Oldu, gözlerim doldu!..
Aslında Konyaaltı sahili kendilerine verilecekmiş amma. Ankara’daki bir milletvekili tarafından engelleniyor muş..
Nerden mi öğrenmiş?
Kahve falına baktırmış(!).
Falda da uzun boylu. Kumral. Zıpkın gibi bir delikanlı görünümündeki engelci çıkmış. O engelci sahilin tam ortasına durup ellerini açmış, “Buraya dokundurmam” der gibiymiş!..
Fal olayı balon mu?
O zaman tamamıyla hoca efendinin içgüdüsel tahmini.
Tahsis olayının bilerek engellendiğini söyleyeceksin ama bunu yaparken de acabaların bol olacak öyle mi?
Kendi beceriksizliğini..
Geçimsizliğini.
İş bilmezliğini bir tarafa bırakacaksın.
Dört yıldır hizmet için seçildiğin kente bir tane çivi bile çakmayacaksın.
Eline yüzüne bulaştırdıkların için de başkalarına iftira atarak, engellenmekten bahsedeceksin öyle mi?
Yedi sülalem Antalyalı olsa bile.,
Senin gibi birisi bu kenti yönettiği sürece elini attıklarını o bir vekil dediğin kişinin yerinde olsam bırak iş yaptırmayı, tahsis ettirip, ettirmemeyi zatıaline adım attırmam.
Hem milletvekilinin tamamen Antalya’ya ceza vermek için kendini programladığını ileri süreceksin.
Hem de isim vermeyeceksin.
Neden adını söylemiyorsun.
Ver Antalya’ya ceza vermeye çalışan milletvekilinin ismini millet de öğrensin..
Çamur at izi kalsın mantığıyla mı hareket ediyorsun?
Yakışır..
Yoksa kendi partilin milletvekilinden mi bahsediyorsun?
Faldaki tarife bir tek Saldıray uyduğuna göre, ondan da mı çekiniyorsun?
Çekine çekine Antalya’nın 4 yılda 20 yılını aldın.
Bu millete revamıydı?
O sahili Konyaaltı Belediyesi de istiyor.
Ve Başkan Böcek, “Bize verilmelidir” diye ba bas bağırıyor.
İki gün sonra orası Konyaaltı Belediyesi himayesine verilse, sen o isim vermeden engelliyor dediğin milletvekili için, neler söylersin kim bilir?
Yemiyor artık hoca efendi yemiyor.
4 yılda 7’den 70’e herkes senin leb demeden ne söyleyeceğini anlar oldu.
Her geçtiğimiz gün komikleşmeyi daha çok tercih ettiğinden midir nedir, ciddi görünümlü günlerini aratır oldun.
Antalya’nın Büyükşehir Belediye Başkanı hangi siyasi partiden seçilirse seçilsin, tuttuğunu kopartmalı.
Bu uğurda asla geri adım atmamalı.
Gerekirse iktidar partisi bürokratları yada milletvekillerinin kapısında yatmalı.
Tabi ki zihniyeti seçildiği kente hizmet getirmekse..
Hoca efendi daha seçildiği gün selefini yuhyuhlarla yolcu ettirmedi mi?
Daha koltuğa poposunu koymadan, “Başbakan’ı karşılamam” demedi mi?
Ülke genelindeki her toplumsal olumsuzluklar için gündemde kalabilme adına siyasi göndermeler yapmadı mı?
Her şeyi yaptı da.
Antalya’nın da içine etti.
Bugün Konyaaltı sahilini vermiyorlarsa şükret. Yarın oturduğun koltuğu da alacaklar haberin bile olmayacak.