Devrimci Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, sezon sonuna doğru turizm işçilerinin sıkıntılarla baş başa kalacağını dile getirerek, “Bir yanda pandemi, mutasyonlar, hastalıklar, ölümler tavan yaparken, diğer taraftan, işsizlik, açlık, yoksulluk, zirvede. Antalya’ya gelen turist sayısı, eylül ayına kadar 6 milyonu geçti. Yıl sonuna kadar daha yüksek rakamlara ulaşacağı görülüyor. Eylül sonu, ekim ortaları, otellerden büyük çoğunluğu sezonu kapatacak ve işçiler kapıya konacak. Misafir kaybı yaşamamak için hastalıkların dahi saklandığı, hayati tehlike altında çalışılan sektörden şimdilerde ‘İş bitti, yapı paydos’ dönemine gelindi” dedi.
‘Önlenemeyen mağduriyet’
Askı, işten çıkartma nedeniyle Antalya’da turizmde çalışmakta olan 1 milyon 300 bin işçinin en az yarısının yaklaşık 600-700 bin işçinin işsiz ve ücretsiz kalacağını belirten Yahyaoğlu, “Patronlar ise iyi kötü bir sezon geçirdiler. Az da olsa kendilerini, sezonu kurtardılar. Peki işçiler için de aynı şeyleri söyleyebilir miyiz? ‘Eleman bulamıyoruz’ yaygarası altında yine asgari ücret civarında ücretlerle çalışmak ve iki, üç işçinin yapacağı işi tek başına yapmak zorunda kaldılar. Genel müdürüne 4 bin TL ücret veren oteller, aşçısına, garsonuna, temizlik görevlisine, teknik servis çalışanına nasıl bir ücret uygun görmüştür. Şimdi sezon bitiyor, yapraklar dökülecek. İşçiler, sonbahar ve kış rüzgarları önündeki kuru yapraklar gibi savrulacak mı? Yılkı atları gibi, kışın besleme ve bakım masraflarına katlanmamak için dağlara saldığınız atlar gibi ölenler ölecek, sağ kalanları gelecek sezon başında toplayıp, yeniden çalıştırmaya mı başlayacaksınız? Kış aylarındaki bu bilinen, beklenen işsizliğe, siyasi iktidardan ya da patronlardan bir önlem girişimi bekliyor muyuz? İşçiler bu tecrübeyi her yıl, her sezon sonu yaşıyor. Sendikal örgütlenme yapmadan, birlik ve mücadele ortaya koymadan, farklı bir sonuç çıkmayacağını bilmek için müneccim olmaya gerek var mı? Sezon sonu kapanışın kuralları, yeni sezonda nasıl işbaşı yapılacağı, işsizlik sigortasından nasıl yararlanmalarının sağlanacağı, ücretleri, çalışma ve terfi koşulları, sendikaları ile yapılacak toplu iş sözleşmelerinde yazılı kurallar haline getirilmesi gerekiyor. Tüm dünyada, işçiler örgütlü mücadeleleri ile sendikaları ile bu hakları kazanabiliyor. Bu mağduriyetlerin önüne geçebiliyor” diyerek konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES
‘Önlenemeyen mağduriyet’
Askı, işten çıkartma nedeniyle Antalya’da turizmde çalışmakta olan 1 milyon 300 bin işçinin en az yarısının yaklaşık 600-700 bin işçinin işsiz ve ücretsiz kalacağını belirten Yahyaoğlu, “Patronlar ise iyi kötü bir sezon geçirdiler. Az da olsa kendilerini, sezonu kurtardılar. Peki işçiler için de aynı şeyleri söyleyebilir miyiz? ‘Eleman bulamıyoruz’ yaygarası altında yine asgari ücret civarında ücretlerle çalışmak ve iki, üç işçinin yapacağı işi tek başına yapmak zorunda kaldılar. Genel müdürüne 4 bin TL ücret veren oteller, aşçısına, garsonuna, temizlik görevlisine, teknik servis çalışanına nasıl bir ücret uygun görmüştür. Şimdi sezon bitiyor, yapraklar dökülecek. İşçiler, sonbahar ve kış rüzgarları önündeki kuru yapraklar gibi savrulacak mı? Yılkı atları gibi, kışın besleme ve bakım masraflarına katlanmamak için dağlara saldığınız atlar gibi ölenler ölecek, sağ kalanları gelecek sezon başında toplayıp, yeniden çalıştırmaya mı başlayacaksınız? Kış aylarındaki bu bilinen, beklenen işsizliğe, siyasi iktidardan ya da patronlardan bir önlem girişimi bekliyor muyuz? İşçiler bu tecrübeyi her yıl, her sezon sonu yaşıyor. Sendikal örgütlenme yapmadan, birlik ve mücadele ortaya koymadan, farklı bir sonuç çıkmayacağını bilmek için müneccim olmaya gerek var mı? Sezon sonu kapanışın kuralları, yeni sezonda nasıl işbaşı yapılacağı, işsizlik sigortasından nasıl yararlanmalarının sağlanacağı, ücretleri, çalışma ve terfi koşulları, sendikaları ile yapılacak toplu iş sözleşmelerinde yazılı kurallar haline getirilmesi gerekiyor. Tüm dünyada, işçiler örgütlü mücadeleleri ile sendikaları ile bu hakları kazanabiliyor. Bu mağduriyetlerin önüne geçebiliyor” diyerek konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES