Savcılar derhal harekete geçmeli..

Abone Ol

18 dakika 21 saniyelik bir video Antalya’yı sarstı..

Özellikle CHP’de taban da teşkilat da büyük bir telaş içinde..

Bu video için bıyık altından gülenler de var, “hoop n’oluyor” diyenler de..

Bu videoya bakıp, “böyle olduğunu biliyorduk” diye bilmiş bilmiş konuşanlar da..

Ne var bu videoda?

CHP’nin Antalya İl eski Başkan Yardımcısı Ergün Kurt’un “kayıt dışı” demesine rağmen “gizlice” çekilmiş görüntülü konuşmaları var..

Zehir zemberek..

İl Başkanı Devrim Kök’ten başlayıp CHP’li belediye başkanları Mustafa Akaydın ve Muhittin Böcek’e, işadamı Emo Optik’in sahibi Osman Önal’a ve Erdal Öner’e kadar uzanıyor..

Hatta, Büyükşehir’in eski meclis üyelerine kadar..

Dün bu konuyu gazete ve internet sitelerinden, ayrıca sosyal medyadan enine-boyuna okudunuz, izlediniz, hatta dünya kadar da yorumlar yaptınız..

İddialara göre;

- Ergün Kurt, Önal’ın “başkan adayı” yapılmak kaydıyla Kök’e bir araba aldı..

- Erdal Öner’in adaylığında Kök’ün yakınına yapılmış bir kıyakın etki var..

- Konuksever’deki AVM olayında partiye 22 milyon verildi..

- Böcek yeniden aday olabilmek için Ankara’ya 4 milyon lira gönderdi..

- Akaydın ve Böcek 2’şer milyon liralık bir evde oturuyor..

Bu iddialar kime ait?

Ergün Kurt’a..

Ama, “kayıt dışı söyledim, zaten birer iddiaydı, araştırılması lazım dedim” diyor..

Burada bir gazeteci olarak, durumu açıklığa kavuşturmak istiyorum..

Ergün Kurt, kiminle konuştuğunu biliyor muydu?

Biliyordu..

“Kayıtdışı” dese bile, bir gazeteci böylesine önemli ve vahim iddiaları duyarsa, bunu haber yapar, (gizli ya da açık) kameraya kaydettiyse yayınlar..

Çünkü..

Ergün Kurt’un iddialarının “kamuoyunu yakından ilgilendiren bir haber değeri” var..

Bu nedenle..

Kurt’un konuşmasını sağlayan ve yayınlayan kişiye kimse kızamaz, “niye yayınlıyorsun arkadaş” diyemez..

Açık söyleyeyim, bunlar bana anlatılsa, ben de haber yapardım..

Buradaki tek eksiklik, kaydı yapan kişinin, “gazeteci için kayıt dışı diye bir şey yoktur, haber yapılmasını istemiyorsan konuşma” dememesi..

Ama..

Kurt’un da, bir haberciye konuştuğunda bunun bir şekilde haber ya da yazı konusu yapılacağını bilmesi gerekirdi..

Kurt zorla mı konuştu, hayır..

“Ben kayıt dışı dedim, üstelik iddiaydı, benden izinsiz yayınlandı” demesi, kelimenin tam anlamıyla abestir..

Eğer gazeteciler, her yaptıkları haberi muhataplarından izin alarak yapsalardı, dünyada hiçbir yanlış açığa çıkmazdı..

Bunu unutmayın..

Ergün Kurt ve bütün siyasetçiler, gazetecilerle konuştuklarında bu konuşmaları bir haber değeri taşıyorsa yayınlanacağını bilmek zorundadır..

Kaldı ki..

Sıkça başımıza gelen bir şeydir, siyasetçi “off the rekord (kayıt dışı)” derse, “benden duymuş olmayın, ama…… tabii ki yazabilirsiniz” demektir..

Biz öyle algılarız, gerekeni de yaparız..

Bu nedenle..

Videoyu yayınlayan kişiyi şikayet etmek, Kurt’a da diğer kişilere de bir şey kazandırmaz..

İddia da olsa, o sözleri kim söylemişse, ya sözlerini ispat edecek ya da “ceremesini” çekecek, vesselam..

Gelelim iddialara..

Bu tür iddialar, daha önce de dile getirildi, gazetelerde yayınlandı..

Bence CHP gibi büyük bir “kitle partisi”ni yönetenler ve yöneticileriyle ilişki kuranlar hakkındaki bu iddialar için “Türk milleti adına” savcılar derhal harekete geçmelidir..

Olay ve iddialar; gazetecilerin karşısına geçip, “suçludur ya da suçsuz değiliz” gibi laflarla geçiştirilecek gibi değildir..

Kim olursa olsun..

Suçlu da suçsuz da, iftiracı da iftira kurbanları da ortaya çıkarılsın..

“Kamuoyu vicdanı”nın rahatlatılması gerekiyor..