Türk Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Oğuz Öztürk,Yükseköğretim Kurulu’nu (YÖK) eleştirerek, “YÖK ne işe yarıyor? YÖK müsün, yok musun?” diyerek sert tepki gösterdi. Rektörlerin doğrudan atama yoluyla göreve getirildiğini hatırlatan Öztürk, bu durumun üniversite çalışanlarının taleplerinin göz ardı edilmesine neden olduğunu söyleyerek, “Rektörlük atamalarında daha önce bir seçim usulü vardı. Eksiklikleri olsa da bu yöntem daha demokratikti. Akademisyenler oy kullanır, en çok oyu alan ilk altı aday YÖK’e gönderilirdi. YÖK de bu altı adaydan üçünü Cumhurbaşkanı’na sunardı ve Cumhurbaşkanı bu adaylardan birini rektör olarak atardı. Şimdi ise seçim tamamen kaldırıldı. Rektörler doğrudan atanıyor. Bu durumda rektörler, akademik ve idari personelin sorunlarını dikkate almıyor. Üniversitelerimiz, toplumumuzda demokrasi kültürünü içselleştiren lokomotif kuruluşlar olmalıdır. Bu nedenle rektör atamalarında akademisyenlerimizin, idari personelimizin ve hatta öğrenci temsilcilerimizin oy kullandığı demokratik bir seçim sistemi talep ediyoruz” dedi.
‘Hak ettiği kadroyu almalı’
Üniversitelerde akademik kadro tahsisinde yaşanan sorunlara da değinen Öztürk, bilim insanlarının hak ettiği unvanlara ulaşamamasının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Akademik yeterliliği sağlamış olmanız, kadro almanız için yeterli değil. Maalesef, yönetimin birinci halkasına yakın olmanız gerekiyor. Ancak bu şekilde kadro tahsisi yapılabiliyor. 21. yüzyılda, ‘Türkiye Yüzyılı’ olacak diyoruz. Peki, üniversitelerde bilim insanlarına hak ettiği unvanları ve kadroları vermezseniz bu nasıl mümkün olacak? Talebimiz, akademik yeterliliği sağlamış her bilim insanına, kontenjan sınırlaması olmaksızın hak ettiği unvan ve kadronun tahsis edilmesidir” ifadelerini kullandı.
‘Zam kaçınılmaz bir gereklilik’
Üniversitelerdeki ekonomik koşulların bilim insanlarını zor durumda bıraktığını söyleyen Öztürk, akademik zam konusunun acilen çözülmesi gerektiğini ifade ederek, “Üniversitelerimizde öyle bilim insanları var ki, aynı iş yerinde çalışan işçiden daha az maaş alıyorlar. Zihni ve gönlü bilim üretmekte olması gereken bilim insanlarımızı geçim derdiyle baş başa bırakırsanız, bilim hayatına sekte vurursunuz. Ayrıca, akademik başarıları yüksek olan öğrencilerimizin meslek olarak akademisyenliği tercih etmesi gerekirken, ekonomik koşullar nedeniyle geliri daha yüksek olan meslekleri tercih ediyorlar. Bu durumun önüne geçilmeli ve akademisyenlik özendirilmeli. Akademik zam sadece bugün bu sorunu yaşayan bilim insanlarının sorunlarını çözmekle kalmaz, Türk bilim hayatının geleceği için de olumlu bir adım olur” diye konuştu.
‘YÖK görevini yerine getirmiyor’
YÖK’ün üniversiteler arasındaki koordinasyonu sağlamada ve sorunlara çözüm üretmede yetersiz kaldığını ifade eden Öztürk, sert eleştirilerde bulunarak, ”Hem 6. hem de 7. Dönem Toplu Sözleşmelerinde idari personelin üniversiteler arası tayin ve nakil haklarıyla ilgili karar alındı. Ancak dört yıldır YÖK bu konuda hiçbir adım atmadı. Akademik zam talebini gündeme getiriyoruz, YÖK’ten ses yok. Ünvanlarla ilgili sorunları dile getiriyoruz, YÖK hiçbir şey yapmıyor. Eğitim Fakülteleri’nin itibarını savunuyoruz, YÖK yine sessiz. YÖK ne işe yarıyor? Gerçekten YÖK müsün, yok musun?” diye sordu. Öztürk, üniversitelerde demokrasinin, bilimin ve adaletin yeniden tesis edilmesi gerektiğini vurgulayarak, yetkilileri göreve davet etti. Türk Eğitim-Sen’in, üniversitelerde daha adil, şeffaf ve demokratik bir sistemin kurulması için mücadelesine devam edeceğini açıkladı.