Sap ile Sapan!..

Abone Ol

“Görmedim. Çünkü o siteye aylardır hiç girmiyor, merak bile etmiyorum” cevabını verdim.
“Gazetecilik mesleği bu kadar mı ayaklar altına atılıp, durmadan yalakalık mı yapılır” siteminde bulunduklarında sözlerini kestim.
“Siz bu saatten sonra Dursun Gündoğdu’dan gazetecilik mi bekliyorsunuz da, kendini tatmin edebilmek, birilerine yakın durabilmek adına 100-200 TL’ye kurulan internet siteleri gibi bir site kurduğunu mu kabullenmiyorsunuz” diye sözlerini kestirip attım.
Sevmediğin birisinin yazısını okumayacaksın.
Hele, hele yanlı, yalaka, vıcık vıcık yağ akan, yiğidi hem öldürüp, hem de hakkını yiyenlerin adından bile bahsetmeyeceksiniz ki, keşkeleriniz olmasın.
“Keşke” insana başta cilt olmak üzere, kalp ve buna benzer bir yığın hastalığı da beraberinde getirir.
“Keşke” pişmanlıktır.
“Keşke” suçluluk duygusudur.
“Keşke” bir insanın bitmeye yüz tuttuğu teşhis hitabının ta kendisidir.
Bu benim fikrim. Katılan da olur, katılmayan da.
Herkes özgür.
Özgür olmasına özgür de, ben Dursun Gündoğdu beyefendinin sitesine girmemeyi kendime görev azlettim.
Neden gireyim ki?
Ne umacağım, ne bulacağım?
Bana veya Antalya kamuoyuna ne verdi bundan sonra ne verecek?
Her ne kadar zamanında Magazin’den tutun da, Adliye ve Polis Muhabirliği dahi yapmış olsam da, dedikodu haberciliğini oldum olası sevmedim.
Birlikte çalıştığım arkadaşlarıma da, “İddia edildi. Öğrenildi. Belirtildi” hitaplarıyla biten cümlelerle habercilik yapmamaları yönünde bıkıp usanmadan telkinlerde bulundum.
Ama ne yazık ki Antalya’da bazı kesimler, bizim içimizdeki bazı muhteremlerin bu tür icraatlarına iştirak edip, yan yana geldiklerinde karşısındakini çok bilmiş, Antalya’nın en iyi kalemi edasıyla yalancıktan destek veriyormuş gibi görünmeyi marifet sanıyorlar.
Bir gazeteci eğer ki Antalya Milletvekili Menderes Türel ile Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan’ı aynı kefeye koyabiliyor ise, varın o koyma olayının ciddiyetinden siz bahsedin.
Bunu yapan kişi, Sap ile Sapan’ı karıştıracak kadar cahil, kamuoyunun fikrini almadan harekete geçecek derecede saygısız ise, kimsenin yapacak bir şeyi olamaz.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde seçildiği kente hizmet için ama iyi ama kötü varını yoğunu ortaya koyan, iyi bir aile reisi, ata olarak çocuklarının başında duran, ülke siyasetinin içerisinde yer olan, bu kente yaptıkları hizmetler tartışma dahi götürmeyen Menderes Türel ile.,
Aile kavramına girmek hiç adetim değil ama, buna beni mecbur bıraktılar..
İlçe başkanlığı yapmanın yolunun hep kavga yapmak, kendi partilisiyle dahi kırgın olmaktan geçtiğini sanıp, ilk eşiyle geçinemeyip boşanmış. (Her insanın başına gelebilir ve bizi alakadar etmez) İkinci eşini hastanelik edercesine dövüp, bebeğini düşürtmüş ama milletvekili adaylığı söz konusu olunca tekrar barışıp, Ankara’nın yolunu tutmuş birisi konumundaki Yıldıray Sapan’ı ben gazeteci kimliğimle aynı terazinin ayrı ayrı gözlerine koyacağım ve ikisinin ağırlığını tartacağım öyle mi?
Önce kendime saygı kalmaz.
O işi de, kamuoyuna zerre kadar saygısı olmadığı apaçık ortada olan ve kendisine saygısızlığı bile gazetecilik sananlara bırakırız.