Bütün Türkiye’de olduğu gibi Antalya’da da vaka sayılarında artış yaşandığına dikkat çeken Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, “Mart ve nisan aylarında gördüğümüz salgının ilk piki dediğimiz durumdan daha ciddi durumdayız. 2. dalgayı beklerken, 1. dalganın 2. piki diye adlandırıyor şu anki durumu bütün bilim çevreleri. Önceden bütün Türkiye sadece İstanbul’u konuşurken, Ankara, Konya, Kayseri, Diyarbakır, Batman illeri olmak üzere bütün iller konuşuluyor, çok ciddi artışlar oldu. Hastanelerin Covid için ayrılan servislerinde nerede ise yüzde 100 doluluğa ulaşıldı. Ek servisler açılmaya çalışılıyor. Yoğun bakımlarımızda Covid-19 olmayan hastalarımız da var. Yeni yoğun bakımlar açılması gerekiyor. Önlemleri almazsak tıkanma noktasına doğru gideriz” diye konuştu.
‘Pandemi hastanelerindeki servisler doldu’
Sahil şeridinde ise ilk başlarda salgının sakin bir şekilde geçtiğini, hastalık sayılarının az olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Şahin, “Şu anda pandemi hastanelerindeki servisler dolu durumda. Tek kişi yatırırken 2 kişi yatırılıyor hastalar. Servisteki yatak sayılarını artırıp yeni servisler açar duruma geldik. Yoğun bakımlarımız dolu. Bütün özel hastanelere de yüzde 20 oranında yatak açmaları için yazılar yazdık. Ciddi hasta sayılarımız var. Üstelik bu dönemde ilk dalgada olduğu gibi herhangi bir pozitif hastayı yakaladığımızda önceden bütün temaslılarına test yapıyorduk. Onları izole ediyorduk. Şu anda ise semptomu olmayan hafif ve orta dedece olanları evlerinde izole ediyoruz. Ciddi bir şekilde de 1. basamak aile hekimlerinin ya da filyasyon ekiplerinin takip ettiği ciddi sayıda hasta grubumuz da evlerinde izole duruyor. Bakanlığın açıklamalarında da görüyoruz, ağır hasta ve yoğun bakım hasta sayılarında artış var” dedi.
‘Kamusal otoritenin önlemlerine ihtiyaç var’
Covid-19 bulaşma risk alınlarının gün geçtikçe arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Şahin, “İç turizm ve uluslararası turizmden gelen temas alanımız var. Okulların açılması, mevsimsel grip, yazlıklarından dönenler, işine başlayacak olanlar, evden çalışmalarımızın bir miktar daha sonlanacağı, temas alanını toplu taşımadan tutun da her türlü kalabalık ortamda bulaşma alanımızın daha da artacağı anlamına geliyor. Bu kış ciddi bir şekilde sağlık sistemimiz zorlanacak gibi görünüyor. Üstelik sağlık çalışanları alarm vermeye başladı ‘tükeniyoruz, ölüyoruz, hastalanıyoruz’ diye. Sağılık çalışanlarından kayıplarımız oluyor. Yaşam kaybı ve hastalanarak iş güç kaybı oluyor. Yorgun sağlık çalışanları ‘tükeniyoruz’ diye bir umutsuzluk içerisindeler. Hastane kapasiteleri de zorlanmaya başlıyor. Bizim kamusal otoritenin birtakım önlemlerine tekrar ihtiyacımız var gibi görünüyor. Önceden sokaklarda maske, mesafe hatırlatılırdı. Çok test yaparak hastaları tespit etmeye, kişisel önlemlere çok ihtiyacımız var. Anlaşılıyor ki bu kış kişisel mesafeye, maskeye ve el hijyenine çok dikkat etmemiz gerekecek. Mümkün olduğunca evde kalmaya, temas alanlarını azaltmaya ihtiyacımız var. Antalya’da geçtiğimiz haftalarda bizim tespit ettiğimiz yaklaşık 400 civarında her gün yeni hasta tespit ediyoruz demiştik. Bunlar bizim erişebildiğimiz rakamlar. Şimdi daha da fazlasını yaşıyor olabiliriz. Ciddiye almaya ve önlemlere dikkat etmeye çok ihtiyacımız var. Kamusal ve yerellerden vatandaşımızın tekrar dikkatini çekmemiz lazım. Önlemlere uyarsak bu hastalıkla baş edebiliriz. Tekrar rehavete girmememiz lazım. Hastalık konusunda özel bir titizliğe ihtiyacımız var” diye konuştu.
