Hafta içi saat 19:00.
İşi gücü bırakıp tribünde yerini alan seyirci sayısı çok.
Doluluk oranı ligin son sırasına demir atmış takıma karşı iyi oran.
Maça giren herkeste aynı heyecan aynı istek.
Maçtan bir gün önce oyuncuların yüzlerinde neşe...
Samimiyeti kokluyorum Teknik Direktör Rıza Çalımbay hocanın gelişinden sonra..
Kötüde başlamıyoruz aslında.
Orta saha mücadelesinin fazla olduğu müsabakada öne geçiyoruz.
Fakat son dakika yenilen gol ile 1 puanı paylaşıyoruz Rizespor'la.
Şimdi!
Artılar;
Pozisyon vermiyoruz rakip takıma.
Attıkları gol hariç gelemiyorlar kalemize.
Santraforları diri adam.
Ona rağmen oynatmıyoruz havadan.
Bunlar güzellikler.
Ya yapamadıklarımız?
Zeki Yıldırım belki de oynadığı günden bu yana en kötü performansını gösteriyor..
Suçlu tabi ki tek o değil.
Yalnız kalıyor merkezde.
Adeta 3 hücumcu ile oynayan bir takımda bunların başa geleceğini hesap edememek enteresan geliyor bana.
Gönümüz futbolunda bu denli hücuma yakın oynarsan verirsin orta sahayı rakibe.
Aman diyorum Beşiktaş deplasmanında bu kadro ile çıkmayalım.
4’e bağlarlar döneriz.
Hücumda bu kadar oyuncu ile çıkmak defansı yorduğu gibi orta sahayı da rakibe verir.
Bir uyarıda kulübü yönetenlere.
Uzun zamandır dikkat ediyorum...
Ha düzelir ha düzelir dedim..
Yooook!!
Bu tribündeki ses sistemi ne iş arkadaş!
Ne konuştuğu belli ne söylediği.
Girenin, çıkanın, kart görenin kim olduğunu duyan olursa bravo çekiyorum etrafa.
Golün kim attığını bağırıyor arkadaş..
Fakat anlaman ne mümkün.!
Böyle bir statta daha ses sistemimiz doğru düzgün değil iken...
7 haftada tek galibiyet alamamışsın...
Daha oyun sistemini oturtamamışsın.
3 puanla ligin son sırasında
Yer almışsın çok mu?