Şampiyon Multigrup Alanyaspor

Alanyaspor geçen yıl yükseldiği PTT I. Ligi’nde sessiz sedasız ilerleyerek iki sene içerisinde büyük çaba harcadı. Takımın yapılanma sürecinde özellikle sponsorların desteğini alması ve az sayıda taraftar grubuyla çıktığı zorlu maratonda nihayete geç de olsa ulaşmayı başardı. Başkan, teknik direktör ve oyuncular kenetlendiler. Geçen sene ilk kez oynadıkları ligde tarihi başarı elde ederek play-off mücadelesi yaşadılar. Ancak o gün yaşanan hüsran sonucu girdaba düşen yönetim ayağına kurşun sıkarak tecrübeli hocasını gönderdi. Bu yılın başında kadrosunu koruyarak birkaç oyuncu takviyesiyle yine mütevazi bir takım görüntüsüyle lige başladı. Ancak şampiyonluk yolunda önemli bir eksik vardı. Nitekim sezon ortasında can suyu operasyonuyla takımın mihenk taşı görevine geldi. Evet bu takımın başarısında en önemli pay sahibi kesinlikle bu ligin üstadı Hüseyin Kalpar. 
Hüseyin Kalpar, kısa ayrılık sürecinden sonra yeniden yuvaya dönmesiyle takımını bulunduğu konumdan yine üst sıralara çıkardı. Ne zaman hangi takımın galip geleceği belli olmayan ligin normal sezonunda kıl payı süper ligi kaçırdı. Son haftalarda zorlu rakipler karşısında kora kor son ana kadar mutlak kazanma mücadelesi sergiledi. Öyle ki belki de Multigrup Alanyaspor korku tüneline girmiş olmasından kaynaklanan, saha içi ve dışı birçok engelle karşı karşıya kalmasına rağmen, Antalya medyasından uzak tek başına “var olma” mücadelesi verdi. Son haftalarda rekabetin iyice kızışması ve Antalyaspor’un ligdeki konumunun belli olmasıyla körleşen gözler görmeye, duymayan kulaklar duymaya, inanmayan Antalyalılar inanmaya başladı ve süper lige iki Antalya temsilcisi olması için özellikle taraftarlar başta olmak üzere herkes elini taşın altına koydu. Hele ki Göztepe maçında son dakikada kazanılan 3 puanın değeri birleşen bütünleşen Alanya için şampiyonluk yolunda kırılma anıydı.
Birleşen, bütünleşen Alanyaspor için tek bir unsur kalmıştı o da inanmak. Normal sezonda son maça kadar puan kaybetmeden Giresun’a gitmiş, orada ilk yarıda verilmeyen bal gibi penaltının tazeliği hâlâ hafızalardadır. Yani normal sezonda çıkmayı hak eden bir takımın son maçta puan kaybetmesi son umut olarak play-off maçlarına kalmıştı. Henüz süper lig yolu kapanmamıştı ama son haftalarda her şey Alanyaspor’un aleyhine gelişiyordu. Yani rakiplerin maçlarda sadece bize kök söktürmesini mi dersiniz, hakemlerin aleyhte kararları mı dersiniz hepsi zorlu günlerdi. Şampiyonluğu normal sezonda hak eden takımın çilesi bitmiyordu. 
Normal sezonda en büyük çöküşü yaşayan Multigrup Alanyaspor, şüphesiz rakiplerinin arasında en moralsiz olan takımdı. Buna rağmen Kalpar, takımını en iyi şekilde hazırladı. Dar rotasyonlu kadro yapısında dinamiklerini kendi oyun sistemi içinde yıldızlaştırması takım adına en büyük avantajdı. 
Şampiyonluk yolunda tek engel son yılların play-off maçlarına en çok katılan ve güçlü kamuoyu desteğine sahip zorlu bir rakibi yenmekti. Öyle ki koca bir sezonda her iki takımın emeği tek maça kalmıştı. 
Sezon geneline bakıldığında sezon ortasındaki erken teşhisin final maçında tesiri hissedildi. Çünkü takımını mental olarak daha iyi tanıyan Kalpar, bu maçın psikolojisini çok iyi analiz etti. Skor anlamında geriye düşülmesine rağmen, “sakin kal, mücadele et” mantalitesinde takım eşitliği yakaladı. Bu maçlarda en önemli husus, maçın stresinin aksine sabırlı oynama ilkesiydi. 
Penaltılara kadar bu oyun anlayışından ödün vermeyen Alanyaspor’un şampiyonluk formülü inanmak ve konsantrasyon sağlamaktı. Bunu atışlara yansıtan oyuncular ve kaptan Haydar’ın kalesini inancıyla gole kapatması eklenmesiyle şampiyonluk hak edenin oldu. 
Sezon başından son maça kadar Alanyaspor’da emeği geçen herkese süper ligin hayırlı olmasını dilerken, artık topyekûn bölge halkının elini taşın altına koymasıyla bu başarının tesadüf olmadığını ispatlamaktır.
Tebrikler Alanyaspor…