Organik Hidroponik

Abone Ol

Topraksız hidroponik sistemlerin tamamen organik olup olmayacağı konusunda uzun süredir devam eden bir tartışma var. Ticari tarım dünyasında bile, neyin organik olduğu ve neyin organik olmadığı konusunda işler maalesef net değil. Dünyanın birçok yerinde, sertifikalı organik sistemler, üretimlerinin temel taşı olarak toprağa sahip olmaları gerekmektedir. Fakat Amerika Birleşik Devletleri'nde, belirli hidroponik sistem türleri, toprak kullanılmadan da organik olarak sertifikalandırılabilmektedirler.

Hidroponiğin organik olup olmadığı hala tartışılırken, hobi yetiştiricilerinin bu konuda çok fazla uğraşmasına gerek yok. Bunun yerine, organik kelimesinin kendileri için ne anlama geldiğine karar vermeli ve kendi amaçlarını yerine getirmek için gerekli teknikleri takip etmeleri yeterlidir. Bazı yetiştiriciler için, organik ve doğal ürünler üretmek; sentetik pestisitler, mantar ilaçları ve sterilizasyon ajanları gibi toksik kimyasalların kullanımından kaçınmak anlamına gelir. Bu tür yetiştiriciler, hidroponik yöntemleri tamamen benimserken doğal yaklaşımlara daha fazla odaklanmayı seçmektedir.

Diğerleri için organik büyüme, toprak bazlı organik üreticiler tarafından kullanılan yöntemlere benzer şekilde, faydalı mikrobiyal popülasyonlarla birlikte organik besinlerin kullanımını dahil etmek anlamına gelir. Ne yazık ki, birçok erken hidroponik sistem hiçbir zaman organik bileşiklerle kullanılmak üzere tasarlanmadığından ve birçok yetiştirici bunu denerken büyük sorunlarla karşılaşmaktadır. Geleneksel gübre bazlı hidroponik besinlerden organik olanlara geçiş maalesef basit bir durum değildir.

Geleneksel hidroponik besinler, kalsiyum nitrat, potasyum nitrat, monopotasyum fosfat, demir şelat ve suda çözündüklerinde bitkiler tarafından hemen alınmaya hazır iyonlara ayrışan diğer pek çok gübreden yapılır. Bu sayede bitkiler hiçbir zaman besin iyonlarının kullanılabilir hale gelmesini beklemek zorunda kalmazlar. Bununla birlikte, geleneksel hidroponik sistemlerde kullanılan kalsiyum nitrat ve diğerleri bileşikler, organik olarak değil, sentetik veya insan yapımı olarak kabul edilir ve organik bir sistemin parçası değildir.

Son derece etkili ve özenle hesaplanmış bu besinleri, organik kaynaklarla değiştirmek kolay değildir. Hidroponik gübre ürünleri üreticileri, bitkilerin mümkün olduğunca hızlı ve dengeli büyümesi için ürünlerindeki her bir besin iyonunun en ideal oranda olması için büyük çaba harcamaktadır. Organik besin kaynakları ile bu kadar kesin oranlar yakalamak imkansızdır, bu nedenle organik hidroponik sistemlerde mineral eksiklikleri genellikle bir sorundur. Ayrıca, organik besinler, organik olmayan besin ürünlerinin sağlamadığı büyük miktarda karbon içerir. Bu karbon, patojenik mantarlar ve bakteriler için ideal bir besin kaynağıdır. İstenmeyen mikroplar organik besin kaynaklarından gelen karbonla beslenmeye başlarsa, olumsuz sonuçlar meydana gelebilir. Sümüksü besin çözeltileri, anaerobik kök koşulları, hastalıklar ve hatta bitki ölümleri...

Gördüğünüz gibi topraksız tarım söz konusu olduğunda tam anlamıyla organik bir üretim yapmak maalesef çok zor. Önümüzdeki hafta hep beraber organik tarıma olan bakış açımızı biraz esnetmeye ne dersiniz? Haftaya görüşmek üzere…