Günümüzde insanlar çocukluklarından itibaren belli bir hedefleri olmazsa, kendilerinin isteyerek veya yönlendirilerek geldiği yaşamlarda rutine alışırlar ve artık o yaşamı kanıksayıp üzerlerine yapışan o standart hayatla ömürlerinin sonuna kadar devam edeceklerine inanırlar ve bir fanus içinde gibi tek yaşamlarını sürdürürler.
Halbuki hedefleri olanlar her hedefe vardıklarında kendilerine yeni bir hedef koyarlar.
Aslında insan yaşamı hep hedefle doludur, eğitimde, kişinin kendisine bakımında, hayat standartını yükseltme isteğinde, sporda, sosyal hayatta, sanatta ve kültürel hayatta, hedefler sonsuzdur.
Bu hedeflerle dolu insan yaşamında tek düzeyliğe, sıradanlığa rastlayamazsanız.
Kendisine yeni hedefler, yeni aktiviteler bulan insanlar dinamik ve enerjiktiler, en önemlisi de devamlı fikir üreterek zihinlerini dinç tutarlar.
Kendilerini iç dünyalarına mahkum edip, adeta hayata kapayan insanlar yaşamlarında bir adım atamamalarının yanı sıra vücutları bu yavaşlığa alıştığı, zihinsel ve fiziksel olarak rutinin dışına çıkmadığından birçok sağlık sorunlarıyla karşılaşırlar.
Sıradan yaşam insanın yaradılışına terstir. Bir türlü insanın kendisine ihanetidir.
İnsan durağan bir yaşam yerine gideceği yolda ne kadar fazla durak hedeflerse yolu o kadar çok uzun olur.
İnsan kendisine ve çevresine ışık vermek için hedeflerini kısıtlamamalı ve devamlı olarak fikir üretmenin yaşamını sıradanlıktan çıkaracağının farkına vararak yaşamalıdır.
Gönlünüz dostluk ve spor dolsun.