‘Sadece bireyin dikkati ile olmaz’
Maske, mesafe ve hijyenin önemli olduğunu ancak yeterli olmadığını anlatan Prof. Dr. Nursel Şahin, “Mesai saatlerimizi ayarlamazsak, toplu taşımalardaki araç sayımızı artırmazsak ya da birlikte yemek yenilen, birlikte çalışılan mekanlarda aynı okullarda olduğu gibi önlemleri almazsak sadece maske, mesafe ve el hijyeni yeterli olmayacaktır tabii ki. Bütün bu çalışma hayatında ve sosyal alanlarda önlemleri kamusal otoritenin alması lazım. Sadece kişisel önlemlerle Covid-19’un üstesinden gelemeyiz. Test sayımız artmış gibi görünüyor ancak gerçek hastaları bulmaya, onları izole etmeye yönelik olması gerekiyor. Testlerin gerçek hedefe yönelik yapılması gerekiyor. Defalarca söylendi, sağlık çalışanları taramadan geçirilmiyor. Okullardaki yüz yüze seminerlerde ciddi şekilde vaka bildirimleri oldu. Antalya’dan örnek verelim, turizm canlansın diye bütün kapılarımızı açtık. PCR kontrolü yapmadan sadece ateş kontrolü ile turistleri kabul ediyoruz. Turistlere giderken PCR testi yapılıyor. Peki, PCR testi pozitif kabul ettiğimiz hasta Türkiye’ye hangi araçla geldi, hangi otelden geldi, kimlerle temas etti çalışmalarını yapmazsak hastalığın üstesinden gelemeyiz. Aynı okulları, AVM’leri açtığımız gibi, aynı toplu yaşam koşullarını olduğu yerleri önlem almadan açtığımız gibi. Bireylerin sadece dikkat ederek üstesinden geleceği bir salgın yönetimi olamaz. Ciddi olarak önlem almaya ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
‘Şeffaf salgın yönetimi olması lazım’
‘Bilim kurulu çalışıyor, bilim kurulu sadece bir danışma kurulu olmamalı. Önerilerinin dikkate alınarak uygulanması gerekiyor’ diyen Prof. Dr. Şahin, “Bilim hocalarımızın hepsi gerçeği söylüyor işaret ediyor. Siyasi iradeye ihtiyacımız var. Toplumun bütün ortak yaşayanlarıyla beraber, STK’lar, meslek birlikleri, demokratik kitle örgütleriyle, toplumun bütün unsurlarıyla mücadele ederek biz bunun üstesinden geliriz. Önlemlerin hepsini ilk başlarda almıştık. Normalleşmeden sonra önlemler kaldırıldı. Şu anda da şeffaf bir salgın yönetimi olması lazım, verilerin herkesle paylaşılması gerekiyor. Covid-19 verilerinin daha yoğunlaştığı gruplar neresi, nereden yayılım oluyor, hangi yaş grubunda oluyor bunları bilmemiz lazım. Bilim ve akılla yapmamız gerekiyor. Ekonomik kaygılar da var ama bunun nasıl yapılacağı ve ne ölçütte yapılacağını birlikte oturup konuşmalıyız. Sağlık çalışanlarının daha da yorulacağını, daha da motivasyonunun giderek bozulacağını düşünerek sağlık çalışanlarına destek olunmasını istiyoruz. Türk Tabipler Birliği (TTB) olarak bu hafta farkındalık yaratacağımız programlarımız olacak” diyerek konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES
‘Pandemi hastanelerindeki servisler doldu’
Sahil şeridinde ise ilk başlarda salgının sakin bir şekilde geçtiğini, hastalık sayılarının az olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Şahin, “Şu anda pandemi hastanelerindeki servisler dolu durumda. Tek kişi yatırırken 2 kişi yatırılıyor hastalar. Servisteki yatak sayılarını artırıp yeni servisler açar duruma geldik. Yoğun bakımlarımız dolu. Bütün özel hastanelere de yüzde 20 oranında yatak açmaları için yazılar yazdık. Ciddi hasta sayılarımız var. Üstelik bu dönemde ilk dalgada olduğu gibi herhangi bir pozitif hastayı yakaladığımızda önceden bütün temaslılarına test yapıyorduk. Onları izole ediyorduk. Şu anda ise semptomu olmayan hafif ve orta dedece olanları evlerinde izole ediyoruz. Ciddi bir şekilde de 1. basamak aile hekimlerinin ya da filyasyon ekiplerinin takip ettiği ciddi sayıda hasta grubumuz da evlerinde izole duruyor. Bakanlığın açıklamalarında da görüyoruz, ağır hasta ve yoğun bakım hasta sayılarında artış var” dedi.
