O vekil beni hiç şaşırtmıyor..
Başkalarının kızına-ailesine de saygısı olmaz..
Günlerdir konuşulan, kınanan, kendi partilileri tarafından bile en ağır biçimde eleştirilen CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan’ın “tarifi” budur..
Ben O’nun yaptıklarına da yazdıklarına da pek şaşırmıyorum..
Çünkü..
Başkalarına karşı “saygılı olamamak” gibi bir zafiyeti var..
Başbakan’ın kızıyla, Bülent Arınç’ın çocuğuyla, Menderes Türel’in özel hayatıyla ilgili attığı “tweet’lerde de “kendisinden beklenen” şeyi yapıyor zaten..
Adam bu..
Eşini döverek çocuğunu düşürtecek kadar kültürlü(!), eşinin annesiyle ilgili “kucağıma oturtacağım” diyebilecek kadar (bunların hepsi polis tutanaklarında var) alçak gönüllü(!) birini kınasanız ne olur, kınamasanız ne olur..
3 gündür bana, “bu adamı niye yazmıyorsun” diyorlar..
Konusu ne olursa olsun, adı yazıldıkça “reklamın iyisi-kötüsü olmaz” zihniyetindeki birini yazsanız ne olur, yazmasanız ne olur..
…
Geçtiğimiz pazar günkü Hürriyet Akdeniz’de “o tweet”leriyle ilgili haberi çıktı..
Sapan’a, “bunları niye yazdınız” diye soruldu ki, “bana magazin sormayın, siyaset sorun” demiş..
Bunun iki anlamı var..
BİR.. O attığı tweet’i “magazin” gibi göstermeye çalışıyor..
İKİ.. “Siyaseti iyi bilirim, bana bildiğim yerden sorun” demeye getiriyor..
Ve..
Bunları söylerken bile “çuvallıyor”..
Çünkü..
Bu tweet’e “magazin” denemez..
Magazin; “1-Halkın çoğunluğunu ilgilendirecek, çeşitli konulardan söz eden, bol resimli yayın veya 2- Genellikle sanat, eğlence ve spor dünyasında tanınmış kişilerle ilgili haber ve yorum” demektir..
Tweet bol resimli miydi?
Hayır..
Sanat, eğlence ve spor dünyasından tanınmış biri için mi yazılmıştı?
Hayır..
Demek ki, “magazin” değil..
Burada bir siyasetçinin, siyasi rakibini, siyasi yönden vurmak için attığı bir “tweet” sözkonusu..
Demek ki, o tweet “siyasi”..
Ve gazeteci “nedir bu yaptığın” diye sorduğunda, “bana magazin sormayın” denmesi kadar bir “saçmalık” ve “cahillik” olamaz..
…
Buna rağmen Sapan efendiye “siyaset” mi sormamız gerekiyormuş?
Soralım..
Siyaset; siyasi rakiplerinin eşlerine-çocuklarına-aile hayatına dil uzatmak mıdır?
Siyaset; kendisini milletvekilliğine taşıyan birinin çantasını taşımak mıdır?
Siyaset; popülizm yapma adına, gençlere kötü örnek olma pahasına, eline uyuşturucu alıp medyanın önüne çıkmak mıdır?
Siyaset; eylemcileri “akılcılığa” davet edip yakıp-yıkmalarını önlemek yerine “kışkırtıcı” tutum ve davranışlarda bulunmak mıdır?
Siyaset; eline hiçbir geçerliliği ve gerçekliği olmayan bir kağıt parçasını alıp, birşeylere karşı olmak ve sonra “yalancı” çıkmak mıdır?
Siyaset; millete hizmet için projeler üretmek yerine, “belaltı tweet”ler atmak mıdır?
Cevap verecek misin sayın vekil?
Bakalım siyaseti ne kadar biliyormuşsun, bi görelim..
Bekliyorum..
…
Önümüzde bir “yerel seçim” var..
Bakıyorum da, sadece siyasetçiler değil, bazı gazeteler ve yazarlar da “belaltı” vurmaya başladı..
Şimdiden “aile hayatları” siyasi mücadelenin içine sokulmaya başladı..
Bazıları böylesine “alçalabiliyor” maalesef..
Ama..
Siyasetçi de olsa, gazeteci de olsa, kişi “insan”a yakışanı yapmalıdır..
Bakalım “kendine yakışanı” kimler nasıl yapacak, göreceğiz..
Bunların arasından kimi “yerel yönetici” kimi “milletvekili” seçeceğimize de biz karar vereceğiz..
Kimin siyasetçi, kimin soytarı, kimin adam olduğunu bu millet inşallah görür..
İnşallah..