‘Öpülmenin’ müptelası olduk maşallah..

Abone Ol

Artık “aday adayları” ve “aday”lar yavaş yavaş boy göstermeye başladı millete..
Ramazan’dan sonra aday adayı sayısında patlamalar yaşanacak..
Basın toplantıları, ziyaretler derken, herkes kendisine oy vermesi için milleti “ikna edecek”..
Çünkü, demokrasi bir “ikna” rejimidir..
Bugün, bir şeylere dikkatinizi çekmek için bu yazıyı yazıyorum..
Sizi neler bekliyor, biraz anlayın istiyorum..
İsteyen “hisse”sini alır..

Biliyorsunuz..
Neredeyse her genel ve yerel seçim öncesinde kalemimizi bastıra bastıra, altını çize çize yazarız..
“Alacağınız maaş, seçilebilmek için harcadığınız paranın yarısı etmiyor.. Öyleyse niye harcıyorsunuz bunca parayı” diye sorarız aday adaylarına da, adaylara da..
Aldığımız cevap genellikle, “yüreğimiz vatana millete hizmet aşkı ile dolu, onun için tabii” olur..
Ama, sonunda bir de bakarız ki..
O Vatan-Millet Sakarya diyenlerin “cebi” dolmuş..
Sözümüz hepsine değil tabii..
Ama..
“Vatan-millet aşkı”nın birer “cep” olduğunu da böylece öğrenmiş oluruz..
Oluruz da..
Nedense her seçim döneminde ya kulaklarımız sağır gözlerimiz kör olur, ya da beynimiz dumura uğrar..
Ve kim daha çok para harcar, reklamını yapar, vaad üstüne vaadlerle milletin önüne çıkarsa..
Gider yine onu kendimize “enişte” yaparız..
Alışkanlık, yarı tabiatmış..
Ama biz alışkanlığı da aştık..
“Öpülmenin” müptelası olduk maşallah..

Nasıl olsa bu millet “koyun”..
Eh, sağolsun “medya” da eniştelerden yana..
“Dans yarışmalarıyla.. Magazinlerle.. Yıldız seçmeleriyle.. Dizi furyasıyla..Eğlencelerle..”
Uyuşturulan beyinlerin..
“Yaratılan gündemler”in altındakileri anlamaları mümkün mü?

Örnek mi istiyorsunuz?
Buyurun..
Önce sadece “terör-Anayasa- başkanlık sistemi”ni tartışıyorduk..
Şimdi ise, “Gezi, Apo, darbe” gibi şeylerle boğuşuyoruz..
Peki, bunların ardına gizlenen ve bizim göremediğimiz ne var?
O “çapulcu” kesimi, bunu hiç aklına getirdi mi acaba?

İşte siyasetimiz ve siyasetçimiz bu nedenle “kirli”..
Biri alıyor eline “zurna”yı..
Diğeri de “davul” ile zurnaya tempo veriyor..
Sonra da, haydi bakalım salla, kıvır..
Olmadı tencere-tavayla coş coşabildiğin kadar..

Ama unutmayın..
Aklınızı kullanmadığınız sürece..
Sonunda..
Hep eniştelerin istediği olur..
Siyasetimizin “bam teli” böyle bir şey işte..
Alışkanlık yapıyor..
Ama biz alışkanlığı da aştık..
“Öpülmenin” müptelası olduk maşallah..

İşte “yerel” de olsa, yeni bir seçim daha geliyor..
“Seçilip koltuklara oturmak isteyen” yiğitler bir bir çıkacaklar meydane..
Hemen hepsi de harcadığı paranın hesabını bile etmeyecek..
Sonra?
Dönün şöyle geriye doğru, bir bakın bakalım..
İnsanların, “taşıyıcılar” ve “biniciler” diye ikiye ayrıldığını görebiliyor musunuz?
Peki, hangisi olmak istersiniz?

Hayırlı Ramazan’lar dilerim..