Güncel

Önder Kahveci güven tazeledi

Abone Ol
Türkiye Kamu-Sen’in 7’nci Olağan Genel Kurulunun büyük coşku ve heyecan ile tamamlandığını ifade eden Türkiye Kamu-Sen Antalya İl Temsilcisi ve Türk Büro-Sen Antalya İl Başkanı Yılmaz Danabaşoğulları, Türkiye Kamu-Sen’in sendikacılıkta adeta tarih yazdığına dikkat çekti, Genel Kurulla ilgili görüşlerini paylaştı.  Genel Kurulun saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladığını hatırlatan Danabaşoğulları, Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu’nın ilk olarak bir konuşma gerçekleştirdiğini, konuşmasında, zor şartlarda sendikacılık yapmanın, alanlara inmenin ve mücadele vermenin adresinin Türkiye Kamu-Sen olduğuna dikkat çektiğini belirtti.

‘Dev bir aile haline geldik’
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’nin sendika üyelerinin oyuyla yeniden güven tazeleyerek başkanlık koltuğuna oturduğunu anlatan Danabaşoğulları, “1989’da kurulan TÜRKAV’la başlayan süreçte 30 yıl önce, ülkesini ve milletini bütün değerlerin önüne koyup, kamu çalışanlarının hak mücadelesini ahlaklı ve erdemli bir sendikal zemine taşımak üzere yola çıkan bir avuç dava adamıydık. Bugün hamdolsun ki, 500 bini aşan üyemizle dev bir aile haline geldik. 24 Haziran 1992’de çıktığımız bu seferde, ilkelerimizle fark yarattık.  Aylık 167 TL’ye denk gelen toplu sözleşme ikramiyesi, kamu çalışanlarına ilave bir derece verilmesi, vekil imamların ve yüz binlerce sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, sicil ve disiplin affı, zorunlu tasarruf ve KEY hesaplarında biriken paraların hak sahiplerine ödenmesi gibi sayısız kazanımda da Türkiye Kamu-Sen’in imzası var. Ne var ki, daha sonra yetkiyi alan malum konfederasyon, bu emanete layıkıyla sahip çıkamadı” dedi.

‘Sorunlar çözüm bekliyor’
Kamu çalışanlarının sorunlarına çözüm üretilemediğini anlatan Danabaşoğulları, “Enflasyon temelli maaş zammı gerçekte sıfır zam anlamına geldiği için alım gücünü düşürüyor. Bu nedenle hedeflenen enflasyona göre belirlenen maaş zammı uygulamasına son verilmelidir. Esnek istihdama karşıyız. Sözleşmeli istihdamına son verilmeli, güvencesiz istihdam gündemden çıkarılmalıdır. Toplu sözleşmeler, aileleriyle birlikte 25 milyona yakın bir kitleyi doğrudan ilgilendiriyor. Bu sebeple, kamu çalışanlarının elini masada daha güçlü kılmak adına geçen yılki pazarlık masasına ortak taleplerle gitmeye karar verdik. Yatırım araçlarını, yeniden değerleme oranlarını, vergi artışlarını, artan harcamaları ve enflasyonu da dikkate alarak bir gelecek öngörüsü yaptık. Masadaki varlığımızla, pazarlıklara değer kattık, gündem oluşturduk. Sayın Bakanımızın çalışma hayatının sorunlarını yakından bilmesi, takip etmesi ve çözüme kavuşturmak için irade ortaya koyması, gelecek dönemde de çalışanlar adına önemli adımlar atacağımızın göstergesidir. Ama görüyoruz ki, bu ekonomik gelişmeler karşısında maaş zamları yeterli değil. Buradan bir kere daha ifade ediyorum; mutlak surette refah payı uygulamasına geçilmeli, enflasyon farkı aylık olarak maaşlara yansıtılmalıdır. Ek ödeme, aile yardımı, doğum yardımı, nöbet ücreti gibi maaş dışı ödemelere ayrıca artış yapılmalıdır. Toplu sözleşmede yaşadıklarımız bile Türk memurunun Türkiye Kamu-Sen’e ne denli ihtiyaç duyduğunu ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu.

‘Her daim alanlardayız’
4/C’den 4/B’ye geçen çalışanların sorunlarını çözmek için mücadelelerinin süreceğini ifade eden Danabaşoğulları, “Yardımcı hizmetlilerimizi asla unutmadık, daima gündemde tuttuk, tutmaya da devam edeceğiz. 3600 ek gösterge, bütün memurların uzun yıllardan gelen beklentisi ve belli meslek gruplarından öteye, toptan ele alınarak kapsamlı bir çalışma yapılması gerekiyor. Yapılacak düzenlemelerde müdürler, müdür yardımcıları, şefler, merkez taşra ayrımına tabi tutulanlarla kurum içi yükselme sınavıyla gelen uzmanlar, idareci konumundaki kamu görevlileri, denetmenler, avukatlar, ek gösterge uygulamasından hiç faydalanamayan teknisyen yardımcısı, şoför gibi yardımcı hizmetler Sınıfına dahil olan personel ve hiyerarşik denge unutulmamalıdır. Özellikle liyakat konusu, bizim için son derece önemli. Biz her memurun hak ettiği göreve gelmesi için adil bir sistem kurulmasını istiyoruz. Görevde yükselme sınavlarının düzenli olarak yapılmasını istiyoruz. Bütün ek ödemelerin emekliliğe sayılması ve emekli maaşlarının yükseltilmesi için mücadelemizden taviz vermeyeceğiz. Bayram ikramiyesi talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Enflasyonun hızla yükseldiği bu günlerde enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılmasının ve memur ve emeklilere refah payı verilmesinin zorunlu olduğuna inanıyoruz. Ek ders ve nöbet ücretlerinin yükseltilmesi, fazla mesai sisteminin adaletli bir yapıya dönüştürülmesi, ek ödemelerdeki aksaklıkların giderilmesi, döner sermayenin yeniden düzenlenmesi, kreş ve gündüz bakım evleri gündemimizde olacak” ifadelerini kullandı.
Esra ALTUNKES