Biz ne garip bir şehirde yaşıyoruz.
Ne sorunun başlamasında kararlı tutumumuz var, ne de sorunun çözümünde gelen şikayetleri karşılamada yeterliliğimiz.
Vatandaş yıllarca birilerinin donla kilotla denize girilmesinden rahatsız olur, bir çare bulunmaz. Bir oda başkanı çıkar bunu kamuoyuna duyurur, çözüm için karar çıkartılır. Her yerde adamın olacak denir ya, bir sorunu dillendireceksen ve karar alınacaksa oda başkanı kamuoyuna duyuracak ve çözüm bulunacak görüntüsü ortaya çıkıyor.
Geçtiğimiz günlerde AESOB Başkanı Abdullah Sevimçok önemli bir şikayetini dillendirdi.
Sevimçok, cadde ve sokakların köşe başları ile çarşının en işlek yerlerinin seyyar tezgâhların işgaline uğradığına dikkat çekti. En önemli söylemi ise buraların bizzat belediyeye para verilerek kiralandığı gerçeğiydi.
Buna benzer bir sorunu Mustafa Akaydın döneminde ele almıştım. Özellikle kaldırım ve caddelerde dolaşan arkasında römork ile yol ve kaldırımda ağır hareketlerle tanıtım sunan araçların yaşamı olumsuz etkilediğinden bahsetmiştim.
Yetersiz kaldırım ve yoğun trafik nedeniyle izin verilen bu uygulamanın Antalya’ya yük olduğunu anlatmaya çalışmıştım.
Sırf belediye para kazansın diye bu türden sonrası düşünülmemiş kararlar, Antalya’ya, esnafa ve vatandaşa zarar veriyor.
Addullah Sevimçok isyanında haklı. İşletmesine yüksek kira ve stopaj ödeyerek ürünlerini satan esnafın yakınlarına seyyar satıcıların yerleşmesi hizmet kalitesini düşürürken, hakkaniyet denen olguyu da öldürüyor.
Belediyenin ilgili bölümündeki bir memura ve varsa belirlenmiş çizgileri uygulamayan bir görevliye bu tür sorumluluklar verilmemeli.
Hangi seyyar satıcının hangi noktalarda duracağı belirlenmeli. Hatta verilecekse de mevkisine göre işgaliye fiyatı belirlenmeli ki belirli fiyatın altında ürün satamasın, yüksek kiralar ödeyen bölgelerdeki esnafın rekabet koşullarına satıcı taşınsın.
Bu konuda AESOB ve ATSO ile de ortak çalışma yapılsın. Belediye, ATSO ve AESOB ortak komisyonu izin ve yer belirleme noktasında söz sahibi olsun. İzin verilen her yeni iş alanında, sektör, bölge esnafı, trafik, görsellik, Antalya şartları korunsun.
Özellikle eşitlik ve hak denen vurguyu yapan bir partinin belediye başkanı olarak, Antalya Büyükşehir Belediye eski başkanı Mustafa Akaydın döneminde düşünülmeyen bu uygunsuzluğa, Menderes Türel başkan bir dur desin. Sadece bir talimat, komisyon kurulması için gerekirse meclis kararı.
İlginç olay!…
3 Ağustos Pazar günü sabah saat 09:15’te ofise giderken gördüğüm manzara beni insanlığımdan utandırdı.
Yenigün Mahallesi’nde Köroğlu cad, Yunus Emre Cad, Aşık Veysel Cad. kesişimindeki kavşakta 07 plakalı özel araçtan inen üzerinde sadece şort olan insan kılıklı ama her türlü benzetmeyi hak eden bir erkek, karşısında apartman olmasına rağmen çıkardı organını başladı işemeye.
Sabah saati olmasına rağmen kavşakta belirgin bir trafik akışı var. Uzun süre ihtiyacını kavşağın kenarında alenen ortalıkta gideren insan kılıklı kişi, nasıl bir şehirde yaşadığımızı sorgulattı. Kullandığı aracın kalitesine bakarsak, aracı kullananın ne kadar kalitesiz olduğunu yaptığına bakarak anlayabiliriz.
Türk toplumu nereye gidiyor? Elbet bireysel örnekler emsal teşkil etmez ama bu kadarı da fazla.
Yetkililerden ricam, mobese kayıtlarından tespit edip, bu insancığa haddini bildirin.
Kazasız ve cezasız bir hafta dileğiyle.