‘Kamusal otoritenin önlemlerine ihtiyaç var’
Covid-19 bulaşma risk alınlarının gün geçtikçe arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Şahin, “İç turizm ve uluslararası turizmden gelen temas alanımız var. Okulların açılması, mevsimsel grip, yazlıklarından dönenler, işine başlayacak olanlar, evden çalışmalarımızın bir miktar daha sonlanacağı, temas alanını toplu taşımadan tutun da her türlü kalabalık ortamda bulaşma alanımızın daha da artacağı anlamına geliyor. Bu kış ciddi bir şekilde sağlık sistemimiz zorlanacak gibi görünüyor. Üstelik sağlık çalışanları alarm vermeye başladı ‘tükeniyoruz, ölüyoruz, hastalanıyoruz’ diye. Sağılık çalışanlarından kayıplarımız oluyor. Yaşam kaybı ve hastalanarak iş güç kaybı oluyor. Yorgun sağlık çalışanları ‘tükeniyoruz’ diye bir umutsuzluk içerisindeler. Hastane kapasiteleri de zorlanmaya başlıyor. Bizim kamusal otoritenin birtakım önlemlerine tekrar ihtiyacımız var gibi görünüyor. Önceden sokaklarda maske, mesafe hatırlatılırdı. Çok test yaparak hastaları tespit etmeye, kişisel önlemlere çok ihtiyacımız var. Anlaşılıyor ki bu kış kişisel mesafeye, maskeye ve el hijyenine çok dikkat etmemiz gerekecek. Mümkün olduğunca evde kalmaya, temas alanlarını azaltmaya ihtiyacımız var. Antalya’da geçtiğimiz haftalarda bizim tespit ettiğimiz yaklaşık 400 civarında her gün yeni hasta tespit ediyoruz demiştik. Bunlar bizim erişebildiğimiz rakamlar. Şimdi daha da fazlasını yaşıyor olabiliriz. Ciddiye almaya ve önlemlere dikkat etmeye çok ihtiyacımız var. Kamusal ve yerellerden vatandaşımızın tekrar dikkatini çekmemiz lazım. Önlemlere uyarsak bu hastalıkla baş edebiliriz. Tekrar rehavete girmememiz lazım. Hastalık konusunda özel bir titizliğe ihtiyacımız var” diye konuştu.
‘Sadece bireyin dikkati ile olmaz’
Maske, mesafe ve hijyenin önemli olduğunu ancak yeterli olmadığını anlatan Prof. Dr. Nursel Şahin, “Mesai saatlerimizi ayarlamazsak, toplu taşımalardaki araç sayımızı artırmazsak ya da birlikte yemek yenilen, birlikte çalışılan mekanlarda aynı okullarda olduğu gibi önlemleri almazsak sadece maske, mesafe ve el hijyeni yeterli olmayacaktır tabii ki. Bütün bu çalışma hayatında ve sosyal alanlarda önlemleri kamusal otoritenin alması lazım. Sadece kişisel önlemlerle Covid-19’un üstesinden gelemeyiz. Test sayımız artmış gibi görünüyor ancak gerçek hastaları bulmaya, onları izole etmeye yönelik olması gerekiyor. Testlerin gerçek hedefe yönelik yapılması gerekiyor. Defalarca söylendi, sağlık çalışanları taramadan geçirilmiyor. Okullardaki yüz yüze seminerlerde ciddi şekilde vaka bildirimleri oldu. Antalya’dan örnek verelim, turizm canlansın diye bütün kapılarımızı açtık. PCR kontrolü yapmadan sadece ateş kontrolü ile turistleri kabul ediyoruz. Turistlere giderken PCR testi yapılıyor. Peki, PCR testi pozitif kabul ettiğimiz hasta Türkiye’ye hangi araçla geldi, hangi otelden geldi, kimlerle temas etti çalışmalarını yapmazsak hastalığın üstesinden gelemeyiz. Aynı okulları, AVM’leri açtığımız gibi, aynı toplu yaşam koşullarını olduğu yerleri önlem almadan açtığımız gibi. Bireylerin sadece dikkat ederek üstesinden geleceği bir salgın yönetimi olamaz. Ciddi olarak önlem almaya ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
‘Şeffaf salgın yönetimi olması lazım’
‘Bilim kurulu çalışıyor, bilim kurulu sadece bir danışma kurulu olmamalı. Önerilerinin dikkate alınarak uygulanması gerekiyor’ diyen Prof. Dr. Şahin, “Bilim hocalarımızın hepsi gerçeği söylüyor işaret ediyor. Siyasi iradeye ihtiyacımız var. Toplumun bütün ortak yaşayanlarıyla beraber, STK’lar, meslek birlikleri, demokratik kitle örgütleriyle, toplumun bütün unsurlarıyla mücadele ederek biz bunun üstesinden geliriz. Önlemlerin hepsini ilk başlarda almıştık. Normalleşmeden sonra önlemler kaldırıldı. Şu anda da şeffaf bir salgın yönetimi olması lazım, verilerin herkesle paylaşılması gerekiyor. Covid-19 verilerinin daha yoğunlaştığı gruplar neresi, nereden yayılım oluyor, hangi yaş grubunda oluyor bunları bilmemiz lazım. Bilim ve akılla yapmamız gerekiyor. Ekonomik kaygılar da var ama bunun nasıl yapılacağı ve ne ölçütte yapılacağını birlikte oturup konuşmalıyız. Sağlık çalışanlarının daha da yorulacağını, daha da motivasyonunun giderek bozulacağını düşünerek sağlık çalışanlarına destek olunmasını istiyoruz. Türk Tabipler Birliği (TTB) olarak bu hafta farkındalık yaratacağımız programlarımız olacak” diyerek konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES