Antalya’nın Kaş ilçesi sınırları içinde yer alan bu antik kent, Likya bölgesinin en önemli şehirlerinden biri olarak kabul ediliyor. Tarihi MÖ 8. yüzyıla kadar uzanan Patara, Likyalılar tarafından kurulmuş ve Roma döneminde önemli bir liman kenti haline gelmiştir. Roma döneminde büyük bir gelişim gösteren Patara, özellikle 1. yüzyıldan itibaren daha da önem kazanmıştır. Bizans döneminde de yerleşim devam etse de zamanla şehir önemini kaybetmiş ve Osmanlı döneminde terk edilmiştir.
Korunma çabaları sürüyor
Şehir merkezinde yer alan, 5 bin kişilik kapasiteye sahip tiyatro, Roma döneminden kalma oldukça iyi korunmuş bir eserdir. Bir zamanlar önemli bir liman kenti olan Patara’da, liman yapıları ve Agora (pazar yeri) gibi yapılar da bulunmaktadır. Likya dönemine ait kaya mezarları ve lahitler de şehirde görülebilir. Ayrıca, Roma döneminden kalma etkileyici bir kütüphane yapısı da mevcuttur. 1988 yılında Patara Antik Kenti, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiştir. Kazı çalışmaları halen devam etmekte olup, antik kalıntıların korunmasına yönelik çabalar sürmektedir.
Likya'nın başkenti
Tarihi kalıntılarının yanı sıra, doğal güzellikleriyle de dikkat çeken Patara, Akdeniz’e yakın bir konumda, Kaş ilçesine bağlı bir köy olarak bilinir. İnce kumlu, uzun bir kumsala sahip olan Patara Plajı, temiz deniziyle ünlüdür ve Türkiye'nin en güzel plajlarından biri olarak kabul edilir. Ayrıca, bu plaj caretta caretta kaplumbağalarının yumurtlama alanı olarak da bilinir. Patara, antik dönemde ticaret ve denizcilik açısından stratejik bir öneme sahipti ve Likya Birliği’nin başkenti olarak bilinirdi. Antik dönemin mimari ve sanatsal eserleriyle dikkat çeken şehir, dönemin mühendislik ve estetik anlayışını da yansıtmaktadır. Hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle önemli bir turistik merkez olan Patara, tarih meraklıları ve doğa severler için kaçırılmayacak bir kültür fırsatı sunuyor.
ARZU YAVUZ