Sevgili Talay’a ‘aymazlık’ üzerine bir mesaj..

Abone Ol

Niye öyle nitelemiş?
“Kanaat önderi” olarak bildiği biri için ben “yalan söylüyor” demişim de ondan..
Şimdi sizlere Talay’ın, “Kurtcephe’den rektör olmaz” başlıklı yazısının son cümlesi ile “not” bölümünü aynen veriyorum..
Önce bunu bir okuyun..
Buna bir cevabım olacak..
Onu da okuyun..
Sonra “aymaz” olan kimmiş, çok iyi anlayacaksınız..

İşte Talay’ın yazısının o bölümü:
“…Evet, Kurtçephe bir 4 yıl daha Rektör olarak atandı ama ‘Rektörlük’ yapabileceğini sanmıyorum.
Not: Ve hele bu konuda görüşlerini açıklayan “Aydınlar Ocağı Başkanı Nasuh Boztepe için yalan söylüyor” gibi bir iddiayı hakaret edercesine yazmak, “neden Kurtçephe’ye tavır aldığını biliyorum” gibi tehdit edici yazılar kaleme almak en hafifinden aymazlıktır.
Ya bileri de çıkar “ben de senin neden Kurtçephe’nin kalemşorluğunu yaptığını biliyorum” derse ne olacak?
Boztepe, saygın ve aydın bir entelektüel ve kanaat önderidir.
Ona bir söz söylerken bir gazetecinin en az 2 kere düşünmesi gerekir.”

Önce şu “aymaz” ne demekmiş, ona bir bakalım..
“Aymaz” TDK sözlüğünde şöyle tarif ediliyor:
“Çevresinde olup bitenlerin farkına varmayan, sezmeyen (kimse), gözü bağlı, gafil..”
Yani..
Talay’a göre, “Ali Tongülüs çevresinde olup-bitenlerden bihaber” biri..
Peki..
Ne demişim de, çevresinden bihaber olan biri oluvermişim?
“Yaptığı yüz nakilleri ile adını dünyaya duyuran Ömer Özkan’ı Üniversite’ye getiren de, Üniversite’deki stadyum projesini yapan da Mustafa Akaydın’dır” diyen Nasuh Boztepe’nin bu sözlerinin gerçeği anlatmadığını yazmışım..
Ve “neden Kurtcephe’ye tavır aldığını biliyorum” demişim..
Bu nedenle de “aymazlık” yapmışım..

Önceki günkü yazımda bu sözlere cevabı verdim, “doğru”sunu yazdım..
“Ömer Özkan’ın Akaydın döneminde Üniversite’ye geldiğini, ama ‘kol nakli’ için izin isteyen Özkan’ı kapısından nazikçe kovduğunu..
Stadyumun da Akaydın’la uzaktan-yakından hiçbir ilgisinin bulunmadığını, projenin tamamen Kurtcephe tarafından alınıp-uygulandığını..”
Detaylarıyla anlattım..
Gerçekler bu ve kanıtları var..
Bu durumda “aymaz” kim, “aymazlık” yapan kim acaba?

Kaldı ki..
Ben de kendimi, en az Nasuh Boztepe kadar “kanaat önderi” olarak görüyorum..
Hangi konuda olursa olsun, benim de hem Antalya’ya hem insanlara söyleyecek sözüm, gösterecek yolum var..
Üstelik, “ezbere” konuşmuyorum, “çıkar” gözetmiyorum..
Hepsini kanıtlarım..
Aksini söyleyen varsa, buyursun Antalya’ya geldikten sonraki “malvarlıklarımızı” ortaya dökelim..
Yazdıklarıma “yalan” veya “yok böyle bir şey” diyebilecek biri varsa, kanıtlasın herkesten özür dilemeye de hazırım..
Ama..
O “aymaz”lığı bile aşanlardan da aynı şeyi beklerim..

“Kalemşörlük” meselesine gelince..
Talay niye “Kurtcephe’den rektör olmaz” diyor, niye Akaydın’ın peşinden koşuyor ve niye Boztepe’nin arkasına sığınıp beni “aymazlık”la suçluyor, bunların “gerçek nedeni”ni anlatsın..
Ben de niye “Kurtcephe ile Üniversite altın devrini yaşıyor” diyorum, onun “gerçek nedenleri”ni anlatayım..
Esas “kalemşör” kimmiş, bizi dinleyen veya okuyanlar karar versin..
“Gerçekleri, yalnızca gerçekleri” dile getirmeye var mısın Talay?