Reşat Oktay’ın gözünden CHP

Tabi siyasette, hele de günümüz siyasetinde ‘asla, olmaz’ diye bir şey olmadığı için biz de meseleye tedbirli yaklaştık. Dün Oktay’ı arayıp bu iddiaları sordum. İstifasının arkasında neler var (daha önce söylediklerinin dışında) diye irdelemek istedim.

Reşat Oktay’ı uzun zamandır tanırım. MHP’de siyaset yaptığı dönemden beri de ikili diyaloglarım hep devam etmiştir. Ben onu bilirim, o da beni. Bu samimiyete güvenerek sordum, o da bu samimiyet ölçüsü içerisinde yanıtladı. CHP’de, Antalya’nın siyasi atmosferinde çok konuşulacak iddia ve söylemlerde bulundu. İlgili haber bugünkü gazetemizde ayrıntılı olarak mevcut.

Neyse, konuyu dağıtmayalım. Dediğim gibi Oktay’ı iyi tanıyanlardan biriyim. Ve benim gibi yakından tanıyan herkes de bilir ki, Reşat Oktay tam bir ‘doğrucu davut’tur. Sivri dillidir. İnandığı bir şey olduğunda sözünü direkt söyler, gözünü budaktan sakınmaz. Yıllardır yaptığı meclis üyeliğinde de hep bu özelliği ile öne çıkmıştır. Böyle olduğu içindir ki, seveninden çok sevmeyeni vardır. Ben bu özelliklerine vakıf olduğum için CHP’den istifa gerekçelerini okuduğumda bunun arkasında herhangi bir şey aramadım. Öküzün altında buzağı bulma gayretine de girmedim. Girenler oldu. Kimi “Bu operasyonun arkasında Menderes Türel’in parmağı var” dedi, kimi Türel’e başdanışman olacağını iddia etti. Kimileri de yazının başında vurguladığım gibi, AK Parti’ye geçmek için istifa ettiğini öne sürdü. Oysa Reşat Oktay, her zamanki yaptığını yaptı. Yani fıtratına, karakterine uygun olarak yine doğru bildiğini direkt ve net olarak söyledi. Dolayısıyla ben, Oktay’ın açıklamalarını söyleniş şeklinden ziyade içeriğiyle değerlendiriyorum.

Ne dedi?  “CHP’nin iktidar hedefi yok, muhalefet ikliminden de uzaklaşıyor”..

Peki haksız mı? Yarım yüzyılı aşkın bir süredir iktidar olamamış bir partinin iktidar olmamak için azami bir gayret göstermesini başka nasıl açıklayabilirsiniz ki?..

Yapılan politika yanlışlarını biz değil, yıllardır partinin yükünü çeken, bu parti için mücadele veren emekçileri söylüyor. Sosyal medyada yaşanan parti içi karmaşayı hepimiz/herkes alenen görüyor. Hal böyle iken Reşat Oktay söyledi diye böyle bir şey yok mu demeliyiz?

Diğer yandan, Oktay, kendisine yapılan haksızlıktan örnekler verdiği gibi partide genel anlamda yaşanan yönetim zafiyetinden de söz ediyor. Parti emekçilerinin iradesine saygı duyulmamasından dem vuruyor, iradenin hiçe sayıldığından yakınıyor. Bunları elini vicdanına koyan hangi CHP’li inkar edebilir?

“Canım yaptığı saçmalık, kendisi de MHP’den geldi ama bugün MHP kökenli adaya karşı çıkıyor” diyerek kişiselleştirmek, meseleye yüzeysel bakma kolaycılığından başka bir şey değil. Haa, AK Parti’ye geçer mi, geçmez mi onu bilemem. Dedim ya, günümüz siyasetinde bu tür geçişler (ben her ne kadar sıcak bakmasam da) artık sıradanlaştı, normalleşti. Bunu önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz. Beni bundan çok Oktay’ın istifasına gerekçe olarak söyledikleri ilgilendiriyor. Bir de bugünkü haberde yer verdiğimiz iddiaları. CHP’nin cemaatlerle ilişkili olduğu mesela. Asıl irdelenmesi gereken bana göre bu iddialar. CHP’lilerin de bence oturup bunu düşünmesi, sorgulaması gerekiyor…