Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun (ÖMK) hazırlanması, çıkarılması ve önemli kazanımların elde edilmesinde Türk Eğitim Sen’in inkâr edilemez bir gayreti, emeği, alın teri olduğuna dikkat çeken Türk Eğitim-Sen Antalya Şube Başkan Yardımcısı Fatih Taşkınöz, beklentilerini anlattı. Taşkınöz, “Ocak ayında yapılacak zamlara refah payı da eklenmeli. Zorunlu hizmet tazminatı her zaman gündemimizde” dedi. Taşkınöz, Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndaki eksiklikleri tespit ederek, kanunun içinin doldurulması noktasında gayret gösterdiklerini hatırlatarak, “Kariyer basamakları sınavının kaldırılması, eğitimcilere yönelik şiddetin önlenmesi için yasal düzenleme yapılması, 20 yıl ve üstü kıdemi olan öğretmenlere uzmanlıkta bekleme şartı olmadan başöğretmen olma hakkı verilmesine ilişkin tarihi kazanımların elde edilmesine ciddi katkı verdik. Kısacası Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun hazırlanması, çıkarılması ve önemli kazanımların elde edilmesinde Türk Eğitim Sen’in inkâr edilemez bir gayreti, emeği, alın teri var. Tabi mücadelemiz burada bitmedi. Taleplerimizin tamamı hayata geçirilene ve eksik bulduğumuz hususlara kulak verilene kadar sendikamız kanunla ilgili mücadelesini sürdürecektir” diye konuştu.
‘Refah payı da eklemeli’
Enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılması gerektiğini söyleyen Taşkınöz, “Geçtiğimiz yıl yapılan toplu sözleşme görüşmelerinin sonrasında memur ve emekli maaşlarına 2025 Ocak ayında yüzde 6’lık bir artış yapılacak. Ancak önümüzdeki yıl altı aylık bir zaman dilimi için yapılacak bu zam çalışan ve emeklilerimizi hüsrana uğratmıştır. Çünkü 2024 yılına ilişkin yeniden değerleme oranı yüzde 43,93 olarak belirlenmiş, buna ek olarak tüm vergilerin 2025 yılında yeniden değerleme oranı kadar artması öngörülmüştür. Hükümetin kamu alacaklarına yüzde 44 zam yaparken, kamu çalışanları ve emeklilere vereceği zammı, beklenen enflasyona bile ulaşmayan bir oran olan yüzde 6 olarak belirlemesi asla doğru değildir. Bu noktada yapılması gereken, ocak ayı zammına ilave olarak yaşanan erimenin telafi edilmesi için refah payı eklenmesi ve enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılmasıdır. Bu sayede önümüzdeki yıl memur ve emeklilerimizin bütçelerinde oluşacak yükün hafiflemesi sağlanmalıdır” diye konuştu.
Zorunlu Hizmet Tazminatı
Elverişsiz koşulların hâkim olduğu yerlerde, öğretmen açığını gidermeye yönelik tedbir ve planlamaların yapılması gerektiğini kaydeden Taşkınöz, “Türk Eğitim Sen olarak, yıllardır Zorunlu Hizmet Tazminatı ödenmesini gündeme getiriyoruz. Elverişsiz koşulların hâkim olduğu bölgelerdeki öğretmenlerimize diğer bölgelerdeki meslektaşlarıyla aynı özlük ve mali hakları verirseniz, tabii ki o bölgelerde öğretmen istikrarını sağlayamazsınız. Bu itibarla elverişsiz koşulların hâkim olduğu yerlerde görev yapan öğretmenlerimize, bölgenin mahrumiyet derecesine göre 1 brüt asgari ücretle 2 brüt asgari ücret arasında değişen oranlarda Zorunlu Hizmet Tazminatı ödenmelidir” ifadelerini kullandı.
ESRA ALTUNKES