Antalyaspor iki haftalık aranın ardından zorlu Trabzonspor deplasmanda maça olağanüstü tempoyla başlangıç yaptı. Art arda iki değerli pozisyon ve bir gol öne geçirdi ama Amilton’un direkten dönen topu puanı orada bıraktı. Kısacası deplasman puanı direkte patladı.
Futbolda her an her şey olabiliyor. Çok çetin bir rakibe bile diş geçirmek; hele ki böylesine yüksek tempolu bir maçın ilk zaman diliminde kolay değildi. Söz konusu baskılı tempo maçın belli kısımlarına enjekte edilebilirse, Antalyaspor’da kalan haftalarda Avrupa hedefi uzak değil. Ancak Antalyaspor maçın geneline bakıldığında oyunun kırılgan dönemlerinde direnç gösteremedi. Nitekim söz konusu takım ruhu maç genelinde vasatın altına düştü. Halbuki Doukara’nın performansı, bitiriciliği ve asisti takımın vasat oyununun üzerine çıktı. Bu nedenle Antalyaspor açısından maçın adamı Doukara olsa da rakipte yer alan orta ağırlıklı oyuncular daha baskın karakter sergiledi.
Rakibin en zayıf halkası olan stoperler-kaleci üçgenini, Antalyaspor hücumda değerlendiremedi. Keza ikinci devre Antalyaspor, tamamen tutsak oyun anlayışından öteye geçemedi. Uzun süredir forma şansı bulamayan Zeki ve yine formda bulunmayan Yekta, en büyük eksiklikler olarak göze çarpıyor. Bu noktadaki oyuncuların saha dışı gelişen olaylardan ziyade maça daha çok konsantre olmaları gereklidir. Takımın omurgasını oluşturan temel yapı taşları aynı zamanda takımın itici gücü konumunda yer alıyor. Hakan Özmert’in forvet arkası başlaması doğru tercihti, hatta dizilişte bile sorun yoktu. Ancak bireysel performanslar açısından övgüyle bahsedilen yeni transferler sahanın en vasat isimleri arasında yer aldı. Doukara en zor zamanda geldi ve o gün bugün takıma yaptığı katkı ortada. Diğer yandan sonradan oyuna dahil olan oyuncular biraz kıpırdanma oluşturdu ama yine hücum zenginliği ve topa hakim olma noktasında kısır kalındı.
Puan tablosunda konuma çok aldanmamak gerekir. Çünkü takımların puanlarına göre frekansı oldukça yüksek olduğundan gelecek maçlarda birçok sürpriz yaşanabilir. Bu nedenle Antalyaspor kendini emniyete almak istiyorsa ki tek temennimiz budur, bir an önce toparlanmalı ve takımı güvenli limana el birliği ile taşınmalıdır. Özellikle teknik direktör Bülent Korkmaz ve oyuncular yalnızlaştırılmadan daha doğru stratejiler izlenerek tek vücut halinde yönetim ve taraftarlar takımlarının yanında olduğu daha yüksek perdeden yansıtmalıdır.
Sporla kalın.