlığı varken, uygulamadan mı anlayış beklenecek?
Söz konusuyla olayla ilgili görüşüne baş vurulan, İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Baykal, 0.50 promilden daha düşük miktarda alkolün kişinin şuurunu bozmayacağını belirterek, 0.50 promilden düşük orandaki alkol, dikkati dağıtmaz, kişiyi sarhoş yapmaz, etkilemez. Etkilemesi için daha yüksek oranda alkol alınmış olması gerekir. Belki grupla polis arasında atışma olmuştur. Polis de bunun üzerine ceza kesmiş olabilir. Yorumunda bulunuyor.
İç Hastalıkları uzmanı bir profesörün konuya yaklaşımı aynen böyle.
Dikkat edilirse, “Belki gurupla polis arasında atışma olmuştur” ibaresini vurgulamak zorunda kalıyor.
Bu dikkat çekme olayı da ayrı bir kanun maddesi değil mi?
Polis ile vatandaş arasında nasıl diklenme olabilir ki? Olursa da, “Görevli memura mukavemet” değil midir? Ve olduysa böyle bir olay görevini yapması gerekenler neden yapmaz ki?
O olayı yaşayan gençler ile olaydan bir gün sonra, yani geçtiğimiz Pazar günü tamamiyle tesadüf eseri aynı mekanda kahvaltı yaptık.
İç Mimar Zafer Ülker’i çocukluğundan tanırım. Mahir Güven ile kahvaltı yaparken karşılaştığım iki genç bir gün önceki akşam yaşadıkları olayı anlatırken ikinci kez yaşıyor gibiydiler.
Etraftakilerin anlatılanları gülerek ama aynı zamanda ibretle dinlemeye çalıştıklarına bizzat şahit oldum.
İki genç, “Biz bu işin peşini bırakmayacağız” sözünü oracıkta vermişlerdi.
Aradan 3 gün geçmişti ve baktık ki dediklerini yapmışlar.
Keşke bu ülkedeki her genç yaşantılarına bu denli duyarlılık sergileyebilse.
Merak ediyorum da, bu ülkede kabahatler kanunu sadece Türk vatandaşları için mi geçerli yoksa 1-2 aya kadar Antalya cadde ve sokaklarını-ki inşallah öyle olur, doldurmaya başlayacak olan turistler için de aynı kanun maddesi geçerli mi olacak?
Oldu ya.,
ABD’nin en büyük uçak gemisi Antalya körfezine demirledi. 5 bin dolayındaki askeri de karaya çıktı. Ellerinde bira-şarap şişeleri, Antalya cadde ve sokaklarında şarkı ve kendi diline mahsus türkülerini söylüyorlar.
Kabahatler kanunu’nun 35’nci maddesi onlara da uygulanacak mı?
Yoksa.,
“Artık herkes yolda yürürken bile yürüyüşüne dikkat etsin” uyarısı mı gelecek.
Yürürken biraz yalpalayanın ağzına alkol metre dayanır mı, dayanmaz mı?
Zafer Ülker ve Mahir Güven isimli gençlerin başına gelenleri öğrendikten sonra, her an her şey olabilir.
Benim ülkemde eskiden polis asayiş-trafik fark etmez, can güvenliği için mesaisini harcardı, şimdi emniyet güçleri ellerinde ceza koçanlarıyla dolaşır oldu.