Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Antalya İl Başkanı Sadık Acar, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Basın özgürlüğü, demokrasinin ve halkın haber alma hakkının temel güvencesidir; ne var ki ülkemizde gazetecilik suçmuş gibi görülüyor” dedi. Acar, konuşmasında son dönemde gazetecilerin soruşturma, gözaltı ve tutuklamalarla karşı karşıya bırakıldığını vurgulayarak, “İktidarın eleştiriden rahatsız olan anlayışı, yazı yazan, haber yapan basın emekçilerini mahkemelerle, ekonomik baskılarla susturmaya çalışıyor. Basın kartlarının keyfi iptali, RTÜK cezaları ve sosyal medyada paylaşım yapan yurttaşların bile yargı kıskacına alınması, ifade özgürlüğünün fiilen askıya alındığını gösteriyor” diye konuştu. Birleşik Kamu‑İş’in talepleri arasında, tutuklu tüm gazetecilerin derhal serbest bırakılması, basın özgürlüğünü kısıtlayan yasal düzenlemelerin kaldırılması ve kamusal yayıncılığın bağımsız, tarafsız bir yapıya kavuşturulmasının yer aldığına dikkat çeken Acar, “Susturulan basın, susturulmuş bir toplum demektir. Gerçeklerin karartıldığı değil, özgürce yazıldığı bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Açıklamasında uluslararası yükümlülüklere de dikkat çeken Acar, Türkiye’nin imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi çağrısında bulundu. “Anayasa’yı ve uluslararası sözleşmeleri açıkça ihlal eden uygulamalar, hem ifade özgürlüğünü hem de bağımsız yargı ilkesini ayaklar altına almaktadır” diyen Acar, basın emekçilerinin üzerindeki baskıların son bulmasını talep etti.
Sadık Acar: Susturulan basın, susturulmuş bir toplumdur
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Antalya İl Başkanı Sadık Acar, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, basın emekçilerine yönelik artan baskı ve sansür pratiklerine tepki göstererek, “Susturulan basın, susturulmuş bir toplum demektir” dedi.
Bunlar da ilginizi çekebilir