Hani şu “BİZİM ‘DEMOKRASİNİN BEŞİĞİ ÇAĞDAŞ VE ÖZGÜR AVRUPA’ HAYRANLARI” var ya..
“DEMOKRASİNİN BEŞİĞİ ÇAĞDAŞ VE ÖZGÜR AVRUPA”nın gerçek yüzünü görsünler artık diyorum..
Özellikle, özgür(!) Avrupa’nın Fransa gibi laik bir ülkesinde bir belediye başkanının “yasakçı” bir tavır sergilemesi ve insanların inançlarına müdahale etmesi sanırım bizdeki “hayran kitlesi”ni biraz olsun düşündürecektir..
Ya da ben öyle sanıyorum..
…
Efendim olay şu:
Fransa'nın güneyindeki Venelles kenti Belediye Başkanı Robert Chardon, İslam'ın Fransa'da yasaklanmasını istedi..
Muhalefetteki Halk Hareketi Birliği (UMP) lideri Nicolas Sarkozy'nin sosyal paylaşım sitesi Twitter'da açtığı bir başlık üzerinden mesaj yayımlayan Chardon, “Fransa'da İslam inancı yasaklanmalı” dedi.
Chardon 3 kez tekrar ettiği aynı içerikli mesajlara, 2017 yılında Fransa'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerini partisi UMP'nin kazanacağını ima ederek, "18 Ekim 2017'de Fransa'da İslam yasaklanacak" ifadesini de ekledi..
Le Monde gazetesinin konuyla ilgili sorusunu yanıtlayan Chardon, İslam inancını yaşamak isteyenlerin ülkelerine dönmeleri gerektiğini de söyledi..
…
Bu sözleri, “adam çıkıp düşüncesini rahatça söyleyebiliyor, bu bile bir özgürlüktür” diyenler olacaktır..
Ama..
Eminim, böyle bir sözün saçmalığını görüp susmaları gerektiğini de anlayacaklardır..
Çünkü Chardon’nun ifadesi açık ve net..
İnsanların inançlarına “yasak” getiriyor..
Bu ne demek, anlatmaya sanırım gerek yok..
Bunu söylemek “özgürlük” değil, olsa olsa “aymazlık” ve “özgürlük düşmanlığı”dır..
…
İşte size bir Avrupa gerçeği..
Yıllarca “Avrupa’da özgürlük falan yok, bize her şey farklı anlatılıyor” diye yazdım..
Türkiye’nin, “dünyanın en özgür ülkesi” olduğunu savundum..
Buna rağmen hala çıkıp birilerinin “özgürlük istiyoruz” diye bağırması çok garip geliyor bana..
“Özgürlük” diye kendini yırtan arkadaşlarım, Avrupa’dan Türkiye’ye düzenlenen “özgürlük turları”nı hiç mi duymadılar acaba?
Bu turlar, Avrupa ülkelerinin “yasaklarla” çizdiği özgürlük alanlarından boğulan insanların birkaç gün de olsa rahatlaması için düzenleniyor..
Bunu biliyor muydunuz?
…
İşte Avrupa’nın gerçek yüzü bu..
Hala Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyesi olmasını isteyenlere, özgürlüğün anlamını bile bilmeyenlere ve “çağdaş batı” hayranlarına takdimimdir..
“Anlayana sivrisinek saz”mış..
……………………..
AYAĞINA SAĞLIK KILIÇDAROĞLU
Avrupa’dan örnek verdik..
Bir de bizdeki bir siyasetçiye bakalım..
Bu da “farklı bir kafa”..
…
Biliyorsunuz..
Geçtiğimiz aylarda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partililere, “Evlere topuklu ayakkabılarla girmeyin.. Galoş takıp, şekerim demeyin..” diye talimatı vermişti..
Ama bu yasağı önce kendisi çiğnedi..
…
Zafer Dershaneleri'nin ve Zafer Koleji'nin kurucusu olan Ali Demir, geçtiğimiz gün hayatını kaybetti..
Kılıçdaroğlu, Ankara İl Başkanı Adnan Keskin ve Çankaya İlçe Başkanı Selçuk Dereli ile birlikte Demir ailesine taziyeye gitti..
Bu ziyaret esnasında parti içi kuralı çiğnedi ve terliği es geçti..
Ekibiyle birlikte ayakkabılarına galoş takıp taziye evine girdi..
Ekibin bu galoşlu fotoğrafları taziyeyi gölgeledi..
Kılıçdaroğlu ve ekibine hem seçmenden hem de vekillerinden büyük tepki gitti..
Ve CHP Genel Başkanı’nın bu hali, akıllara eski günleri getirdi..
Kılıçdaroğlu daha önce de bir seçmenin evine ayakkabıyla girmişti..
Büyük tepki toplayınca da “kurallar” getirmiş ve 7 Haziran Seçim çalışmaları öncesinde partililere talimat vermişti..
Kılıçdaroğlu'nun bu hali sosyal medyayı da inletti..
Ve, “Milletçe alkışlıyoruz.. Kırk yıllık CHP'liyim, ancak bu görüntüden sonra fikrim değişti” gibi tepkiler yağdı..
…
Ne diyeyim..
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”mış..