O gün bu gün!..

Abone Ol

İlk davete yurt dışına gidecek olduğundan dolayı iştirak edememesi nedeniyle, ikinci davete olumlu cevap vermişti.
Ve adliyeye gidiş tarihi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan yolsuzluk baskını ile aynı güne denk gelmesiyle, kıyamet kopartılmıştı.
Hatta Akaydın, ifadesini verdikten sonra adliye çıkışında kendisini bekleyen partilileri ve televizyon kameralarına, “Veremeyecek hiçbir hesabımız yoktur” demiş, bu sözleri oracıkta büyük alkış almış, televizyonların ana haber bültenlerinde fazlasıyla yankılandırılmıştı.
Şimdi.
Hiçbir suçlama hüküm verilmeden suçtan sayılmaz.
Ama A-Kent davası ile ilgili A-Kent dosyasında o kadar ciddi ve bir o kadar da çarpıcı unsurlar var ki; “Ortaklar tanınmıyor. Evraklar eksik. İhale şartnamesinde olmazsa olmaz denilen birçok unsur noksan. Komisyon üyeleri evrakları görmeden imzaladı ve tartışılan şirket ihaleyi almış durumda.”
İddianameye ulaşan bazı meslektaşlarım hakikaten çok önemli bilgilere ulaşmış.
Mesela;
Davada şüpheli olarak yargılanan ihale komisyon üyeleri ve belediye bürokratları, savcılıkta verdikleri ifadelerinde “A-Kent Şirketinin ortaklarını tanımadıklarını ifade etmiş, Bütün üyelerin tanımadığı şirket ortakları, söz konusu ihaleye eksik evrakla girmiş.”
Hatta işyerindeki kaçağı dahi bilmediğini ifade eden CHP meclis ve ihale komisyon üyesi Hüseyin Kazancı, savcılık ifadesinde söz konusu ihale dosyasını okumadığını, belgeleri kontrol etmediğini belediye çalışanı tarafından ‘tamam’ uyarısı üzerine bütün evrakları imzaladığını ifade ettiği ortaya çıkmış.
Kimsenin tanımadığı ve eksik evrakla ihaleyi kazanan A-Kent Ödeme Teknolojileri A.Ş’nin teklifi ile birlikte vermesi gereken idari şartnamenin 4.maddesinde sayılan belgelerden;
A-Gelir tablosu,
B-Son 5 yılda yaptığı işlere ilişkin belgeler,
C-İsteklinin (veya teknik donanım, cihaz veya yazılım temin edecekleri çözüm ortakları var ise bunların) daha önce yapmış olduğu işlerin listesi ile bu işlere ilişkin ilgisinin imzasını taşıyan referans mektubu,
D-Yüklenicinin bakım ve yedek parça sağlama olanaklarına sahip olduğuna dair taahhüt belgesi,
E-İsteklinin veya teknik donanım, cihaz veya yazılım temin edecekleri alt yüklenicilerin toplu taşımacılıkta kullanılacak cihazlara ait CE veya TSE/TSEK, İSO belgelerini, imalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belgeler ve Sanayi Sicil Belgesi ve Kapasite Raporunu, yetkili satıcı ise, yetkili satıcı olduğunu gösteren belgeler ve imalatçının Sanayi Sicil Belgesi ve Kapasite Raporu Belgelerinin ihale dosyasında olmadığı bilirkişilerce tespit edildi.
Bu suçlamalardan ve tüm bu iddialardan sonra muhatapların yapabileceği tek şey, belgeleri ortaya koyup, ithamları çürütüp, Mustafa Akaydın gibilerinin hiç bir zaman dilinden düşürmediği tür operasyonların kasıtlı olarak yapıldığını cümle aleme ispatlama zamanı kapıya gelip dayanmıştır.
Artık yorum yapma zamanı değil.
Ne var ki, “Ortaklar tanınmıyor. Evraklar eksik. İhale şartnamesinde olmazsa olmaz denilen birçok unsur noksan. Komisyon üyeleri evrakları görmeden imzaladı ve tartışılan şirket ihaleyi almış durumda” iddialarının aksi ispatlanamazsa, kimse kusura bakmasın.
Hani hep denir ya, “Adalete güvenim sonsuz” diye.
O zaman gün adalete hesap verme ve suçsuzsan eğer yapacağın savunma ve ortaya koyacağın belgelerle işin içinden yüz akıyla çıkma günüdür.