Şahali İnce haklı çıktı..

Abone Ol

27 Temmuz 2009’da, “Antalya kaosa sürükleniyor” başlığıyla bir yazı yazmış ve uyarmıştım..
O yazdıklarımı iki yıl 2 ay sonra Antalya “aynen” yaşıyor..
O yazımı bir okuyun, sonra iki kelam daha edeceğim..

…………………..

Cuma gününe geri dönelim..
Çünkü..
Büyükşehir Meclisi’nde..
Antalya açısından çok önemli bir karar alındı..
Hatta..
Antalya “ateşe” atıldı..

Bunu size anlatmalıyım..
Akaydın ne istiyordu?
“Halk Otobüsleri Kooperatifi ile Minibüsçüler Odası aynı çatı altında birleşsin..”
Ben..
Neredeyse 15 yıldır, bunu yazdım, anlattım..
Doğrusu budur..
Aslında her iki esnaf kesimi de bunu istiyor..
Ama.
“Birleşmenin şekli” konusunda anlaşamadılar..

Halk Otobüsü yetkilileri şunu söylüyor:
“Bir otobüs 4-5 dolmuşun taşıdığı kadar yolcu kapasitesine sahip..
Öyleyse..
3-5 dolmuş esnafı birleşerek bir otobüs yapsın..
Bu da, 651 olan dolmuş sayısını dörtte bir oranında azaltır..
Böylece..
Hem Antalya trafiği rahatlar..
Hem hatlar daha düzgün ve sistemli çalışır..
Hem de halk otobüsü esnafının hakkı yenmemiş olur..
En adil çözüm budur..”

Minibüsçüler Odası yetkilileri de şunu söylüyor:
“Biz, her dolmuşun otobüs yapılmasını isteriz..
3-5’imizin bir araya gelerek bir otobüs yapmayı kabul etmesi mümkün değil..
1 dolmuş eşittir 1 otobüs olacaksa, aynı çatı altında olmayı kabul ederiz..”

Elbette..
Her iki esnaf kesimi de konuya “kendi çıkarları” açısından bakacaktır..
Bu nedenle..
Çıkarlar bir noktada birleşmediği için, “birleşme” hiç gerçekleşmedi..
Akaydın’ın “birleşin” demesi de yetmez..
Henüz onları tanımıyor..
11 dolmuşçuya “ayrıcalıklı” davranması, taşımacı esnafının ona duyduğu güveni de yok etti..
Nitekim..
Cuma günü meclisin aldığı karara her iki tarafın yetkililerinin tepkileri bunu açık-seçik gösterdi..

Akaydın diyor ki..
“Taşımacılık sektörüne ben de gireceğim..
40 otobüs alacağız ve bunları Antalya’nın toplu taşımacılığında kullanacağız..”
180 diyordu, 40’a düştü..
Düştü düşmesine de..
Zaten araç sayısı fazla..
Esnaf karnını zor doyuruyor..
Belediye de bu işe girerse, kıyamet kopmaz mı?

Akaydın’ın “Ulaşım Koordinatörü” olarak görevlendirdiği Şahali İnce şunu söylüyor:
“Ben bu şehrin ulaşım sorununun, bu zihniyetle çözüleceğine inanmıyorum..
Çözüm peşinde koşan kimse yok, menfaat kavgası var..
Bence bunun sonu kaostur..”

Şahali İnce..
Halk Otobüsleri Kooperatifi’nin eski başkanı..
CHP’nin Kepez Meclis üyesi..
Bugünkü şartlarda..
Antalya’da “ulaşım sorunu”nu çözebilecek tek kişi..
Ama..
Öyle anlaşılıyor ki, ona kulak veren yok..
O da, haklı olarak “yetkisiz” bir ulaşım koordinatörü olarak çalışmak istemiyor..
Daha da önemlisi..
Dikkat ettiyseniz, çok önemli bir şey söylüyor:
“Antalya kaosa sürükleniyor..”

Peki, şimdi ne olur?
“Antkart” gibi bir sistem, siyasi çıkar uğruna feda edilirse..
Ulaşımı en iyi organize edecek adam dinlenmez, küstürülürse..
Dolmuş ve minibüs esnafını ortak bir noktada buluşturmak için gayret gösterilmez, hiç olmayacak yollara sapılırsa..
Bir de Belediye kazançlarına ortak olmaya çalışırsa..
Bunun sonuçları vahim olaylar getirir..
Ve..
Bana göre “kaos” çok hafif bir ifade olarak kalır..
Bence..
Akaydın Antalya’yı “ateşe” atmıştır..
Bunu önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceksiniz..

…………………..

Bugün 25 Eylül 2011..
Antalya, Akaydın’ın ateşiyle yanıyor..
Kaos ise alabildiğine sürüyor..
İş yapmak isteyen insan, “işi bilenlerle” paylaşır, onları dinler..
Buyurun..
Antalya’nın kaybedilen bunca zamanının yorumunu da siz yapın artık..