‘Sebzede fahiş fiyatın nedeni serbest piyasa’
Tarla ile tezgah arası makas
Çiftçiden kilogramı 2,50 TL'ye alınan ürünün İstanbul'a götürülmesinin maliyetinin 1,20 TL olduğunu da kaydeden Alp, yaş sebze meyvede tarla ile tezgah fiyatları arasındaki makasın anormal düzeyde açık olmasının nedeninin, serbest piyasa olduğunu belirtti. Alp, şöyle konuştu: "Ulaşımı, ambalajı, işçi parasını üst üste koyunca 2,50 TL'ye alınan ürün, İstanbul'a gidince 3,70 TL oluyor. Orada da komisyoncudan alan tüccar kar payı koyuyor. Pazarcı da alıyor ve serbest piyasa olduğu için pazarın genel durumuna göre fiyat belirliyor. İstanbul Hali'nden diyelim ki domatesi 4,50 TL'ye aldı. O da kar payı koyacak ama elini de vicdanına koyması lazım. 'Serbest piyasa' deyip 4,50 TL'ye aldığını 7 TL'ye satarsa doğru olmaz. Fiyatların manipüle edilmesinin tek sebebi serbest piyasadır. 20 sene önce, aldığın ürüne en fazla yüzde 35 kar koyulurdu. Yüzde 36 olunca cezası vardı. Ancak şimdi öyle bir şey yok. 1 TL'ye aldığını 2 TL'ye satabilirsin."
Çiftçi fiyatlardan memnun değil
İhracat olmadığı için yaş meyve sebzenin iç piyasada arttığını ve fiyatların düştüğünü anlatan Nazif Alp, Antalyalı çiftçinin fiyatlardan memnun olmadığını söyledi. Domatesin kilogramının 2,50 TL, kokteyl domatesin 3 TL, kıl biberin 5 TL, çarliston biberin 1,50 TL, patlıcanın 1,40 TL, kabağın 2,80 TL, salatalığın 2,50 TL olduğunu belirten Alp, şu anda patlıcanın en az 3- 3,50 TL, kıl biberin ise 7- 7,50 TL arasında olması gerektiğini söyledi. Aksu ilçesinde 18 dönüm serada domates ve biber yetiştiren Atalay Şimşek, serbest piyasanın üreticiyi mağdur ettiğini söyledi. Çiftçinin piyasada önünü göremediğini, günün şartına göre ürünlerini piyasaya sürdüklerini belirten Şimşek, "Geçen sene benim 3 TL'ye sattığım ürünü İstanbul'daki tüketici 10 TL'ye alıyor. Büyük uçurum var. Kontrol edilmiyor bence. Komisyoncuların fiyatlara bir etkisi yok. Ürün halden pazara çıkarken o arada bir kaçamak var. Halden alan pazarcı 3 TL'ye aldı. Pazar tezgahına gelene kadar denetim iyi yapılmalı. Eskiden ben de pazarda sattım. Belediyenin zabıtası gelip kaça aldığımızı sorardı. Ona göre fiyatı belirlerdi. Yüzde 100 kazanç hangi sektörde var" diye konuştu.
‘Tarım ürünlerinde olmasın’
Şimşek, tüketicinin pazarda satış yapan esnafa ürünü kaça aldığını sorma hakkı olduğunu da kaydetti. Antalya'da çilek üretiminde önemli olan Serik ilçesine bağlı Kadriye bölgesinde çilek tarlaları bulunan üretici Şaban Aksoy ise durumu meyve üretimi açısından değerlendirdi. Aracıların fiyatların dengesiyle oynadığını belirten Aksoy, "Geçen hafta İstanbul'da pazarda 50 TL'ye çilek gördüm. Antalya'da çilek 10 TL'nin üzerine çıkmadı henüz. Aracılar diledikleri fiyatı veriyor. Bir denetleyen yok. Bu çiftçi olarak bizi çok etkiliyor. İnsanlar 50 TL'ye çilek yiyemeyince arz oluşmuyor. Nakliye ve paketleme çok büyük masraflar değil. En azından serbest piyasa tarım ürünlerinde olmasın. 50 TL'ye çileği görünce üzüldüm" dedi.
DHA
Bunlar da ilginizi çekebilir