Sebze üreticisi özellikle 2024 yılı yaz aylarından bu yana diken üstünde durmaya devam ediyor. Tarlada kalan domates, sonra karpuz ve diğer sebzeler derken, serada üretim döneminde de fiyatlandırma sorunları devam etmişti.
Üreticiler 2023 yılını özlemeye devam ediyorlar. Çünkü en azından serada üretilen sebzeler fena para kazandırmamıştı.
Bu yıl 2024 yılı da aranacak gibi görünüyor. Örneğin geçtiğimiz yılki domates başta bazı sebzelerdeki düşük satışlar bu yıl yaz ayalarına girerken acaba mı diye düşündürüyordu. Tam da şüphelendiği gibi oldu.
Yayla bölgelerinde artan sera varlıklarında yapılan üretimler üzmeye devam etti ve de devam edecek gibi duruyor. Şu an domates fiyatları çiftçilerde 8-16 lira arasında değişiyor. Bu fiyat zararına satış demektir. Yaklaşık iki yıl zararına satış demek üreticiyi çok olumsuz etkileyecek.
Neden mi?
Çünkü tarımsal girdilerin fiyatları artmaya devam ediyor. Yani sebze üretiminin maliyeti hızla artıyor. Bu sadece benim görüşüm değil. Türkiye İstatistik Kurumu fiyatları bunu işaret ediyor.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından TÜİK rakamlarına göre yapılan değerlendirmede Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’nin Temmuz ayında %3.68 arttığı belirtiliyor ve 2015 yılından bu yana Temmuz ayı ortalamalarının üstünde olduğunun altı çiziliyor.
Yapılan açıklamada Temmuz ayı için yıllık bazda ortalamanın üstü olarak artış %33 civarında. Peki temmuz ayında domates fiyatı ne kadardı? 8-10 lira civarındaydı. Yine zarar yazıyordu.
Detaylı olarak girdi bazında inceleme yapıldığında ise yıllık olarak tohumda yüzde 36.32, enerjide yüzde 18.32, gübrede yüzde 50.24, ilaçta yüzde 18.19, veteriner hizmetlerinde yüzde 63.52, yemde yüzde 37.05 ve diğer kalemlerde ise yüzde 37.23 artış olarak ilan ediliyor. En fazla artış ise gübrede.
Domates örneklemesi yapılınca, zararına satışların sadece bu sebze olduğu düşünülmesin. Karpuzların tarlada kaldı haberlerini gözden kaçırmayalım. Ve diğer bazı sebzelerde aynı kadri yaşıyorlar.
Sera üreticileri içinde bulunduğumuz üretim dönemini de merakla ve endişeyle bekliyorlar. Çünkü üretilen sebzelerin fiyatı ne olacak belirsizlik var. Belirsizlik olmayan ise enflasyon ile birlikte girdi fiyatlarının artacağı. Maliyet artacak artmasına da kar-zarar durumu ne olacak?
Türk çiftçisini yalnız bırakmamız gerekiyor. Seracısından buğdaycısına, pamukçusundan narenciye üreticisine kadar çiftçilerimizi düşünmeliyiz.
Zararına satışlar dayanma gücünü yok edebilir.
Bu ise Türk tarımına büyük zarar verir.