Kat karşılığı bina yapacaktı
Vatandaş Muharrem Koç 2004 yılında Antalya Konyaaltı ilçesi Toros Mahallesindeki arsasına kat karşılığı bina yapmak istedi. Bu amaçla 11. Noter’de Gazi Kozan ve Gülten Varol’la düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptı. Sözleşmede müteahhit olarak geçen bu iki isimden Gazi Kozan’ın oğlu Bayram Kozan’a ve Gülten Varol’un kocası Erhan Varol’a da binanın yapımı için vekalet verdi. Koç; 719 metrekarelik arsanın üzerine yapılacak 5 katlı 8 daireden oluşan asansörlü binanın beton kalitesinin BS25 olmasını istedi. Onaylı projeden de beton kalitesi iddiaya göre BS25 olarak geçti.
Bina 8 ayda tamamlandı, iş bitim belgesi imzalandıktan sonra iskan alındı. Binanın bitimine yakın tarihte Muharrem Koç bazı konulardan şüphelendi. Hemen akabinde yaşanan anlaşmazlık sonucu vekâlet verdiği iki ismi de azletti. 18 Nisan 2006’da imzalanan iş bitim belgesinin altında imzasını görünce “Bu imza bana ait değil. Ben iş bitim belgesini hiç bir zaman imzalamadım, müteahhitleri de binanın tamamlanmasından önce azlettim” diyerek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Gazi Kozan’ın haklarını devrettiğini öğrendiği Gülten ve Erhan Varol çifti hakkında savcılığa resmi belgede sahtecilikten yapılan suç duyurusu sonrası soruşturma başlatıldı. Varol çiftinden Erhan Varol; çeşitli davalar sonrası asliye ceza mahkemelerinden resmi belgede sahtecilik ve evrakta sahtecilikten cezalar aldı.
Koç; o tarihte (2006) Konyaaltı Belediyesine de sahte imzayla onaylanan iş bitim belgesi sebebiyle itiraz etti, belediye ise itirazı değerlendirerek verdiği iskânı iptal etti. Ancak müteahhitlerin sahte olduğu öne sürülen imzalarla elde edilen iş bitim belgesiyle kira sözleşmeleri yaptıkları ortaya çıktı. Bunun sonucunda iskânı iptal edilen apartmandaki dairelere elektrik-su vb hizmetlerin bağlandığı öne sürüldü. Koç yaptığı araştırmada, peyderpey tespit ettiği 13 tane ayrı evrakta kendisinin imzasının taklit edildiğini de iddia etti. Bunlarla ilgili de suç duyurularında bulundu.
Geçtiğimiz aylarda belediyede binanın dosyasında yaptığı araştırmada beton kalitesinin proje üzerinde elle tadilat yapılarak BS25 yerine BS20 olduğunu fark etti. Bunun üzerine Gazi Kozan’ın haklarını devrettiğini öğrendiği Gülten ve Erhan Varol çifti hakkında savcılığa resmi belgede sahtecilikten bir suç duyurusunda bulundu. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına 7 Aralık 2018 tarihinde yapılan suç duyurusunda beton kalitesinin düşük tutulduğu, beton kalitesinin BS25 olmasına rağmen projeye elle müdahale edilerek bu rakamın daha düşük beton kalitesi olan BS20 yapıldığı, sözleşmede yer alan asansörün projede yer almadığı, kullanılan malzemelerin istenilen kalitede olmadığı iddialarına yer verildi.
Muharrem Koç yaptığı açıklamada şöyle konuştu: “İstanbul Kartal’da geçtiğimiz gün bir bina aniden yıkıldı. Neden yıkıldığı halen araştırılıyor. 5 kat iken 8 kat yapılan binanın altında birçok vatandaşımız canını kaybetti. Ben ise yıllardır bir hukuk mücadelesi yürütüyorum. Ben de benim arsama kat karşılığı yaptırdığım binada beton kalitesinin ve kullanılan malzemenin istenilen kalite ve standartta olmadığını düşünüyorum. Armada Beton ve Yapı Malzemeleri Laboratuvarından mahkemenin talep ettiği 2 Kasım 2018 tarihli karot raporunda (sertleşmiş betondan alınan numunelerin basınç mukavemeti) düşüncelerimde hatalı olmadığım ortaya çıktı. Raporda 10 ayrı taşıyıcı kolondan alınan 10 ayrı numuneden ikisinin normal değerlerin altında olduğu, bir numuneden de kalas parçasının çıktığı tespit edildi. Ayrıca şikâyetlerim sonrası açılan davalar sonucu davalı tarafın özel olarak yaptırdığı ve mahkemeye sunduğu Ant-Koru Yapı Kalite Kontrol Laboratuvarının 2014 tarihli raporu da bize çeşitli veriler sağladı.”
“Binamdan yeniden karot testi alınması için Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinden talepte bulundum. Çünkü benim arsama yapılan bina çürüktür. Güvenilir değildir. Kartal’daki bina gibi her an yıkılabilir. Talebim sonrası mahkeme kararıyla her kattan 3 tane taşıyıcı kolondan birer tane karot numunesi alındı. Bu numuneler mahkeme heyetinin, tüm tarafların ve temsilcilerinin gözleri önünde alındı. Bu numuneler sonucu Ekim 2018’de Sistem Betonarme Yapı Kontrol Laboratuvarının karot testi raporunda beton kalitesinin BS25 yani C25 yerine C10 olduğu tespit edildi. Nihayetinde bu binada bu şekilde oturulamayacağı, binanın güçlendirilmesi gerektiği ortaya çıktı.”
“Bu bina her an yıkılabilir. Benim dairelerimin de olduğu ruhsatsız ve iskânsız, hiçbir yasal konumu bulunmayan binada; müteahhitin sattığı dairelerde 4 ayrı aile oturmaktadır. Bu bina yarın öbür gün çökerse bunun vebalini kim üstlenecektir. Buradan yetkililere sesleniyorum. Antalya’da da Kartal gibi bir facia yaşanmamalı. Bunun önlemi alınmalıdır. Ben o binada oturmuyorum ama oturanların can güvenliği olduğunu düşünmüyorum. Kendileriyle de görüştüm ve binanın durumunu anlattım. Konyaaltı Belediyesinin ve çevre şehircilikle alakalı kurumların müdahale ederek binayı tahliye etmesi gerekmektedir.”
Şükrü AĞIRMAN