SES Antalya Şube Başkanı Şükran İçöz, SES’in emek, barış ve demokrasi mücadelesini sürdürdüğüne dikkat çekerek, “Sermayenin krizine çözüm olarak üretilmiş olan neoliberal politikalar sonucunda başta sağlık ve sosyal hizmetler olmak üzere kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmaya, iş güvencesinden yoksunluğun, esnek ve kuralsız çalışma biçiminin asıl çalışma biçimine dönüştürülmeye çalışıldığı dönemde bu saldırılara yanıt olarak kamu hizmetinin sunulduğu her yerde sendikalar kurulmaya başlandığında, 80’li yılların sonu idi.
12 Eylül’ün her türlü baskı ve sindirme politikalarının karşısında “hak verilmez, alınır” şiarı ile yola çıkan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, Genel Sağlık-İş, Tüm Sağlık-Sen, Sağlık-Sen ve Sosyal Hizmet-Sen isimli sendikalarını kurdu. Bu yolculuk, baskı, sürgün ve gözaltı ile sendikalarımızın kapısına mühür vurularak, faili meçhul, aslında faili belli cinayetlerle engellenmeye çalışılsa da sağlık ve sosyal hizmet emekçileri kararlıydı, bir adım bile geri adım atmadan her türlü engeli aşarak mücadeleye devam etti. Bu katliamlar sonucunda kaybettiğimiz ve kalbimize gömdüğümüz onur üyelerimiz Ayşenur Şimşek, Necati Aydın, Behçet Aysan olmak üzere onlarca sağlık ve sosyal hizmet emekçisinin ayak izlerine basarak mücadelemiz daha kararlı ve anılarına bağlı kalarak yürümeye devam ediyoruz” dedi.
Güvenceli iş, insanca yaşam
İşyerlerinde her türlü saldırılara karşı birleşik mücadeleyi yürüten sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini sendikaların da birleşmesi konusunda kararlı ve ısrarlı olduğunu aktaran İçöz, “Farklı sendikalarda parçalı mücadeleyi yürüten sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, ekonomik, demokratik ve sosyal hakları ile birlikte halkın sağlık ve sosyal hizmet hakkına erişiminin önündeki engellerin kalkması için birlikte mücadele etmeye karar verdiklerinde tarih 1 Ağustos 1996’yı gösteriyordu. Genel Sağlık-İş, Tüm Sağlık-Sen, Sağlık-Sen ve Sosyal Hizmet-Sen, 1 Ağustos tarihinde Ankara’da gerçekleşen genel kurulda sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin SES’ini (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) kurdular. SES’imiz, kurulduğu günden itibaren sağlığın piyasalaştırılması, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin iş güvencesinden yoksun, esnek ve kuralsız çalıştırılmasına karşı mücadelesini yürütürken, demokrasi ve halk sağlığı mücadelesinden de ödün vermemiştir” dedi. Güvencesizleştirme ve gericileştirme politikaları yaşandığını söyleyen İçöz, “Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için ülkemizde ve dünyada savaşa karşı barışı, faşizme karşı demokrasiyi, emperyalizme karşı bağımsızlığı, baskıya karşı özgürlüğü, ırkçılığa ve şovenizme karşı halkların eşitliğini, özgürlüğünü ve kardeşliğini savunarak yolunda yürüyen SES’imiz bugün de yürütülen güvencesizleştirme ve gericileştirme politikalarına karşı ‘Güvenceli iş, insanca yaşam’ mücadelesini yürütüyor” dedi.
Esra ALTUNKES
12 Eylül’ün her türlü baskı ve sindirme politikalarının karşısında “hak verilmez, alınır” şiarı ile yola çıkan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, Genel Sağlık-İş, Tüm Sağlık-Sen, Sağlık-Sen ve Sosyal Hizmet-Sen isimli sendikalarını kurdu. Bu yolculuk, baskı, sürgün ve gözaltı ile sendikalarımızın kapısına mühür vurularak, faili meçhul, aslında faili belli cinayetlerle engellenmeye çalışılsa da sağlık ve sosyal hizmet emekçileri kararlıydı, bir adım bile geri adım atmadan her türlü engeli aşarak mücadeleye devam etti. Bu katliamlar sonucunda kaybettiğimiz ve kalbimize gömdüğümüz onur üyelerimiz Ayşenur Şimşek, Necati Aydın, Behçet Aysan olmak üzere onlarca sağlık ve sosyal hizmet emekçisinin ayak izlerine basarak mücadelemiz daha kararlı ve anılarına bağlı kalarak yürümeye devam ediyoruz” dedi.
Güvenceli iş, insanca yaşam
İşyerlerinde her türlü saldırılara karşı birleşik mücadeleyi yürüten sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini sendikaların da birleşmesi konusunda kararlı ve ısrarlı olduğunu aktaran İçöz, “Farklı sendikalarda parçalı mücadeleyi yürüten sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, ekonomik, demokratik ve sosyal hakları ile birlikte halkın sağlık ve sosyal hizmet hakkına erişiminin önündeki engellerin kalkması için birlikte mücadele etmeye karar verdiklerinde tarih 1 Ağustos 1996’yı gösteriyordu. Genel Sağlık-İş, Tüm Sağlık-Sen, Sağlık-Sen ve Sosyal Hizmet-Sen, 1 Ağustos tarihinde Ankara’da gerçekleşen genel kurulda sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin SES’ini (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) kurdular. SES’imiz, kurulduğu günden itibaren sağlığın piyasalaştırılması, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin iş güvencesinden yoksun, esnek ve kuralsız çalıştırılmasına karşı mücadelesini yürütürken, demokrasi ve halk sağlığı mücadelesinden de ödün vermemiştir” dedi. Güvencesizleştirme ve gericileştirme politikaları yaşandığını söyleyen İçöz, “Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için ülkemizde ve dünyada savaşa karşı barışı, faşizme karşı demokrasiyi, emperyalizme karşı bağımsızlığı, baskıya karşı özgürlüğü, ırkçılığa ve şovenizme karşı halkların eşitliğini, özgürlüğünü ve kardeşliğini savunarak yolunda yürüyen SES’imiz bugün de yürütülen güvencesizleştirme ve gericileştirme politikalarına karşı ‘Güvenceli iş, insanca yaşam’ mücadelesini yürütüyor” dedi.
Esra ALTUNKES