Pilav olmadı lapa!

Antalya Ticaret Sanayi Odası seçimlerinin ilk aşaması olan meslek komitesi ve meclis üyesi seçimlerinden Davut çetin önderliğindeki Kırmızı liste galip çıkınca, ‘Bahar’ı bekleyen kumrular hüsrana uğradı…

Sonuçların üç aşağı beş yukarı belirlendiği Cumartesi akşamından itibaren gerek sosyal medyada, gerekse kulislerde müthiş bir algı operasyonu başlatıldı. Neymiş efendim, komite seçimlerinden çıkan sonuçlar Davut Çetin’in kazandığı anlamına gelmezmiş…

Bu nasıl bir ebcet hesabıysa, 111 meclis üyesinden 78’ini kazanan Davut Çetin’in Kırmızı’sı olmasına rağmen ATSO Başkanlığı için en büyük favori Ali Bahar’mış...!

Hadi Ali Bahar’ın ‘çıkmayan candan ümit kesilmez’ diyerek cılız bir umudun, hatta ütopyanın peşinden gitmesini bir nebze anlıyorum da, Bahar’ı beklerken kara kışla karşılaşan güruhun çabalarını anlamakta zorlanıyorum…

Ali Bahar’ı şişirip şişirip lezzetli bir pilava kaşık sallama hayali kuran bu güruh şimdilerde doğmamış çocuğa don biçerek akılları sıra ‘pilav olmadı lapa yiyelim’ derdinde…

Almışlar ellerine kağıdı kalemi, ATSO yönetimini yazıyorlar. Birçoğu meslek komitelerinden dahi çıkamayan, meclis üyesi seçilemeyen yüksek cirolu firmaların mutlaka(!) yönetimde olmaları gereğinden dem vuruyorlar.

İşin ilginç, hatta garip olanı ise seçim sonuçlarını, seçilen meclis üyelerinin iradelerini görmezden gelip yok sayarak ‘yönetim şablonu’ çizen kişinin, kendisinin de içinde olduğu reklamcılık sektörünü aşağılayan, küçük ve hakir gören ifadeleri…

Çıktığı kabuğu beğenmemek derler ya, işte tam da böyle…

Antalya ekonomisini dizayn etmeyi görev sayan bu kerameti kendinden menkul arkadaş, işi daha da ileri boyuta taşıyarak, “Bu dediklerim olmazsa ATSO’dan istifa eder, merkezimi İstanbul’a taşır ve hem TÜSİAD hem de İTO üyesi olurum” gibi bir de tehdit savurmuş…

Eeee ne diyelim, Allah akıl fikir versin.

Gerçi bu kişinin aklı da fikri de belli ki bizden fazla.

Bu yüzden Allah başka keder vermesin demekle yetinelim…

Ha bu arada, atı alan Üsküdarı geçti haberin olsun diye dostane bir uyarı yapmayı da ihmal etmeyelim…