‘Sorun’ neymiş anladınız mı?

Demiş ki:

“Antalya için gelecekte uyuşturucu büyük sorun olacak..”

Uyarmış ve  “aman gerekeni yapın” demeye getirmiş..

Öncelikle Vali Öztürk’e uyuşturucu konusundaki hassasiyeti için teşekkür ederim..

Ama..

Sayın valimiz belli ki, Antalya’yı pek öğrenememiş, öncesini hiç araştırmamış..

Araştırsaydı, “uyuşturucu sorunu”nun Antalya’da çok uzun yıllardan beri zaten büyük sorun olduğunu görürdü..

1995’ten beri “defalarca” Antalya’nın uyuşturucu konusunu hem yazdım, hem TV’de program yaptım..

Sorun, alınan bütün önlemlere, yapılan bütün çalışmalara rağmen “aynen” devam ediyor..

Çünkü..

Dünyanın her tarafında “tatlı para” peşinde olanlar, çok kolay bir şekilde “AV” buluyorlar..

Hormonları harekete geçen, bunu kontrol edemeyen hemen her genç, uyuşturucu tacirlerinin iştahını kabartır..

Bunu, toplumun içinde bulunduğu gerginlik de doyumsuzluklar ve bencilikler de bu tacirlerin ekmeğine yağ sürüyor maalesef..

Sonucunda ne mi oluyor?

Yaklaşık 10-12 yıl önce yazdığım bir yazıyı aktarayım sizlere..

Neler olduğunu çok iyi anlayacaksınız..

 

……………………….

 

Taktınız siyasete..

Taktınız hırsıza, arsıza, hortuma, talana..

Öte yanda neler oluyor hiç umurunuzda değil..

Özellikle gençlerimiz..

Onlar ne yapıyor, bu gençlik ne istiyor, nereye gidiyor haberiniz var mı?

Adım gibi biliyorum ki, bu siyasetle uğraşanlardan hiç biri akıllarına bile getirmiyor..

Bir lise öğrencisi genç bir kızımızla konuşuyordum..

Gazetede okuduğu bir haberle alay ediyordu..

Haberde, Türkiye’deki gençliğin yüzde 50’ye yakınının “madde bağımlısı” olduğu vurgulanıyormuş..

“Bu adamların hiçbir şeyden haberi yok, ne yüzde 50’si, en az yüzde 85’i madde bağımlısı” dedi..

Sözleri dikkatimi çekmişti..

Biraz daha konuşturmaya çalıştım..

Anlattıkları inanılmazdı:

“Benim okul dahil, Antalya’daki öğrenciler arasında madde kullanımı çok yaygın.. Hatta, okul tuvaletlerinde bile esrar içiliyor.. Haplar elden ele dolaşıyor.. Birçoğundan bazı öğretmenlerin de haberi var.. Yetkililer iyi bir araştırma ve soruşturma yapsa, her şey ortaya çıkar..”

Dehşetle dinledim..

Ve bu “dehşeti” siyasetçilerimizin de hissetmesini istiyorum..

Durum çok vahim..

Uyuşturucu tacirlerinin, bırakın liseleri ve üniversiteleri, artık ortaokul ve ilkokullara kadar uzandığını hepimiz biliyoruz..

Okul önlerinde alınan “güvenlik önlemleri” ile bu işin önüne geçilemeyeceğini de yine bu genç kızımız açık bir şekilde ifade etti..

Çünkü, faaliyet okulun dışından daha çok içinde yapılıyor imiş..

Daha 16’sına bile gelmeden “gece hayatı”nın müdavimi olmuş genç kızlarımız..

Madde bağımlısı bir “orta öğrenim” gençliği..

Türkiye’de yaşamak istemeyen bir “yüksek öğrenim” gençliği..

Ve bunlar bizim geleceğimiz..

Ey siyasetçiler..

Etkili-yetkili yöneticiler..

Büyük büyük(!) aydınlar..

Bizi gelecekte neyin beklediğini anlayabiliyor musunuz?

Artık kafanızı biraz da bu tarafa çevirme vakti gelmedi mi hala?

 

……………………….

 

“Sorun neymiş” anladınız mı?

Umarım sayın Sebahattin Öztürk, üstlendiği görevin gereklerinin içinde bulunan “uyuşturucu ile mücadele” konusunda “çok akılcı uygulamalar”a imza atar..

Kolay gelsin..