Ne söylese haklı
Yüzlerce araç, Havalimanı girişinden iç hatlar geliş oto parkına kadar dize dize sıralanmış, Ankara’dan gelecek olan Ak Parti heyeti ile birlikte AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Ak Parti Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i bekliyorlar.
Heyet VİP kapısında görülür görülmez, kendilerini karşılamaya gelen binlerce vatandaşın sevgi dolu tezahüratlarıyla karşılaşıyor.
Türel’in seçim otobüsüne binen heyet üyeleri ile yüzlerce araçlık konvoyun şehir merkezine yolculuğu başlıyor.
Şehir turunun ardından son durak Kepez Arena Spor Salonu.
3 bin 500 oturma koltuk kapasiteli salonun parke bölümüne dizelenen sandalyeler ve muhteşem şekilde hazırlanan sahne..
Ajanslar salonda 8 bin dolayında kişinin olduğunu belirtmiş olsalar da, ben yuvarlak rakam o salondaki kişi sayısını 6 bin ile 6 bin 500 dolayında olduğunu tahmin ediyorum.
Sağanak yağış ve saatlerin akşam üzerini gösterdiği bir ortamda bu sayı bile küçümsenmeyecek miktarda ama, kalemlerini mürekkep kullanarak yazmak yerine pislik katarak içlerindeki kini dışa vuranlar, iftiracılıklarını bu organizasyonda da sürdürmeye kalktılar ama, her zamanki gibi millet yemedi.
Öncelikle Kepez Arena’daki kusursuz organizasyon için AK Parti İl Yönetimini bir kez daha içtenlikle kutlamak istiyorum.
“Bir kez daha” derken, EXPO Canter’daki olağanüstü organizasyon eşliğinde Başbakan’ın Antalya’dan nasıl mutlu ayrıldığını henüz unutmuş değiliz.
Ne var ki, bir konuya değinmeden geçemeyeceğim.
Ak Parti heyeti salona gelmeden evvel, sahneye çıkan bir görevlinin 1 saati aşkın süreç, elinde mikrofon durmadan aynı şeyleri tekrarlayarak milletin kafasını gereksiz şekilde şişirmesi, salona gelen heyettekilerin konuşmalarını dinleyecek tahammül bırakmama girişiminden başka bir şey değildi.
Binlerce kişinin olması ve spotların sürekli yanması Arena Spor Salonu’nun içerisini ciddi şekilde ısıttı-ki bazı vatandaşlar arasında bunalanlar oldu.
Kepez Arena Salonu’nda tek kelimeyle AK Parti dayanışması vardı..
İl Başkanı, eski bakanlar, milletvekilleri ile yeni bakan ve Büyükşehir belediye Başkan adayının konuşmalarını oradakilerin büyük bir sabır ve pür dikkat dinlemeleri gözlerden kaçmadı.
Menderes Türel’i dinledikçe resmen, “Bugüne kadar mümkün olduğunca sustu ama, galiba bundan sonra onu kimse susturamayacak” dedirtti.
Türel, “Yuh yuh şarkılarıyla arabamın üzerine çıkarak bizi tartaklamaya çalıştıkları günü kimse unutmadı” sözlerini kullanırken, o günü gözünün önünden film şeridi gibi geçirdiğinden olacak ki, bir an konuşurken dudaklarının titrediğini hissettim.
“Bütünşehir kanunu çıkmasın diye ellerinden geleni yaptılar. Yasa çıkacağında Gazipaşa’dan Kaş’a kadar hizmet götüremeyiz dediler. Şimdi Kaş’a gitseler onlara kimse inanmaz. O nedenle tek çareleri kaldı, AK Parti’yi karalamak. Antalya siyasi kariyer için bir teferruat olmadı bizim için” cümlesini kurarken de, öyle bir vurgulama yaparak bunları söylüyordu ki, “Dün ne söylediysen bugün de ardında dur” gibi ders niteliğindeydi.
Geçmişte olduğu gibi bu seçimde de iftira kampanyalarının yapılacağından bahsetti. Zira onların anladığı tek siyaset yapma şeklinin iftira kampanyaları olduğunu söyledi.
Daha neler neler söylemedi ki Menderes Türel?
Ama, “Antalya’yı ideolojik belediyecilikten kurtaracağız. Antalya 5 yıl daha kaybetmesin diye adayım” cümlesiyle bitirdi konuşmasını..
Gelin dönelim 5 yıl öncesine.
Türel’in devir teslim töreninden bugüne, Antalya’da yapılan ve yapılacağı söylenildiği halde yapılmayanları şöyle bir gözümüzün önünden geçirelim.
Sonuç: Ne söylese haklı..