Son depremler jeoloji mühendislerini hatırlattı

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli yaşanan depremler ve artçı deprem fırtınaları 11 ilimizi derinden sarstı. Binlerce insanımızı kaybettik. Yüzlerce çocuğumuz ailesiz kaldı. Yıkılan binalar altında kalan canlarımızın acısını hala yüreğimizde hissediyoruz.

Şehirlerimizdeki binalar yıkıldı. Çoğunluğu eski binalar olsa da yeni yapılmış binalar, siteler de yerle bir oldu. Bazı yapılar çok basit şekilde yıkılıvermiş.

Şehirlerimizde oluşan beton yığınları, bizlere alttan alta bazı duyarsızlıkları hatırlatmaya başladı. Binalar neden bu kadar kolay yıkıldı soruları havada uçuşuyor.

Müteahhitler sorumlu diyenler de var. İnşaat mühendislerini suçlayanlar da var. Zemin etütlerinin gereği gibi yapılmadığını söyleyenler de mevcut.

Sonuçta, resmi evraklar ile işe başlanıp inşaatlar yapıldığına göre, imza gerektiren durumlar tamamlanmış olmalı. Şu anda suçlu bulunanlar göz altına alınıyor, bazıları tutuklanıp hapse atılıyor. Mahkeme süreçleri sonunda neler ortaya dökülecek göreceğiz.

Ancak yaşanan deprem felaketlerinde bazı ihmallerin olduğunu, kontrollerin iyi yapılmadığını, etütlerinin iyi olmadığını veya kurallara uyulmadığını anlıyoruz.

Bütün bunlar neden yaşanıyor diye sorgulamadan edemiyoruz. İnşaat yapılacak alanlar neden yeterince incelen(e)miyor?

Özellikle ruhsatları veren belediyelerimizde, bu işler layıkıyla yürütülüyor mu ilk akla gelen soru diyebiliriz. Bunun için belediyelerde yeterli sayıda jeoloji, jeofizik vb. mühendislik alanlarında çalışanlara ihtiyaç olacaktır.

Peki, belediyelerimiz jeoloji ve jeofizik mühendislerini istihdam ediyor mu?

Özellikle büyük şehirlerde, büyükşehirleri oluşturan merkez ilçelerdeki belediyelerde jeoloji ve jeofizik mühendislerinin olduğunu biliyoruz. Ancak daha küçük şehirlerde, ilçe belediyelerinde bu alanda istihdamların olmadığını görüyoruz.

Örneğin, Antalya'mızın Kumluca, Finike, Kaş, Demre ilçeleri deprem riski taşıyan yerler. Buralardaki belediyelerde jeoloji mühendislerimiz çalışıyor mu?

Mevcut mühendislerimizden en etkili şekilde yararlanabilmek ayrı bir tartışma konusu. Öncelikle nitelikli jeoloji, jeofizik mühendislerinin istihdam edilmesi gerekiyor.

Türkiye’de bu konuda büyük bir duyarsızlık olduğunu söyleyebiliriz. Yeterli sayıda istihdam sağlanmadığı için fakültelere ilgisizlik ise oldukça yüksek.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Buket Yararbaş Ecemiş, yaptığı açıklamada “İstihdam konusundaki yetersizlik nedeniyle jeoloji ve jeofizik mühendisliği bölümleri tercih edilmez hale geldi. Mezunlarımız çok az sayıda devlet kurumunda istihdam ediliyor. Özel sektöre yönelmek zorunda kalıyorlar. Dört bir tarafı fayla kaplı bir deprem ülkesinde jeoloji mühendisleri işsiz kalıyor maalesef. Trajikomik bir durum” diyor.

Haksız bir açıklama da değil. İstihdam sorunları bu bölümlere olan tercihi azalttığını yakinen biliyoruz. Özel sektörde çalışanların birçoğunun da mevcut işleyen sistem içerisinde tutunamadıklarına şahit oluyoruz. Haliyle sadece imza atması gereken mühendisler haline gelince de depremler bizi kötü yakalayabiliyor.

Devletimizden bu konuda istihdam sağlamasını bekliyoruz. Belediyelerimize de çağrıda bulunalım. Her türlü meslek dalından işe alım yapabiliyorsunuz. Lütfen bu alana duyarsız kalmayın.

Üç harfli marketlerde veya başka işlerde, belediyelerde park bahçelerde, otoparklarda çalışan jeoloji mühendislerimizi kendi alanlarında çalıştırmaya ne dersiniz?