Doğu Akdeniz, art arda meydana gelen depremlerle yeniden hareketlendi. Kıbrıs Rum Kesimi’nin güneybatısında önce 5.2, ardından 5.4 büyüklüğünde yaşanan sarsıntılar geniş bir bölgede hissedilirken, uzmanlar bölgedeki tektonik yapıların uzun süre sonra tekrar aktif hale geldiğine dikkat çekti. Depremlerin Eratosthenes Deniz Dağları yakınında gerçekleşmesi, Doğu Akdeniz’deki yitim zonu ve fay hatlarına ilişkin değerlendirmeleri yeniden gündeme taşıdı.
‘Yeniden hareketlendi’
Depremlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Kıbrıs’ın batısında uzun süredir bilinen ancak zaman zaman yeniden aktif hale gelen yitim zonunun bir kez daha kendini gösterdiğini belirtti. Üşümezsoy, yaşanan sarsıntıların 5.7 büyüklüğündeki ana depremin ve onun artçılarının devamı niteliğinde olduğunu söyledi. Üşümezsoy, Akdeniz kabuğunun Kıbrıs’ın güneydoğusundan itibaren ada altına doğru dalarak batıya ilerlediğini vurgulayarak, “Tam Kıbrıs’ın batı kesiminde, adanın morfolojisini belirleyen yitim zonu bulunuyor. Buradaki kuzey–güney doğrultulu fay hattında gerçekleşen deprem, bu sistemin bir parçasıdır” dedi.
‘Gaz birikimi önemli rol oynuyor’
Eratosthenes Sırtı olarak bilinen karbonat kütlesinin bölgedeki tektoniği etkileyen önemli yapılardan biri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Üşümezsoy, “Bu yapının kuzeye doğru ilerlerken yitim zonunda kilitlenme yarattı. Bu kilitlenme nedeniyle güneye doğru ikincil bindirmeler oluşmaktadır. Aynı zamanda bölge, Akdeniz’deki gaz birikiminin yoğunlaştığı önemli bir noktadır” diye konuştu.
‘Kuzeye doğru sıkışıyor ve yükseliyor’
Depremin fay çözümüne ilişkin bilgiler de paylaşan Üşümezsoy, fayın batı-kuzeybatı ve doğu-güneydoğu doğrultulu bir düzlem üzerinde çalıştığını belirterek, Kıbrıs’ın güneyinden kuzeye doğru ilerleyen sıkışmanın kuzeyde yükselmeye neden olduğunu ve bu fayın Kıbrıs kıtasını yükselten itme hareketinin bir parçası olduğunu kaydetti.
‘Hatlar eski ve inaktif durumda’
Bölgedeki depremselliği geniş ölçekte değerlendiren Üşümezsoy, Antalya Körfezi’nin doğu kesiminde belirgin bir yeraltı fay kuşağının bulunduğunu ancak bu hattın Alanya’dan Mersin’e uzanan bölüme doğru ilerlerken sönümlendiğini söyleyerek şunları kaydetti: “Karataş Fayı’nın Adana’ya uzandığı ve Doğu Anadolu Fayı ile bağlantı kurduğu yönündeki modeller geçersizdir. Bu bölgedeki hatlar eski ve inaktif durumdadır. Önceki bazı tektonik yorumlar gerçeği yansıtmamaktadır.”
‘Özellikle doğu kenarında’
Üşümezsoy, Kıbrıs’ın kuzeyinden geçen fayların da artık aktif olmadığını, buna karşılık Antalya Körfezi’nin içinde –özellikle doğu kenarında– güçlü bir depremsellik bulunduğunu ifade ederek, “Kıbrıs’ın batısından kuzeye çıkan hat, Antalya Körfezi içinde aktif bir fay zonu oluşturuyor. Körfezin doğu kenarında ve Alanya’nın batısında belirgin bir sıkıştırma etkisi söz konusudur” şeklinde konuştu.
Doğu Akdeniz’e dikkat!
Doğu Akdeniz’e dikkati çeken Üşümezsoy, son olarak şunları söyledi: “Bölgedeki genel tektonik tabloya bakıldığında, Akdeniz içerisinde bazı eski fay hatlarının aktivitesini yitirdiği ancak Kıbrıs’ın batısından Antalya’ya kadar uzanan bir sistemde hareketliliğin devam ettiği görülüyor. Doğu Akdeniz bundan sonraki süreçte de benzer sarsıntılar üretebilecek bir tektonik yapıya sahip.”
Kıbrıs'ın Güneyinde Meydana Gelen 5.7'lik Deprem Hakkında: